ARTIK BAĞCILAR’IN DÖRT KARANFİLİ VAR!
Cellat uyandı yatağında bir gece
“Tanrım” dedi “Bu ne zor bilmece :
Öldürdükçe çoğalıyor adamlar
Ben tükenmekteyim öldürdükçe…”
Ortadoğu’da ve Anadolu’da halkları istediği gibi şekillendiremeyen emperyalistler ve bölgemizdeki uşakları katliamlarla halkı teslim almaya çalışıyorlar.
Dün, 20 Temmuz 2015 tarihinde Urfa’nın Suruç ilçesinde gerçekleştirilen ve tetikçiliğini IŞİD’in yaptığı saldırıda 32 insanımız bu nedenle katledildi. Devamında katliamdan bizzat sorumlu olan devlet, kendi sorumluluğunu gizlemek için önce “terörle mücadele” adı altında “güvenlik” toplantıları düzenledi. Sonra da emrine amade medyayı da yanına alarak bir kez daha halka savaş ilan etti. IŞİD maskesi arkasında devrimcilere saldırıyor.
Bu sabah, bizim de mücadelemizi sürdürdüğümüz Bağcılar’da bu operasyonlar kapsamında bir ev basılsı ve yoldaşımız Günay Özarslan katledildi. Günay’ı polis infaz etti. IŞİD’li olduğu, canlı bomba olduğu gibi yalanlarla infazı meşrulaştırmaya çalıştılar. Ancak gerçek kısa sürede ve her zamanki gibi güçlü bir biçimde ortaya çıktı. İnfazın yapıldığı evde inceleme yapan HHB avukatları, ev halkı ile görüştükten sonra şu bilgileri verdiler.
“Sokak başlarını polis kapatmıştı, bizi içeri almadılar. Savcıyı ya da amirlerden birini çağırmalarını istedik “haber verdik, bekleyin” dediler. Ne savcı ne de polis amiri yanımıza gelmedi. Bize ve Günay’ın ablasına bir tek açıklama yapmadılar. Sınırları delik deşik edilmiş bir ülkenin polisi, avukatları ülkenin sokaklarına sokmuyordu. Güçleri buna yetiyordu işte. Biz de oturma eylemine başladık. Bu arada bir ambulans çıktı olay yerinden. Ajitasyon çektik. İnsanlar toplanmaya başladılar. Sonra çoğaldık ve sloganlar attık. 3 saat sonra polis gitti. Biz hemen ardından eve girdik. Bu arada aile de evlerine geri geldi. Polis ifadelerini alıp bırakmış. İnfazın gerçekleştirildiği evin sahibini ailenin anlatımına göre; aile kapıyı açmak istemiş ama polisler koç başı ile kırmaya başlamışlar hemen. Müvekkilimiz Günay Özarslan aileye “size zarar gelmesin ben teslim olmayacağım” demiş. Polis kapıyı kırarak içeri girmiş. Günay teslim olmayacağını söyleyerek oturma odasına çekilmiş. Evin sahibi polislere “ben onu size teslim edeceğim, bırakın” diye yalvarmış. Annenin Günay’a telkinleri olmuş ancak Günay, “ben teslim olmayacağım” demiş. “size zarar gelmesin” diye uyarmış, camın kenarına gitmiş. “Teslim alamayacaksınız!” diye slogan atmış. Polisler doğrudan ateş ederek müvekkilimiz Günay Özarslan’ı katletmişler..”
Katliamın nedeni açıktır. Faşizm, karşısında, örgütlü ve direnen hiçbir güce tahammül edemiyor. Günay da yıllardır gözaltı, tutsaklık da dahil her türlü bedeli göze alarak mücadele eden yiğit bir kadın devrimciydi. Vatanımız bağımsız olsun, halklarımız özgür yaşasın diye savaşıyordu. Bağcılar’da tıpkı onun gibi infaz edilen Üç Karanfil de bu nedenle katledilmişti. Onlardan devraldığı bayrağı onurla taşıyan Günay bugün artık devrim şehitleri kervanına katıldı. Bayrak şimdi bizim ellerimizde. Sana ve tüm şehitlerimize sözümüzdür Günay; o bayrağı zafere taşıyacağız.
GÜNAY ÖZARSLAN ÖLÜMSÜZDÜR!
KATLEDİLENLERİMİZ İÇİN ADALET İSTİYORUZ, ALACAĞIZ!
KAHROLSUN FAŞİZM YAŞASIN MÜCADELEMİZ!
ARTIK BAĞCILAR’IN DÖRT KIZIL KARANFİLİ VAR! HESAP SORDUK SORACAĞIZ!
Üç karanfil türkü söyler
Bağcılar’da geceleyin
Yanmaz yürek nasır tutmuş
Kor içinde kalmış deyin
Al beni de, al beni de
Yüreğine sar beni de
Umut Şaha kalkmış dostlar
Korku salmış eceline
İnancımızın sesidir
Şehitlerimizden kalan
Öfkemizin mayasıdır
Türkümüzü sonsuz kılan
İşte bizim son sözümüz
Kanımızla yazıyoruz
Özgür doğacak günlerin
Bedelini ödüyoruz
Sarıl yurduna, sahip çık yarına
Savaşmak yenilmez kılar insanı
Biz ki yangınlardan çıkıp geliriz
Sıcak namlulara damlar terimiz
Kuşatmalarda teslim olan sendin
Sen teslim ol bize ölüm, sen teslim ol!