
Tarihin hükmüdür; zafer direnen ve savaşan halklarındır.
“Tek yol devrim” tesbiti, egemen sınıfların iktidarını alaşağı etmek için tarihsel bir zorunluluğun sonucudur. Son yüzyıllık tarih, bunun kanıtıdır.
Ve yine aynı kesinlikle diyoruz ki; zulmün zorbalığına karşı tek doğru yöntem, direniştir. Direniş, tercihe bağlı bir yol değil, mutlak bir zorunluluktur.
Barış, uzlaşma, diyalog yolları, dünya çapında emperyalistler ve faşist yönetimler tarafından ortadan kaldırılmıştır. Emperyalizmin, faşizmin her alanda karşımıza çıkan baskıları, yasaklamaları, terörü, yasal zorbalıkları, kuşatması karşısında tek geçerli yöntem, direnmektir.
Direnmeden hak ve özgürlüklerin kazanılamadığı bir dünyadayız.
Direnmeden zaferler kazanamayız.
Üç özgür tutsak, Sibel Balaç, Gökhan Yıldırım ve İleri Kızılaltun tarafından “adalet” talebiyle sürdürülen direnişte, üç direnişçi de tahliye edildiler.
Önce Gökhan Yıldırım’ı aldık. Ardından İleri Kızılaltun’u.
“Sibel’i de alacağız!” dedik ve aldık.
19 Aralık 2021’de direnişe başlayan halkın öğretmeni Sibel Balaç, ölüm orucunun 298. gününde, 12 Ekim’de tahliye edildi.
Avrupa’da Yaşayan Halkımız ve Yoldaşlarımız!
Mustafa Koçakların, Helin Bölekler’in, İbrahim Gökçekler’in, Ebru Timtikler’in direnişinde, en zor koşullarda bile, en büyük imkansızlıklar altında bile, direnilebileceğini ve büyük siyasi sonuçlar yaratılabileceğini gördük ve gösterdik.
Onlar, baskılara, yasaklara, adaletsizliğe karşı büyük bir kararlılık ve büyük bir yaratıcılıkla direnişin her yöntemine başvurarak ve nihayetinde ölüme yatarak direnişi bir ileri aşamaya taşıdılar. Hücre hücre erirken, umudu büyüttüler.
Gökhan ve Sibel, bu direnişin gücüyle kuşanmış olarak başladılar direnişe.
Üç ölüm orucu direnişçisi, bir yıla yaklaşan açlıklarıyla, Türkiye ve dünya halklarına, faşizmin adaletsizliğini ve adaletsizliğe karşı ne yapılması gerektiğini anlattılar.
Açlıklarıyla, adalet için direnmekten başka yol olmadığını gösterdiler.
Zaferden emindik.
Avrupa Halk Cephesi olarak da bu iddiayı kuşandık ve Avrupa’nın dört bir yanında, 10 aya yayılan eylemlerimizi bu iddiayla gerçekleştirdik.
Avrupa’daki Halk Cepheliler ve halkımız, ölüm orucunun ilan edildiği ilk günden bu yana, direnişçilerin sesine ses olmak için, direnişi Avrupa topraklarına taşımak ve yaymak için yüzlerce eylem gerçekleştirdiler. Yaptıklarımızı hiçbir zaman yeterli bulmamak kaydıyla belirtebiliriz ki, zaferler kazanılmasına Avrupa’daki mücadelemizle katkıda bulunmanın onurunu taşıyoruz.
Direnişler, her biçimiyle sürecektir.
Çünkü faşizmin zorbalığı her yerde, her biçimde sürüyor.
Avrupa da daha büyük direnişlere gebedir. Çünkü Avrupa emperyalistleri de hayatın her alanında baskıyı, kuşatmayı, yasakları, zorbalığı ağırlaştırıyorlar.
İdeolojimizden, ideallerimizden, iddiamızdan vaz geçmeyeceğiz.
Asla boyun eğmeyeceğiz. Asla uzlaşmayacağız.
Direneceğiz.
Ve dün olduğu gibi, bugün olduğu gibi, kazanacağız.
Selam olsun açlıklarıyla, direnişleriyle umudu büyüten, bize zaferler kazandıran Gökhanlara, Sibellere, İlerilere!
14.10.2022
Avrupa Halk Cephesi