“Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner” (Konfüçyüs)
Halklar adaletsiz yaşayamaz. Halk adaletsiz kalmaz. Kendi adaletini yapar.
Bizi adaletsizliğe mahkum edenler istiyorlar ki kanıksayalım, kabullenelim… onların verdiği ile yetinelim. Hırsız, tecavüzcü, uyuşturucu kaçakçısı, fuhuş tüccarı AKP iktidarı tüm halkı adaletsizlikle terbiye etmeye çalışıyor.
Yıldızlarımız adalet için pırıldıyor. Sibel’imiz, Gökhan’ımız bedenlerini açlığa yatırarak karanlığa mahkum edilmek istenen halka ışık oluyor, adaletin yolunu gösteriyor. “Adalet ellerimizde” diyorlar “haydi ileri”….
Adalet yoksa direniş var!
Halkın en yiğit en onurlu en namusluları onlar. 7 buçuk ayı aştı açlıkları. Onların sesi olmak için bizler de dikildik zulmün Brüksel konsolosluğunun önüne. Sloganlarımızla “bakın buradayız, Sibel’iz, Gökhan’ız” diye haykırdık. “Halkız biz. Bitiremezsiniz bizi.”
16 Ağustos günü Brüksel T.C. Konsolosluğu önünde Sibel’in ve Gökhan’ın direnişini haykırdık. Sibel’in Gökhan’ın sesi oldu sloganlarımız 1 saat boyunca. Zulmün temsilciliğine girip çıkanların meraklı bakışları altında haykırdık onlarca kez “direne direne kazanacağız”.
Dünyanın her yerinde Sibel ve Gökhan, bulunduğumuz her yerde onların sesi var. Var olacak! Zafere kadar!

