AKP İktidarı Kürdistan’da Katliamlarını Arttırıyor. AKP’nin Çözümü İnkâr, İmha, Asimilasyon
Diyarbakır’ın Sur İlçesinde, Cizre’de, Nusaybin’de, Silopi’de uygulanan sokağa çıkma yasakları halkı katletmenin örtüsü oldu. AKP Hükümeti “ 3 günde 110 terörist etkisiz hale getirildi” diye açıklamalar yapıyor.
Öncelikle şu etkisiz hale getirmek hakkında bir şeyler söylemek gerekir. Ne demek etkisiz hale getirmek? İnsanlar katlediliyor, adı etkisiz hale getirmek oluyor? Etkisiz hale getirme falan yoktur, halkı katletme vardır. AKP yaptığı açıklamada isim veremiyor, nasıl olduğunu açıklamıyor ama sayı verip etkisiz hale getirdik diyor. Halkı böyle kandıramazsınız. Halk katliamları görüyor, yaşıyor.
Son 4 ayda kaç kişinin katledildiği sayılamaz hale gelmiştir. Sokağa çıkma yasağı ilan edilip kontrgerilla timleri salınıyor. Ondan sonra da 35 günlük bebekler, 60-70 yaşında nineler, dedeler katlediliyor. Pencereye çıkanın üzerine kurşun yağdırılıyor. Evler delik-deşik.
AKP açıkça halkı katlediyor, cezalandırıyor. Sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinden sonra su, elektrik ve telefonlar kesiliyor. Ardından bombardıman başlıyor. Artık şehirlerin sokaklarında tanklar dolaşıyor. Cizre’de, Sur’da tanklar ateş açıp yıkıyor. Yetmezse havadan helikopterlerden bombalanıyor.
Sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinden sonra özel birlikler şehirlere girip katliam yapıyor. Canları kimi, kaç kişiyi isterse o kadar insanı katlediyorlar. Halkın anlatımlarına göre bu özel birliklerin çoğunluğu yaşlılardan oluşuyor. Anlaşılan o ki Mehmet Ağar katliam ekibini toplamış ve halkın üzerine salmış. Yine bu katliam ekiplerinde sakallı, Arapça konuşanların da olduğu söyleniyor.
Halkın öncelikle yaşam hakkı ortadan kaldırıldığı için diğer hakları tartışma konusu yapmak anlamsız kalıyor gibi olabilir ama artık halkın hiç bir hakkı kalmamış durumda. Dicle üniversitesi kampüsünde bulunan öğrenci yurtlarına polis tarafından ateş açıldı. Öğrenciler can güvenliklerinin kalmadığını söylüyorlar. Yaralılar hastanelere taşınamıyor. Bir biçimde ambulansa alınsalar bile en yakın hastaneye götürülmüyorlar. Hastaneler polis ablukası altında. Hastaneye götürülen işkenceyle gözaltına alınıyor. Gelen yaralıları tedavi etmek isteyen sağlık emekçileri tehdit edilip haklarında soruşturmalar açılıyor. Sur’da evlerin su sayaçları polis tarafından vanalardan kapatılmış. Vanasını açmaya çalışan kurşun yağmuruna tutuluyor. Sur ilçesindeki halk bir kuyudan aldıkları suyu kendi aralarında paylaşarak susuzluğa çare bulmaya çalışıyor. Sur ilçesine giren tanklar ateş açarak evleri yıkıp kendilerine yol açıyor. Sormak gerekli bu savaş değilse nedir? AKP halka karşı savaş açmıştır. Bugün AMED – Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de yaptığını yarın Ankara’da, İzmir’de, İstanbul’da yapacaktır.
Ama yine de direniş bitirilemedi. Direniş sürüyor. Halk AMED Ofis semtinden nerede ise her gün Sur’a doğru yürüyüşe geçiyor. Her defasında da polisin saldırısına uğruyorlar. Ama ertesi gün tekrar deniyorlar.
Tarih göstermiştir ki direnen halkları teslim alamazsınız. Tüm halkı da katledip bitiremezsiniz.
Kürt Halkı yaşadıklarıyla AKP’nin çözüm politikalarının ne anlama geldiğini de görmüştür. AKP’nin çözümü İMHADIR. Aynı zamanda inkar ve asimiliasyon politikaları da uygulanmaktadır.
Halk gerçeği tarihsel bir gerçekliktir. Yüzlerce yıllık birikimle oluşan halk gerçeğini terörle bitiremezsiniz.
Tarihin bize öğrettiği gibi direnenler kazanacaktır. Halk direnecek ve kazanacaktır. Kürt halkı teslim olmayacak, direnecektir. 20.12.2015
AMED HALKIN HUKUK BÜROSU
AMED HALKIN HUKUK BÜROSU
Muradiye Mah. Gürsel Cad.
Kaynarca Apt. No:51/5
BAĞLAR / DİYARBAKIR
Tel: 0.412.235 99 49