Fransa Anadolu Alevi Hareketi Açıklama
Alevi Halkı İle Devrimcileri Ayırmaya Çalışanlar Tarihe Bakmalıdır!
Tarih Derslerle Doludur! Halkın Ve Mücadelenin Tarihinden Öğrenmeliyiz!
Dün Maraş’ta Alevi Halkı Katledenler Nasıl Karşılarında Devrimcileri Bulduysa Bugünde Devrimciler, Katliam Ve Saldırıları Mücadeleleri İle Bozmaktadırlar!
AKP faşizminin Alevi halkın dinamiklerini körelterek düzeniçileştirmeye çalıştığı bugün çeşitli anlayışlarda Alevi halk ile devrimcileri ayrı tutmaya çalışmaktadır.
“Bizim yolumuz ayrı”,”siyaset yapanlar ayrı yapmaladır”,”hiç kimse bize karışmamalıdır”,”siyaset ayrı Alevi hareketi ayrı” diyenler tarihe bakmalıdır!
Biz istedik ki; Alevi halk ile devrimciler arasına suni duvarlar örenler tarihe bakarak yanlışlarını, yanılgılarını görsünler.Bunun en iyi göstergelerinden biri Maraş katliamıdır!
“Kahramanmaraş Katliamı 12 Eylül öncesi ülkemizde gerçekleştirilen faşist katliamların en büyüğü ve en vahşicesiydi. DEVRİMCİ SOL hem katliamın ardından, hem de yıldönümünde binlerce insanın katıldığı protesto eylemleri örgütledi. Katliamın ardından yapılan protesto eylemleri DEVRİMCİ SOL’un önderliği ve örgütlenmesi ile gerçekleşirken, katliamın yıldönümünde yapılan protestolara diğer sol gruplar da katıldı ve eylemler birlik zemininde gelişerek yaygınlık kazandı. Ülke çapında gerçekleşen bu protesto eylemlerine öğrenciler, işçiler, memurlar, öğretmenler ve diğer halk kesimleri katıldılar. Üniversiteler, liseler işgal edildi, her taraf katliamı kınayan pankartlarla donatıldı. Yürüyüşler düzenlendi, gösteriler yapıldı. Fabrikalarda isçiler, devlet dairelerinde memurlar işi yavaşlattılar, katliami protesto eden eylem ve gösteriler düzenlediler. Kitlelerin katliamdan duyduğu nefret, oligarşiyi ürkütecek boyutlara, kitlesel bir protesto gösterisine dönüştürüldü…”(Haklıyız Kazanacağız- Cilt 1- Sayfa:78)
Kahramanmaraş Katliamı olduğunda Alevi halkın yanında devrimciler vardı… O yıllarda yayınlanan Dev-Genç( Dev-Genç, sayı:5,21 Ocak1980,sayfa:18) ve Devrimci Sol (Devrimci Sol sayı:3,Temmuz 1980,sayfa:2) dergileri tarihe ışık tutması açısından önemlidir…
Alevi halkın mücadelesi sürdükçe birlikte yürünmeye devam edilecektir…
Fransa Anadolu Alevi Hareketi
Dev-Genç Sayı 5 sayfa 18
- Maraş Faşist Katliamın Yıldönümü Faşistlerin Yüreğine Korku Saldı!
Kahramanmaraş faşist katliamı, Oligarşi’nin kendi çıköazina “çare” bulabilmek için (Yani o dönemde sıkıyönetime zemin hazırlamak için) başvurduğu ve MHP’li sivil faşistler-ordu-polis işbirliğiyle gerçekleştirdiği bir canavarca, jenoid kantiamıydı. Yüzlerce emekçi insan, çocuk-kadın ihtiyar demeden hunharca işkenceyle vs. katledildi.
Bu faşist katliam, Türkiye’de Oligarşi’nin ne denli canavarca katliamlar yapacağını göstermektedir.
K.Maraş faşist katliamının birinci yıldönünü devrimciler ve emekçi halkımız tarafından Oligarşi’ye bir “korku günleri” olarak hatirlatilmaydı. Ve nitekim de öyle oldu. Bundan sonra da K.Maraş katliamı Oligarşi için bir korku günü olacaktır.
K.Maraş faşist katliamı tüm yurtta emekçi halkında katılımıyla nefretle kınandı. Tüm sol gruplar kendi çaplarında direnişlere katılmaya çalıştılar. K.Maraş faşist katliamını protesto hareketleri Sol’un birleşik güç halinde ne denli etkili olabileceğini göstermesi bakımından bir “örnek” teşkil etmelidir. Devrimci Yol’un, tek başına öğretmen boykotuyla, Sol’un birleşik gücüyle gerçekleştirilen 24 Aralık öğretmen boykotu arasındaki fark, bunu açıkça göstermiştir. Sol’un birleşik gücü dışında kalan gruplar ise oldukça ilginçtir: TİP- TSİP VE TİKP. Bu gruplar birbirlerine ne kadar “zıt” görünürlerse görünsünler pratikte burjuvaziye hizmette ne denli “birlikte” olduklarını göstermişlerdir. Onlara göre K.Maraş faşist katliamlarını protesto etmek, provokasyon yapmaktır. Ne yazık ki; ama yine de burjuva uşaklığı ruhlarına öyle işlemiş ki, akılları başlarına gelmiyor. K.Maraş faşist katliamı gerçeği, bu katliam Sol’un provokasyonu sonucumu oluşmuştur? Hayır, Oligarşi’nin “bizzat” planladığı bir katliamdır. “Bizim” provokasyon teorisyenleri kendilerine provokasyon mantığıyla bağlaya dursunlar Oligarşi onlara da acımayacaktır provokasyon yapmasalar dahi, faşizmin baskı ve teröründen gerekli nasibi alacaklardır.
K.Maraş faşist katliamı tüm yurtta protesto edildi.
İSTANBUL’DA
TÖB-DER
TÖB-DER genel merkesinin çağrısı üzerine D.Ö.H’ne bağlı öğretmenler eyleme katıldılar; eylemin genişlik kazanması için de yoğun bir çalışma sürdürdüler. Bu arada D.Ö.H. ve Kurtuluş’un baskısıyla TÖB-DER içinde, ilk defa, tüm “sol” un eylem birliği gerçekleştirildi. Öyleki bu eylem birliği platformunda birbirlerini “sosyal-faşist” likle suçlayan, H.Kurtuluşu ve TKP de yer aldı. Ortak bildiri metni de DÖH (Devrimci Sol) ve Kurtuluş tarafından yazıldı.
TÖB-DER’in boykot eylemi, memurlar,işçiler, öğrenciler ve mahalleler tarafından da desteklendi.
MEMURLAR VE TÜM-DER
21 Aralık’tan başlanarak, tüm işyerlerine bildiri dağıtıldı, çevreye afişleme yapıldı, memurlar bir direniş için hazırlandı.
24 Aralık’ta “işi bırakma” eylemi çeşitli biçimlerde gerçekleştirildi. Mecidiyeköy Gelir Vergi, Kocamustafapaşa Vergi, Koca Sinan Emlak Vergi, Sarıyer Vergi, Defterdarlık, Emekli Sandığı, Galata Vergi, Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi, Beyoğlu Vergi, Sirkeci Gider Vergi, İETT Altıntepe, İETT Şişli-Levent, İETT Metrohan, Milli Piyango, Şehirlerarası Telefon Santral, Tophane İETT, Belediye Sarayı, Milli Eğitim Müdürlüğü’nde işi bırakma, işi yavaşlatma bildiri dağıtma pankart asma toplantılar vs. biçimlerinde eylemler gerçekleştirildi. Devrimci Memur Hareketi’nin önderliği altında genellikle eylemler yapılmasına karşın, Defterdarlık Belediye Sarayı, Emekli Sandığı, İETT Altıntepe vs. gibi yerlerde Devrimci Yol ile ortak işbirliğine gidildi.
İŞÇİ KESİMİ
K.Maraş faşist katliamı işçilerin katılımıyla da protesto edildi. “İşi bırakma” anma toplantıları, Pankart asma ve bildiri dağıtımı biçimindeki eylemler şu yerlerde gerçekleştirildi: Vantilatör, Santel Optik, Omega Kilit Fabrikası, Hipodrum (150 civarında işçi tamamen işi bıraktı) İTÜ, İÜ Yemekhane işçileri (500 kişi) tamamen içi bıraktı, İDMMA işçileri, Beldesan Fabrikası, Borankay, Şişli İETT Garajı, Sular İdaresi, Philips (Kurtuluş’la birlikte yarım saat iş bırakıldı, Kurtuluş daha sonra bu karara uymadı), Yıldız …, Halk Ekmek Fabrikası, İETT Makina Bakımı, Demirdökün, Eyüp Sümerbank, Pancar Motor, Mintax, 404, Sunmaz, Unikiri, Alemdar Kimya, Göksan, Baykiri Fabrika ve işyerlerinde genellikle işi bırakma eylemi azınlıkta kalmasına karşın, toplantı, bildiri dağıtımı pankart asma gibi eylemler yapıldı.
DEV-GENÇ
K.Maraş faşist katliamı protestosu tüm fakülte yüksek okul ve liselileri sardı.
Temel Bilimler, Edebiyat, Beyazıt Yabancı Diller, Eczacılık, Yıldız, MYO, Nişantaşı Diş ve Eczacılık, Gazetecilik, İTÜ Gümüşsuyu-Taşkışla-Maden- MMF Ayazağa, Işık Mühendislik’de 1 günlük boykot, forum ve yürüyüşler, ayrıca Çapa Tıp, Bahçelievler Kampüsü, Kadıköy Müh., Vatan Müh., Spor Akademisi, 2 günlük boykot, forum ve yürüyüşler yapıldı. Dev-Genç’in önderliğinde yapılan bu eylemlerin yanında diğer sol gruplarında katılımıyla AİTYO, Cerrahpaşa Tıp, Veteriner Tatbiki DGSA’da boykot ve forumlar yapıldı. Liseli Dev-Genç’in önderliğinde de Şişli Kuştepe, Feriköy, Yeşilköy, Alibeyköy Meslek, Fındıklı, Kabataş Akşam Ticaret, Kasımpaşa, Zincirlikuyu Yapı Meslek, Sarıyer Liselerinde işgaller yapıldı. Ayrıca toplam 40 lisede de boykotlar ve yürüyüşler yapıldı.
Dev-Genç ve Liseli Dev-Genç, okulların dışında çevrede ve merkesi yerlerde, yazılama kahve konuşmaları, otobus konuşmaları, pankart asmalar, bir çok korsan gösteri yaptı. Tünel’deki korsan gösteride, iki jandarma entegre edilerek, silahları alındı.
Ayrıca Platin, İkizler, Aksaray ve Cerrahpaşa gibi faşistlerin kahveleri dağıtıldı. Beşiktaş’ta, Şişli’de Kadıköy’de faşistlerin işyerleri dağıtıldı, Cankurtaran ve Beyazıt’ta faşistlerin kahveleri basılarak bildiri dağıtıldı, bu arada Artvin Yurdu taranarak 3 faşist yaralandı. Kadıköy, Kuşdili, Şişli, Bakırköy’de faşist evleri basılarak örgütleyici 2 faşist cezalandırıldı ve birçok faşist vuruldu. Ayrıca Beşiktaş’ta Irak Türkleri dayanışma Derneği yönetim 2.Başkan üyesi bir faşist cezalandırıldı.
K.Maraş faşist yurdu basılarak tarandı ve bombalandı.
MAHALLELER
İstanbul’un bir çok mahallesi de K.Maraş katliamını protesto hareketlerine sahne oldu.
Avcılar, Cennet Mahallesi, Kuleli, Koca Sinan, Parseller, Güngören, Esenler, Bayrampaşa, Bloklar, Zeytinburnu, Küçükköy, Eyüp, Balat-Fatih, Okmeydanı, Hasköy, Kağıthane, Çağlayan, Gültepe, Mecidiyeköy, Feriköy, Reşitpaşa, Kuruçeşme, Sarıyer, Emirgan, Paşabahçe, Beykoz, Kartal, Üsküdar, Gülsuyu, Pendik vs. gibi semt ve onun mahallelerinde, K.Maraş faşist katliamı yazılama, pullama afiş, bildirilerin ev ev dağıtımı, kahve konuşmaları, halkın katıldığı kavhe toplantıları, pazarlarda konuşma, korsan gösteriler, pankart asma, onlarca faşist işyeri ve dikkanların korsan gösterilerle dağıtılması, birçok faşistin cezalandırılması vs. biçiminde protesto edildi. Ayrıca MHP il yönetim kurulu üyesi bir faşist Cennet Mahallesinde cezalandırıldı. Bahçelievler’de faşistlerin üstlendiri bir (Unverdi) kahvehane tahrip edildi. Erenlerde faşist bir öğretmen cezalandırıldı. Parseller faşist örgütlenmesine bizzat hizmet eden bir bakkalda cezalandırıldı.
CEZAEVLERİNDE DİRENİŞ
Selimiye’de Birlik Yolu ve İGD’nin katılmadığı bunun dışında tüm sol grupların birliğiyle, mahkemelere gidilmedi, ziyaretlere çıkılmadı, pankartlar asıldı, konuşmalar yapıldı. Daha sonra HK VE HY’da birliğin dışına çıktılar. Bu tavırlarına bağımsız iş yapmak istemeleri- gerekli tavır alındı.
Toptaşı Cezaevinde de toplantılar ve konuşmalar yapıldı.
Sağmacılar Cezaevinde de konuşmalar yapıldı.
İstanbul dışında yurdun hemen hemen bütün bölgelerini kapsayan şehir ilçe ve köylerde Kahraman Maraş katliamı protesto edildi. Merkezi ilişkiler ağı içerisinde gerçekleştirildiği belli başlı hareket biçimleri şunlardı;
Bildiri dağıtımı, kahvelerde halkın katıldığı toplantılar, korsan gösteriler, köylerde toplantı yapma ve konuşma, liselerde işgaller, forumlar aynı şekilde yüksek okul olan yerlerde işgaller, forumlar, afiş asma, duvarları yazılama, bez pankart asmalar bazı yörelerde işçilerin protesto hareketleri; yemek boykotu, işi bırakma, bankalara, faşist işyerlerine, evlere yönelik, basma ve dağıtma hareketleri, polis ve faşist arabalarının yakılması, tahrip edilmesi ayrıca da faşistlere yönelik cezalandırma hareketleri.
Yurt çapında, genellikle merkezi örgütlülüğümüz içerisinde, Kahraman Maraş faşist katliamı protesto- belli başlı şehir ve kasaba olarak şuralarda gerçekleşti.
Bursa (burada yapılan korsan gösteri de Nadir Ölmez yoldaşımız, polis kurşunlarıyla şehit düştü. Bunun karşısında faşistlere yönelik cezalandırma hareketi de gerçekleştirildi.) Gemlik Ereğli(Zonguldak), Bolu, Kıbrışçık, İnebolu, Küre, Gerze, Samsun, Aybastı, Merzifon, Ordu, Espiye, Beşikdüzü, Trabzon, İzmit, Ankara (genellikle Ankara’dan yapılan hareketler hep DY’den sanılır. Bu yanıltıcıdır. Birçok mahallede yapılan eylemlerden başka birçok lisede gerçekleştirilen işgal ve forumlardan başka, faşist milletvekillerine yönelik evlerini tahrip etme hareketleri dikkati çekmiştir), Uşak, Sivaslı (burada 8 saat süren yürüyüş yapıldı) Aydın, Saruhanlı(Manisa), Acıpayam, İzmir, Elazığ, Çanakkale, Adana, Osmaniye, Antakya, Ergani, Diyarbakır, Eskişehir, Gaziantep, Elbistan(K.Maraş), Malatya, Tunceli, Pertek, Hozat, Balıkesir, Bandırma, Orhangazi vs.
SONUÇ ve DEVRİMCİ YOL’un İSTANBUL’daki SAHTEKARLIĞI
Burjuva basını yapılan protesto hareketlerini özellikle Anadolu’da yazmamaktadır. Bu elbette çok doğaldır. Hatta çarpıtarak yansıtması, yalan haberler yayması, kamuoyu oluşturması dahi mümkündür. Zaten öyle yapmaktadır. Bunun karşısında önemli olan devrimcilerin propoganda araçlarını çoaltmaları etkili bir duruma getirmeleridir. Kahraman Maraş faşist katliamını protesto kampanyası sırasında özel olarak ortaya çıkan durum buydu. Basın hiçbirşey olmamışçasına susuyordu. Bunda Demirel faşist hükümetinin basın karşısındaki sansür politikasının önemli etkisi vardı. Yeni propoganda araçlarını geliştirmemizin önemi apaçık ortadadır. Genel politik hareketin araçlarından başka her bölge, şehir kasaba, devrimcilerin eylemlerinin etkili ve de yaygınlık azanabilmesi için yerni araçlar bulmalı ve geliştirmeli ve her eylem halka açıklanmalıdır.
K.Maraş faşist katliamını protesto tüm yurtta kısmende olsa, eksikte kalsa gerçekleştirildi. Bu eksikliklerin giderilmesi hareketin örgütlenmesine bağlıdır.
İstanbul’da Devrimci Yol, 24 Aralık’ta yapılan protesto hareketlerinin tümüne sahip çıkmak için burjuva gazetelerinde resmen hareketlere sahip çıktı. Bir gün sonra da bütün hareketleri “kendi” yapmışçasına bildiri yayınladı.
Ne diyelim? Devrimci ahlaka dahi sığmayan bu tavır aslında kendisine güvensizliğin, güçsüzlüğün, kısaca oportünizmin bir yansımasından başka nedir ki? Aşağıda Devrimci Yol’un bildirisinin örneği vardır.
– ” 24 ARALIK PAZARTESİ; BÜTÜN TÜRKİYE’DE FAŞİZMİ VE KAHRAMANMARAŞ KATLİAMINI PROTESTO İÇİN HER YERDE DİRENİŞLER, BOYKOTLAR, FORUMLAR DÜZENLENECEK.”
– DEV-YOL’UN AÇIKLAMASI
Dev-Yol adlı fraksiyon adına yapılan açıklamada, Kahramanmaraş katliamının ” Başarıyla protesto edildiği” bildirilmiştir. Açıklamada özetle şöyle denilmiştir.
” Bazı ilkokullarında arasında bulunduğu okullarda gerçekleştirilen eylemler başarıyla sonuçlanmıştır. Bazı okullarda faşistler cezalandırılmış, bazı yerlerde de eylemler arasında polis ve jandarmayla çatışma çıkmıştır. Ama bütün engellemelere karşın Kahramanmaraş katliamının yıldönümü güçlü eylemlerle kınanmıştır.” TERCÜMAN 25 ARALIK 1979
– DEVRIMCI SOL DERGISI
ÇORUM’DA FAŞİST KATLİAM PLANI HALKIN GÜCÜYLE BOZULDU
Çorum’da bir faşist katliam planı uygulanmaya çalışıldı. Tıpkı K.Maraş’ta olduğu gibi Çorum katliam planı Emperyalizm ve Oligarşinin devrimcilere ve halka karşı sürdürdüğü baskı politikasının bir parçasıydı. Böl ve yönet taktiğiyle, halkımızı bölmeye çalışan Emperyalizm ve Oligarşi, bu taktiğini, Malatya’da, Elazığ’da, Urfa’da, G.Antep’te, Sivas’ta, Tokat’ta, Amasya’da vb. hayata geçirdi. CIA’nın akıl hocalığıyla, bu taktikleri MHP’li sivil faşistler ve devlet güçleri birlikte uyguluyorlar.
Çorum, K.Maraş gibi olmadı. Emekçi insanları, faşistler kaçırıp, korkunç işkencelerle katlettiler, kadınlara tecavüz ettiler. Aç ve susuz bıraktılar, yaralıları hastahanelerde öldürdüler. Ama Çorum halkı kendisini korumasını bildi. Bu direniş sırasında, devrimci gruplar yine halkın peşinde olmaktan öteye gidememişler, HK, gibi yaygaracılığı elden bırakmamışlardır. Çorum direnişinin ortaya koyduğu bir diğer gerçek te, birbirlerine “Sosyal Faşist”, “Maocu Faşist” vs. diyen revizyonist ve oportünist grupların eylem birliği yapmalarıdır; pratik, bu gruplara kafalarını vura vura bu gerçeği öğretmiştir.
Çorum katliamının başkumandanı Demirel kamuoyunda teşhir olduğunu, halkın direndiğini görünce taktik değiştirdi. “Çorum’u bırakın, Fatsa’ya bakın” dedi. Bunun üzerine Çorum faşist katliam planı unutturulmaya çalışıldı, Fatsa günlerce arandı-tarandı.
AP-MHP hükümeti, böl ve yönet taktiğini pratikte bizzat uyguluyor. Önümüzdeki günler böylesine gelişmelerin yaşanacağı günler olacaktır.