Direnişimizin 38. günü, Parlamento binası önündeyiz. Hazırlıklarımızı yaparken Türkiyeli bir aile masamıza geliyor. Bayram tatili için gelmişler, müziği duyunca ne yaptığımızı sordular. Anlattıkça şaşırıyor, bizde olsa tamam; ama Avrupa’da da mı özgürlükler kısıtlanıyor diye soruyorlar. Kapitalizm ve faşizm üzerine uzun bir sohbetimiz oluyor, başarılar dileyip ayrılıyorlar.
Bugün, Viyana tramvayının hizmete girmesinin 150. yılı dolayısıyla festival var. Halkların kendi öz kültürleri yerine, böyle günler belirleyerek insanları içmeye ve tüketime yönlendirdikleri günlerden biri daha. İnsanların büyük kısmı sarhoş maalesef, eğlence anlayışını da çarpıtıyor düzen. Binlerce insan kara duman çıkaran eski tramvayı görmeye gelmiş, güya tarih bilinci veriyorlar çocuklarına…
Kalabalığın arasından bir kadın gelip, burası Avusturya burada Rusça çalamazsınız diyor. Her dilden halkın müziklerini çalacağımızı, karışamayacağını, ırkçılık yapmamasını söylüyoruz. Kısa bir süre sonra polis geliyor, şikayette bulunmuş kadın. Polis de koşa koşa geldi tabi, iznimiz olup olmadığını teyid etmeye geldiklerini söyleyip bir süre meşgul ettiler bizi…
Bugün Anadolu Kültür Merkezi’nin Pazar kahvaltısı var, ailelerimiz ziyaretimize geliyorlar, sağolsunlar. İnnsbruck’tan gezmeye gelen bir ailemiz de geliyor Türkiye’den misafirleriyle. Ülkeyi ve ayaklanmayı anlatıyorlar…
Polonyalı bir kadın gelip bilgi alıyor, imza atıyor. Türkiyeli olduğumu öğrenince, ayaklanma sürecini yakından takip ettiğini söylüyor. Ekmek almaya giderken küçük bir çocuğu polis vurdu, ben izledim ve çok üzüldüm diyor. Berkin’i daha ayrıntılı anlatıyoruz… Bir kadın gelip her yıl Türkiye’ye gittiğini, kim olduğumu, neden iltica ettiğimi soruyor, anlatıyoruz. Malatya Hapishanesi’nde kaldığımı öğrenince, orayı iyi biliyorum Hrant da oralıydı diyor. Ermeni olduğunu, Türkiye’yi ve insanlarını çok sevdiğini; ama her gidişinde ırkçılığın daha çok arttığını söylüyor. Irkçılığın faşizmin çocuğu olduğunu konuşuyoruz…
Türkiyeli iki kadın avukat geliyor. Ebru’nun direnişini basından izlediklerini ve etkilendiklerini söylüyorlar. Türkiye’de son 13 yılda bizim açımızdan çok şey değişti, sürekli savunma makamı itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor diyorlar. Teslim olmamalıyız diyoruz, başarılar dileyip ayrılıyorlar.
Saat 18.00’e kadar 430 bildiri dağıttık, 28 imza topladık.
NOT: EVİN TİMTİK’İN DİRENİŞ ÇADIRI 8-13-14-15 EKİM 2015 GÜNLERİNDE İÇİŞLERİ BAKANLIĞI ÖNÜNDE (Minioritenplatz 9-Viyana) 10.00-18.00 SAATLERİ ARASINDA AÇIK OLACAKTIR.
Diğer günlerde PARLAMENTO binası önünde (Dr.Karl Renner Ring 3, Viyana) 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Çadır Tel : (00 43) 681 106 362 51
E-mail : evin.asylstreik@gmail.com
Facebook:EvinTimtik
Online imzaiçinkısa link: http://chn.ge/1Lwp3ll