Fransa Anadolu Alevi Hareketi Açıklama
Kürt Halkımızı Katleden, Halklarımıza Kan Kusturan AKP Faşizmi Alevi Halkın Sorunlarını Çözemez!
Çözüm AKP’nin Masasında Değil Örgütlü Mücadelededir!
Alevi Halkımız; Halkın Kanına Bulaşmış Kanlı Elleri Sıkmayacaktır!
12 Ocak günü Alevi örgütlenmelerinin temsilcileri “Savaşlar olmasın, çocuklar ölmesin” sloganı ile başlattıkları açlık grevini bitirdikten sonra, eli kanlı halk düşmanı Başbakan Ahmet Davutoğlu ile birlikte Çankaya Köşkünde “bir araya” geldiler.
Ahmet Davutoğlu’nun “davetine”; Alevi dedeleri Hüseyin Dedekargınoğlu ve Hasan Kılavuz, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Sekreteri Sadık Özsoy, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkan Yardımcısı Ali Başak, Alevi Kültür Dernekleri Genel Sekreteri Ali Arıkan, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Fadime Türkyılmaz, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Başkanı Gani Kaplan, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Baki Düzgün katıldı.
Bu görüşmeden kısa bir süre sonra ise Ahmet Davutoğlu hükümetin yeni “açılım” paketini açıkladı. Hükümetin hazırladığı yeni pakette Alevilere ilişkin şunlar yer aldı;
“-Hacı Bektaş-ı Veli veya Pir Sultan Abdal adı altında üniversite kurulacak.
-İnanç ve Kültür Vakıfları yasa taslağı hazırlanacak.
-Cemevleri bu vakıflara bağlı olarak inanç ve kültür merkezi olarak hizmet verecek.
-Devlet bütçesinden cemevlerine yardım yapılacak.
-Belediyeler cemevleri için ücretsiz arsa tahsis edecek.
-Cemevlerinin ‘tekke ve zaviye’ sayılmaması için Tekke ve Zaviyelerin Kapatılmasını öngören 677 sayılı yasa kapsamı dışında tutulacak.
Katillerle El Sıkışmak Alevi Halkının Tarihine ve Değerlerine Aykırıdır
Alevi halkı ve alevi önderleri tarihin hiç bir aşamasında katillerle, sömürücülerle, halk düşmanlarıyla uzlaşmamış el sıkışmamışlardır. Uzlaşanlar dışlanmış “düşkün” ilan edilmişlerdir.
Alevi halkının tarihi halk düşmanlarıyla savaş tarihidir. Bu tarih zulme uğrayan her kim olursa olsun zalim karşısında olma, zalime karşı her türlü imkanla mücadele etme ve savaşma tarihidir.
Alevi inancı ve kültürü bu mücadele sayesinde bin yıllar öncesinden bu günlere taşınabilmişlerdir. Bu tarihte halkı katledenlerle uzlaşma, “barış” yoktur. Bu tarihte saraylarda-köşklerde verilen davetlerde halk düşmanlarıyla bir araya gelmek yoktur.
Kendini Alevi Halkı’nın temsilcileri olarak adlandıranların, Alevi Kurumlarının başında bulunanların, halka yönelik her türlü vahşetin uygulandığı, çocuk yaşlı demeden halkın katledildiği, cenazelerinin dahi kaldırılmasına izin verilmediği bir dönemde, halk düşmanı AKP ile, halka karşı savaşın karargahlarında bir araya gelmeleri, tarihsel olarak ta, sınıfsal olarak ta Alevi halkının değerleriyle bağdaşmaz.
Şehirleri tanklarla kuşatarak aylarca sokağa çıkma yasağı uygulayan, yaşlı-çocuk demeden katliam yapan, cenazelerin alınmasına dahi izin vermeyen AKP iktidarıdır.
Halkın katledilmesi talimatını veren AKP iktidarıdır!
Halk düşmanı bir iktidardan halkın sorunlarını çözmesi beklenebilir mi?
AKP halklarımıza karşı saldırılarını devam ettirecektir. “Terörü bitirinceye kadar operasyonlar devam edecek” açıklaması katliamların devam edeceğinin göstergesidir. Bu AKP açısından doğaldır çünkü iktidarını daha uzun sürdürmesinin tek koşulu, halka karşı terörünü artırarak halkları sindirmek ve teslim almaktır.
Bugün süreç AKP’ye karşı örgütlenme ve hesap sormayı gerektiriyor. Adalet talebini haykırmayı gerektiriyor. Hemen her alanda faşizm hüküm sürüyor ve adaletsizlik her geçen gün daha da büyüyor. Adalet için mücadele edilmelidir. Sloganların ötesine geçen, AKP’nin karşısına barikat örecek politikalarla adalet talebini haykırmak gerekiyor.
AKP İktidarı Alevi Halkını Düzeniçileştirme Peşindedir!
AKP iktidarının Alevi halkını kendi özünden, değerlerinden uzaklaştırma, kendi kültürüne yabancılaştırma, ehlileştirerek devrimci mücadeleden, sınıf mücadelesinden kopararak düzeniçileştirme, oligarşi açısından zararsız hale getirme çabaları devam ediyor.
Bir yandan katliamlarla işkence ve tutuklamalarla halkı sindirmeye çalışırken diğer yandan da kimi yasal düzenlemelerle halkın mücadelesini zayıflatmayı amaçlıyor.
AKP iktidarının bugüne kadarki “açılım”, “çözüm”, “demokrasi” paketlerinin hiçbirinden halkın taleplerini karşılayacak birşey çıkmadı. Zaten AKP iktidarının bu yasalarla halkın sorunlarını çözmek, Alevi halkının taleplerini karşılamak gibi bir derdi de yoktur. AKP iktidarının derdi; halkı aldatmaya ve oyalamaya devam ederek kendi iktidarını güçlendirmek ve halk düşmanı politikalarını hayata geçirmektir. AKP iktidarı boyunca bunu tekrar tekrar yaşadık.
Alevi Halkımız;
Hatırlayın!
Daha önceki yıllarda da “Alevi Açılımı” adı altında oyalandık! Yalanlar söylendi… Sözler verildi! Beklentiler yaratıldı!
AKP faşizmi bugün ayrıca halkı bölmek, katliamları karşısında bizi suç ortağı yapmaya çalışıyor! İstiyor ki,”bir iki kırıntı” karşılığında kanlı ellerini sıkalım!
İstiyorlar ki; katliamlarına ortak olalım!
İstiyorlar ki; sessiz kalalım! Görmeyelim, duymayalım, konuşmayalım!
Alevi halkı onurludur! Halklar acı çekerken, zulme karşı mücadele sürerken seyirci olmaz. Zulüm uygulayanların yanında değil, zulme uğrayanların yanında olur. Mücadele eder!
Egemen sınıflar her dönem kendi Alevisini yaratmaya çalışmışlardır. Mücadeleden kopuk, kendi tarihsel köklerinden ve değerlerinden kopuk, devrimcilerden kopuk bir alevilik egemenlerin hep arzuladığı Alevilik olmuştur. Bugün AKP iktidarının esas olarak arzuladığı ve yaratmaya çalıştığı Alevilik böyle bir Aleviliktir. Yoksa Davutoğlu gibi bir YEZİT’ten Alevi Halkının çıkarları için bir şeyler beklemek saflık olur.
Bu nedenle Alevi kurumları durdukları yeri, oturdukları masayı, sıktıkları eli iyi tartmalıdırlar. AKP’nin düzeniçi bir Alevilik projesinin ortağı olmamalıdırlar. AKP’nin paketinde Alevi halkının temel taleplerine yönelik hiçbir madde yoktur. Adalet isteğine yönelik bir madde yoktur. Katliamlara yönelik bir madde yoktur.
Bakın neler tartışılıyor. Cemevlerinin giderlerinin ve dedelerin maaşlarının diyanet tarafından karşılanması. Bu Alevi halkıyla alay etmektir. Alevi halkının beklentisi dedelerin maaşlarının ödenip ödenmemesi değil adalettir. Maraş, Sivas, Gazi katliamlarının sorumlularının yargılanmasıdır. Alevi halkına yönelik saldırıların son bulmasıdır.Alevi halkın inançlarını özgürce yaşayabilmesidir.
Halka yönelik katliamların durdurulmasıdır. Sömürünün son bulmasıdır. AKP iktidarı bu taleplerin hepsini yok sayarak kendine göre bir paket hazırlıyor ve “Alevilerin talepleri” diyor.
Cemevlerinin giderlerinin ve dedelerin maaşlarının diyanet tarafından karşılanması, Cemevlerini diyanete bağlayarak devletin Cemevleri haline getirme projesidir. Alevi halkını talebi ise diyanet işleri başkanlığının kaldırılmasıdır. Çünkü halkın inançlarının bir devlet kurumu olarak yönetim mekanizması olamaz. İnanç başkanlığı diye bir kurum olamaz. Diyanet İşleri Başkanlığı aslında inanç üzerindeki devlet hegomonyası-devlet tekelidir.
Alevi inancı ve kültürü binlerce yıldır her türlü baskı ve asimilasyona rağmen bugünlere kadar devlet desteğiyle değil, mücadele ve örgütlenme sonucunda ulaşabilmiştir.
Alevi Halkımız
Tek yol örgütlenmek ve mücadele etmektir.
Faşizmin katliamlarına karşı, inancımıza ve kültürümüze yönelik saldırılara karşı tek yol örgütlenmek ve mücadele etmektir.
Uzlaşmak, faşizmden demokrasi, kardeşlik, barış beklemek ölümdür. Faşizm beklemiyor tüm güçleriyle saldırıyor.
Bizi yeniden barış söylemleriyle aldatmalarına izin vermeyelim.
Haklarımız için, çocuklarımızın geleceği için, inancımız ve kültürümüz için sadece tek bir yol var. Örgütlenmek, savaşmak ve faşizmin iktidarını yıkarak, bağımsız ve demokratik bir ülke yaratmak…
Fransa Anadolu Alevi Hareketi