Adalet İçin Ankara Yürüyüşü
27 Aralık 2015- Pazar
Gece Gemlik’te misafir edildik. Program çıkardık. Araç sorunumuzu çözdük ve gözaltılar nedeniyle bir türlü yanyana gelemediğimiz eşyaların bir kısmına da olsa nihayet ulaştık. Gece FOSEM’den arkadaşlar geldiler. Hem eşyaları getirdi, hem de geceyi bizimle geçirdiler. Pek doğru olmasa da geç saate kadar sohbet ettik gittiğimiz yerlerde.
Kaldığımız bir evde FOSEM’cileri karşılamak için, saat 00.40 sıralarında kapıyı açtık. Kapının önüne bir metal cop bırakılmıştı. Biri düşürse ses çıkaracağı için fark edilmemesi imkânsız. Zaten düşmüş gibi değil, bırakılmış gibi bir hali vardı. Kimin bıraktığını bilemedik ama bunun bir mesaj olduğu konusunda hemfikiriz. Cevabımızı merak eden olursa copla birlikte iletebiliriz.
Sabah 07.00’den itibaren kısa aralıklarla derneğe geldik. Kahvaltı için önceden gelenler olmuştu. Çayı koymuşlardı. Biz de sofrayı hazırladık. Bu sırada Gemlik’teki koca çınarlarımızdan Tahir Amca ve Zeki Amca geldiler. Gemlik bu, adı büyük ailemizle özdeş bir memleket… Tadı damağımızda kalan bir sohbet ettik büyüklerimizle. Tutsaklarımız için hatıra fotoğrafı çektirdik.
Gece Gemlik’te 25 yaşında Düzgün isminde bir genç öldürülmüş. Tüm şehrin tanıdığı pislik bir adam yapmış bunu. Bizim amcalar Gemlik polisine oldukça tepkiliydi. Bile bile o katili engellemediler ama devrimcilerin en küçük hareketine bile tahammül etmiyor, saldırıyorlar diye.
Saat 08.40 Gemlik çıkışında yürüyüşe başladık. Gemlik’ten 2 arkadaş da katıldı. Çok fazla sivil polis var. Sürekli etrafımızda dolanıyor, kamera çekimi yapıyorlar. Bu şekilde terminale kadar yürüdük. Kısa bir ihtiyaç molasından sonra tekrar yola çıktık. Hilton’a kadar yürüdük. Burada önümüzü polis kesti. Şehir merkezinde maç olduğunu, ayrıca da –anladığımız kadarıyla faşist birine ait- cenaze olduğunu, şehirde ciddi güvenlik sorunu olduğunu söyledi. Bizler kendi aramızda bir değerlendirme yaparak aracımızı çağırdık. Araçla Kentmeydanı’na geldik. Burada bir süre kalıp açıklama için hazırlık yapacaktık. Ancak saldrımak için hiçbir bahane kalmayınca kimlik istediler. Vermeyeceğimizi, kimi takip ettiklerini biliyor olacaklarını söyledik.
Akşam 18.00’de orada basın açıklaması yapacağız. Bunu söyleyerek Bursa’daki arkadaşlarımızın yanına geçtik. Gözaltından çıkan Cafer de geldi, yola birlikte devam edeceğiz.