Güne, Dilek Doğan’ın duruşmasında yaşanacakları merak ve katile duyduğumuz kinle başlıyoruz. Sohbetlerimiz ve söylemlerimiz hep bu yönde oluyor.
Mahalleden duruşmaya gidenler çadıra uğrayıp gidiyor. Katılım iyi. Aldığımız haberlerden Çağlayan Adliyesi’ne binlerce polis yığmışlar.
Sabah erkenden çadırımızı 70 yaşında Bağcılar’dan gelen Nuri amca ziyaret ediyor. Onun çocuğu adli bir olaydan, sistemin yarattığı bar fedaileri tarafından, vurulmuştu ve adalet arayışında avukatlığını bizler yapıyoruz. Adli bir olay olmasına rağmen onun da adalete açlığı var. Uzun uzun sohbet yapıyoruz.
Eski özgür tutsaklarımızdan Ümit İlter ve Sadık abi çadırımızı ziyaret ediyor. Dilek Doğan ve direniş hakkında konuşuyoruz.
Med Nuçe TV canlı yayında bizi arıyor. Dilek Doğan duruşmasındaki gelişmeleri anlatıyoruz.
Dilek Doğan duruşmasına gidenlere polis hemen saldırmış ve gözaltılar yapmaya başlamış. Haberleri merakla takip ediyoruz.
Öğlene doğru duruşmadan gelenler çadırımıza uğramaya başlıyor. Gün boyu 150 yakın kişi çadırımızı ziyaret etti. Gençlik, TAYAD’lılar, tüm mahalleler, KEC’liler, şehir dışından gelenler, avukatlar, emekliler, işçiler, yurtdışından gelenler bugün yoğun olarak çadırımızı şenlendiriyorlar. Aralarında en kalabalık ziyarete gelenler Ankara’dan gelen avukatlar ve Halk Cepheliler.
Adliye’de şunlar yaşanmış:
Katılım iyiymiş. Polis kimsenin toplanmasına izin vermemiş. Sürekli gözaltı yapmış, gaz atmış ve su sıkmış. Buna rağmen halk ısrarla toplanmış. Çevredeki cafelerde bile kimsenin oturmasına izin vermemiş. Oturmak için ısrar edenleri ve tepki gösterenleri dövmüş veya gözaltı yapmış. Duruşma için gelmeyen cafede oturan bir teyze “ katili verin kurtulun, niye katili vermiyorsunuz” dediği için gözaltına alınmış. Sonrasında çevredeki tüm dükkanları kapatmış. Duruşma salonunun önünde avukatlara ve duruşmayı izlemeye gelenlere polis saldırmış. Adliye önünde Dev-Genç’liler polise kan fırlatmış. Polis ne yaparsa yapsın beşer onar insanlar toplanmış, slogan atmış. Dilek’in abisi Emrah ve kuzeni Delil Doğan’da gözaltına alınmış. Birçok kişi yaralanmış. Alınıp bırakılanlar dışında emniyete götürülenlerin sayısı 58 kişi. Bu kişilere savcılık gözaltı kararı vermiş. Devlet savaş hukuku, adalet sarayı dedikleri işkence hanelerinde, yoğun bir şekilde uygulanmış. Yüzlerinde yarım duran hukuk maskeleri, bir keza daha direnenler tarafından düşürülmüş ve katliamcı, çirkin yüzleri ortaya çıkmış.
Duruşmaya 450 avukat yetki belgesi sunmuş. Ankara, Mersin, Diyarbakır, Hatay, Adana, Gaziantep baroları da müdahil olmak için duruşmaya katılmış. Talepleri reddedilmiş. Duruşmaya avukat ve izleyici katılımı fazlaymış. Mahkeme önce küçük bir salonda yapılacakmış. Burada polis avukatlara saldırmış. Sonrasında yargılama avukatların mücadelesi sonunda büyük salona alınmış.
Katilde duruşmaya katılmış. Görüntülere rağmen yalan söylemeye devam etmiş. Savcı ve hakim de onun yalanları eksik kalınca tamamlamak için yardımcı olmuş. Moral üstünlüğü ve hakimiyet polisin bunca saldırısına rağmen, her zaman ki gibi, bizdeymiş ve adalet saraylarında rahat hareket edememişler.
Mahkeme heyeti ve savcı adaletsizliğe yaptıkları hizmetkarlıklarını yerine getirmiş. Katil tutuklanmamış ve müdahil avukatların tüm taleplerini reddedilmiş. Aynı yargı yarın Dilek’i sahiplenenleri tutuklarken hiç tereddüt etmez.
Katilin tutuklanmaması üzerine iki Dev-Genç’li adaletsizliklerini duruşma salonunda yüzlerine haykırmış. Sonrasında mahkeme bittiği halde oturma eylemine devam etmişler.
Polis, savcı ve hâkimler düzenin adaletsizliği için hizmetkârlığa, biz de adalet mücadelesinin neferleri olmaya devam edeceğiz.