ANKARA YÜKSEL DİRENİŞÇİLERİ ONURUMUZDUR!
Ankara Yüksel Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde 126 gün önce bir direniş başladı. Direnişi başlatan Nuriye Gülmen’di. Nuriye Gülmen görünürde bir kişiydi. Ama o milyonların yürek sesini temsil ediyordu.
Nuriye Gülmen’ le başlayan direniş, aynı kararlılıkla direnişe katılan Acun Karadağ ve Semih Özakça ve zaman zaman katkı sağlayan diğer katılımcılarla 126. günü geride bıraktı.
Direnişin kararlılığının etkisiyle başka şehirlere de yayıldı. Direnişte belirleyici olan kitleselliğin ötesindeki kararlılığıydı.
Direniş ülkemizde başta işçiler ve kamu emekçileri olmak üzere bütün halkımızın derin sempatisini ve saygısına kazandı. Hatta dünya genelinde yankı uyandırdı.
Şimdi direnişçiler, direnişlerini açlık greviyle sürdürüyor. Bugün açlık grevinin 6. günündeler.
Bu direniş bugüne kadar yenilmezliğini gösterdi. Direnişçiler faşist AKP’nin her türlü saldırısına direnerek bugünlere geldiler.
20 kez gözaltına alındılar. İşkencelerden geçtiler. Acun öğretmen kalp hastalığına rağmen yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı ve yaşam tehlikesi geçirdi.
Onlar şunun bilincindeydi: sadece kendileri için değil bütün halkımız için direniyorlardı. Bu nedenle, başta OHAL saldırıları olmak üzere halka yönelik hiç bir saldırıya tavırsız kalmadılar.
Evet, onların talebi dünyanın en masum taleplerinden olan işlerine geri dönme talebiydi. Bu talep OHAL ile işinden atılan ve atılma korkusuyla yaşayan milyonlarca işçinin, kamu emekçisinin talebiydi. Ama direniş bugün geldiği noktada bu talebin çok ötesinde bir muhteva kazandı.
Bu direniş faşizme karşı demokrasinin, emperyalizme karşı bağımsızlığın, kapitalizme karşı sosyalizmin direnişi oldu.
Adaletin direniş oldu. Ekmek hakkının direnişi oldu.
Bu nedenle bu direniş kazanmak zorundadır!
Bu zorunluluk tüm ülke ve dünya emekçileri için iyi kavranmalı ve direniş desteklenmelidir. Bu direnişin kazanması halkın mücadelesinin yükseleceği bir zemin olacaktır.
Mücadelenin yeniden yükselmesini, oligarşinin yarattığı evet-hayır saflaşmasında görenler bu yanlıştan dönüp yüzünü bu direnişe dönmelidir.
Evet-Hayır saflaşmasının halka hiç bir yararı yoktur. Oligarşinin yarattığı süni bir gündemdir.
Oligarşinin yarattığı suni gündemlerin peşinde değil, Nuriye Gülmen gibi emekçilerin yarattığı onurlu mücadele gündemlerinin peşinden koşalım.
Tüm devrimciler demokratlar olarak ve tüm halk olarak her yolla bu direnişi destekleyelim.
Telefon edelim, mektup yazalım, tweet atalım, demokratik gösteri haklarımızı kullanalım. YÖK’e ve ilgili kurumlara işe geri alınması için baskı yapalım, gerekirse onlar gibi açlığa yatalım. Onlar belki bir mevsim aç kalacaklar ama dört mevsim onurlu yaşayacaklar. Onların onuruna bizde katkı sunalım!
KAHROLSUN FAŞİST AKP’NİN BASKICI POLİTİKALARI!
NURİYE GÜLMEN VE İŞTEN ATILAN BÜTÜN KAMU EMEKÇİLERİ İŞLERİNE İADE EDİLSİN!
NURİYE GÜLMEN VE YÜKSEL DİRENİŞÇİLERİ ONURUMUZDUR!
EMEKÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!
ALMANYA ANADOLU FEDERASYONU