Devrimci İşçi Hareketi Açıklama
Vahşi Kapitalizmin Kar Hırsı Deniz İçli Arkadaşımızı Katletti!
Her Gün Bir Bir Ölüyoruz, Yarın Sıra Kimde?
Adalet İstiyoruz!
İşçi katliamlarında dünya 3. Türkiye,
Bu ülkede her gün 4 işçi iş katliamlarında ölüyor,
2014 yılının ilk 9 ayında 1.414 işçi iş katliamında öldü,
Son 10 yılda 10.085 işçi iş katliamlarında katledildi.
Her gün bu ülkede işte bu faşist düzenin bize kadermiş gibi göstermeye çalıştığı bu vahşi sömürü düzeni içerisinde, kan deryasında, kan uykularda çalışıyor işçiler…
Her gün ölümün koynunda madenlere iniyorlar, inşaatın 11.katına çıkıyorlar, fabrikada bantın başında nöbet tutuyorlar, her gün yolları süpürüyorlür ya da yüksek gerilim hattının olduğu direklerde arıza tamir ediyorlar…
Ne bir iş güvenlikleri var, nede sahip çıkan, hesap soran bir sendikaları…
Bu da yetmiyormuş gibi her gün daha fazla iş yaptırma baskısı altında küfürlere, hakaretlere uğruyorlar…
Hakkını aradığında ya patron, ya polis ya da patron sendikacıları tarafından yerlerde tekmeleniyorlar…
İşte bunları bu ülkede her gün yaşayan biz işçileriz!
İşte bu vahşi sömürü düzenini bize kader gibi sunan emperyalist haydutlar ve onların işbirlikçi para babalarıdır!
Deniz İçli arkadaşımızda, tüm bunların yaşandığı bu ülkede emeğini satarak hayatta kalmaya çalışan bir elektrik işçisiydi, BEDAŞ şirketinde çalışıyordu. Ve 17 Kasım Salı günü çıktığı direkte yüksek gerilime kapıldı ve kaldırıldığı hastanede 22 Kasım Pazartesi günü yaşamını yitirdi.
Deniz İçli’nin abisi Fevzi İçli cenaze töreninde ortada varolan Adaletsizliği şöyle ifade ediyordu:
Deniz İçli’nin ağabeyi Fevzi İçli, “Burada BEDAŞ’ta çalışan arkadaşlar var. Ne yaptıklarını, nelere imza attıklarını kendileri ifade ediyorlar. Adam hem şoför hem direğe çıkıyor. Adamın B sınıfı ehliyeti var, kamyonet kullanıyor, ceza yiyor, o cezayı da kendisi ödüyor. Bu adam bir defa şoför değil ki bu adam teknisyen. Bundan on sene on beş sene önce bu vakalar yaygın mıydı? Değildi. Niye değildi çünkü kadrolaşma vardı. Anahtar bir kişide olurdu, o vatandaş onu ölçer, biçer, keser görevini yapar gelir, ondan sonra elektrik verirdi. Ama şimdi taşeron ben nasıl daha fazla kar yaparım diye uğraşıyor. Malzemeden, her şeyden çalıyor. Benim elektrik işinde çalışan arkadaşlardan buradan talebim, kadrolaşma olması lazım, güvenli iş ortamının sağlanması lazım. Çünkü onlar da rahatsızlar. Bugün Denizler yarınHasanlar, Hüseyinler diğer arkadaşlar ölecekler. Biz bu acıları çektik ama başkaları çekmesin diye sonuna kadar mücadelemi vereceğim. Arkadaşlarının anlattıklarına göre o akşam orada çalışma olmuş, diğer gelecek ekibe şuraya elektrik verdik şurada elektrik var bilgisi verilmemiş. Aslında bir gün önce çalışan arkadaşlar, sabah gelecek arkadaşlara burada elektrik var veya yok diye duvarlarda panolar varmış panolara yazıyorlarmış. Şu şu çalışmayı yaptık diye. Diğer gelen arkadaş da önlemini alıp çalışmayı devam ettiriyormuş. Ama şuan gördük ki olayda kasıt demiyeyim de ihmal var. Kim ne derse desin onlar da biliyorlar ihmalin olduğunu. Çünkü ekiplerde mesela 3 kişi olması gerekiyor bir tanesi şoför iki tanesi teknisyen arkadaş. Ama şimdi ne yapıyorlar, bazı yerde bunu gerçekleştirmişler iki kişiye düşürmüşler. Şahıs hem araba kullanıyor, sonra geliyor kepçeyi kaldırıyor yorgun argın işleri yapıyor. Bunların hepsi katil. Bunların önlemini almayanlar, ben nasıl daha çok kar yapacağım diye düşünen arkadaşlar… Bu arkadaşların anaları ağlamaması için gerekli önlemlerin alınması lazım.”
Başta katil AKP iktidarının patronlarının gözü dönmüş kar hırsı, güvencesiz çalıştırma, taşeronlaştırma her gün en sevdiklerimizi birbir bizden çalıyor!
İşçilere dayatılan bu kaderi kabul etmiyoruz!
ADALET istiyoruz!
Deniz arkadaşımız ve sonsuzluğa uğurladığımız tüm işçi arkadaşlarımız için ADALET istiyoruz!
Deniz İçli arkadaşımızın ailesine baş sağlığı diliyoruz, acılarını paylaşıyoruz.
Denizlerin ölmemesi için ADALET mücadelemiz İŞÇİ MECLİSLERİMİZLE faşizmi yenene kadar sürecek!
İŞÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!