Engin Karataş: Bugün planlarım altüst oldu. Gözaltına almadılar. Alışmıştım. Üç dört saat gözaltı sonucunda hastaneden günlük yazıp sendikaya gitmeye. Ama şimdi Reyhan’la çay içiyorum kafam karıştı. Meydana 12.25 gibi gittim. Yere temiz kocaman bir beyaz kağıt yapıştırdım. Yanına üç takım pastel boya açtım. Beni bekleyen çocuklar vardı. Bir kaçı “öğretmenim biz bu gün sadece sizin için geldik, yemek bile yemedik” dedi. Onları yemeğe gönderdim. Artık sürekli bir destekçim var, Reyhan. Dün bir termos çay getirmiş. Ama ikram etme fırsatı olmadı. Kim bana bir şey ikram etse ikramlar elinde kalıyor.
Başladık. Deniz ve yelkenli çizdik. Yengeçler, balıklar, martılar, yelken, Cenova Istıralya, Lumboz… Derken aklıma polisler geldi. “Reyhan çabuk fotoğraf çek, yoksa fırsat olmayabilir” dedim. Çektim dedi. Bir tane de ben çektim. Mübarekler geldi. “Kaldırın resmi” dediler. “Neden” dedik. “Yasak” dedi. “Devletimiz hiçbir zaman resim yapmayı yasaklayacak kadar anti-demokratik olmadı” dedim. “Resim burada yapılmaz” dedi. “Sınıfta yapılır”. (Dün “sen öğretmen değilsin” diyen). “Resim her yerde yapılır” dedim.
Engin Karataş: Reyhan’a seni de alacağız, dediler. Reyhan tamam dedi. Polis şaşırdı. Sanırım korkmayan birini görmemiş uzun zamandır. Yerdeki resmi aldılar. Baktım kimse koluma girmiyor. Şaşırdım. Ayakta konuşuyorlar, ama götürmüyorlar. Dün bana kötü davranan polise yarın seni de atarlarsa seni de savunacağım, resmini buraya yapıştıracağım dedim. Başladı bağırmaya, şöyle söyledi; “Ben şerefsizsem, ben vatan haini isem savunma” dedi. Bu vatan hainliği iyi bir şey galiba dedim. Çünkü bu günlerde gazeteciler, profesörler, öğretmenler, kuşlar, kelebekler vatan haini ilan ediliyor.
Reyhan polise “şerefsiz kime dediniz” dedi. “İşten atılanlar mı şerefsiz”. Polis ben kimseye demiyorum dedi. “O halde provoke ediyorsunuz” dedi. Sonra polis “ben bir şey söylemiyorum, tamam” dedi ve çekildi. Reyhanla okulun yanındaki kafeye gittik velilerle konuştuk herkes tepkili turizm batıyor.
Sonra yazdığım dilekçeyi kaymakamlığa verdik. Kaymakamla görüşmek istedik. Zamanı yokmuş.
Akşam sendikada “No” filmini izleyeceğiz. Ankara’da Nuriyeler de direnenlere selam göndermişler.