SİZ OYA BAYDAK’I NE KADAR TANIYORSUNUZ?
DİSK SENDİKASINDA GEÇEN 29 YILLIK EMEKÇİLİK HAYATINI NE KADAR BİLİYORSUNUZ?
İŞİNİ GERİ İSTEYEN BİR İŞÇİNİN BU TALEBİNE “HAYIR” DİYENLER, KENDİNE EMEK ÖRGÜTÜ DİYEBİLİR Mİ?
Çağrım,
SES, TTB ve Meteoroloji Mühendisleri Odası Müdürlüğünedir:
Bugün işime geri dönme mücadelemin 139. günü. Ve işim, ekmeğim, onurum için verdiğim mücadelemde 139 günü geride bıraktım.
Kendine sendikacıyım deyip işçisini işten atanların kapılarının önünde 139 gün içerisinde işimi, ekmeğimi geri istediğim için sendikam DİSK tarafından linç edildim, patron sendikacıları tarafından sosyal medyada ve günlük hayat içerisinde hakaretlere uğradım. Bıkmadım, yılmadım. Direndim, direniyorum!
29 yılık emeğimi kattığım sendikam DİSK-GENEL-İŞ’in beni 30 Haziran tarihinde iki satır yazıyla işten atmasını kabul etmedim, etmiyorum!
Ve geçen bu 139 gün içerisinde devrimci demokrat pek çok kişi ve kurum desteğe geldi, sahiplendiler. Bunun yanında uğradığım haksızlığı görmezden gelmek için özel emek harcayan kişi ve kurumları da bu direniş sürecinde birebir görerek tanıdım! Kendine emek örgütü diyen bazı sendika ve odaların, 1 Mayıslar öncesi, katliamlar sonrası TV’lerde boy gösteren, “kadın hakları savunucusu “ gibi sıfatlarla bilinen bazı kişi ve kurumların da; işini, ekmeğini geri isteyen bir işçinin bu mücadelesine kendi siyasal anlayışları gereği sırt döndüklerini, görmezden geldiklerini ve daha da ötesinde işimi geri istememe karşı çıktıklarını gördüm.
BU NASIL EMEK ÖRGÜTLÜĞÜ?
İŞÇİNİN EMEĞİNE SAHİP ÇIKMAYACAKSANIZ NEYE SAHİP ÇIKACAKSINIZ?
Birkaç hafta önce işe geri dönme mücadeleme ve direnişime destek vereceklerini düşünerek, Sağlık Emekçileri Sendikası Ankara Genel Merkezine, Türk Tabipler Birliği Ankara Genel Merkezine ve Türkiye Mimar Mühendisler Odası Meteoroloji Mühendisleri Odası Ankara Şubesine talebimi ilettim. Sonrasında kendilerini arayıp konuyla ilgili bilgi almak istediğimizde “Oya Baydak’ın işine geri dönme talebini desteklemiyoruz” yanıtını aldım. Aldığım bu cevap karşısında tekrar “Oya Baydak işe geri dönmesin, onu mu istiyorsunuz?” diye sorduğumda ise sekreterlerinin cevabı “Evet, bana yönetim kurulu bana öyle bilgi verdi” yanıtını aldım.
Daha direnişimin 5. gününde DİSK sendikası yöneticileri tarafından 1.000’er TL para verilerek il dışından 4 otobüsle getirilen kişiler tarafından LİNÇ ETTİRİLDİĞİMDE, hemen sonrasında Türk Tabipler Birliğine bağlı İstanbul Tabip Odası DİSK yöneticisi Arzu Çerkezoğlu’na sahip çıktığını açıklayarak, işini geri isteyen bir işçinin linç ettirilmesine sahip çıkmıştı. Linçten taraf olmuştu. Bu açıklamayı kendine emek örgütü diyen İstanbul Tabip Odası yapmıştı.
Bana bu yanıtı veren kurumlara şimdi sormak istiyorum ve yazılı bir cevap bekliyorum,
Siz beni ne kadar tanıyorsunuz?
DİSK sendikasında geçen 29 yıllık emekçilik hayatımı ne kadar biliyorsunuz?
İşini geri isteyen bir kadın işçiye sahip çıkmayacaksanız, kime sahip çıkacaksınız?
Kendine emek örgütü diyen kurumlar olarak, işten atılan bir kadın işçiye hangi durumlarda sahip çıkıyorsunuz?
İşim, ekmeğim elimden alınmış ve iki satır yazıyla kapının önüne koyulmuşum. Bundan daha büyük bir mağduriyet var mıdır? Daha onur kırıcı bir durum var mıdır? Emeğe neden sahip çıkmıyorsunuz?
Sahip çıkmanız için illa eşim tarafından bıçaklanmam, ölmem mi gerekiyor?
DİRENEN DİSK-GENEL İŞ İŞÇİSİ
OYA BAYDAK