Fuat Erdoğan anısına 2 senede bir düzenlenen ve bu sene dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Hukuk Sempozyumu Ankara Barosu Eğitim merkezinde gerçekleştirildi.
Cumartesi günü başlayan sempozyuma katılım yoğundu. Sempozyum saat 10.00’da açılış konuşmalarıyla başladı. İlk açılış konuşmasını Halkın Hukuk Bürosundan Avukat Selçuk Kozağaçlı gerçekleştirdi. Ardından Av. Behiç Aşçı ve ÇHD Ankara Şubesi Başkanı Murat Yılmaz konuşmalarını gerçekleştirdiler. Konuşma yapmak için kürsüye çıkan Ümit İLTER dakikalarca alkışlandı. Konuşmasında “dünya halklarının yaşamlarının, çektiği acıların ortak olduğunu bu yüzden de ortak mücadele etmenin bir zorunluluk olduğundan” bahsetti. Son açılış konuşmasını ise TAYAD’lı Hayat Uçucu yaptı. Konuşmasında “Çocuklarının zulme karşı mücadele ettikleri için tutsak edildiğinden” bahsederek, direnen halklara ve Suriye halklarına selam gönderdi.
Sempozyumun birinci oturum saat 10.30’da başladı. Birinci oturumda İspanya’dan Avukat Miguel Angel Muga, Yunanistan’dan Avukat Voula Giannakapoula, ABD’den Nathan Howard ve Haziran Ayaklanmasının “sapanlı teyzesi” Emine Cansever, kendi ülkelerindeki halk ayaklanmalarından, sonuçlarından ve devletlerin halkın iradesi karşısındaki tutumlarından bahsettiler.
12.30’da sona eren birinci oturumun ardından, tüm konuklarla birlikte yemek yenildi.
Saat 14.00’da başlayan ikinci oturum parlamenter kriz ile ilgiliydi. Halkların yaşadıkları sorunların çözümü ve kapitalist sistemin ortadan kaldırılması parlementer sistem yoluyla gerçekleşebilir mi? konusu tartışıldı. Katılımcılar Yunanistan’dan avukat Yiannis Rahiotis, Eski milletvekili Hüseyin Aygün, Honduras’tan Guillermo Moncada ve Türkiye’den Özlem Kütük, parlamenterizmin çözüm olup olamayacağını tartıştılar. Hüseyin Aygün “parlamentonun çözüm olmayacağını teorik olarak önceden bildiğini ama parlementoya girdikten sonra bu düşüncesinin netleştiğini” söyledi. Avukat Yiannis Rahiotis radikalleşen halk hareketine alternatif olarak sunulan Syriza’nın seçimleri kazandıktan sonra yaptıklarıyla halkların sorunlarını çözemediğini belirtti. Honduras’tan Guillermo Moncada’da “parlementonun krizleri çözememediği gerçeği bir yana parlementoya dahil olmanın ve tek hedef olarak parlamenterizm olarak belirlemenin hareketleri yozlaştırdığına” dair örnekler verdi.
Cumartesi gününün son oturumunda ise Emperyalizmin Terör kavramı, devletleri, örgütleri ve kişileri “terörist” olarak ilan edip imha politikaları uygulaması üzerine konuşuldu. Son oturumda Suriye’den katılan avukat Salem Moustapha Suriye’nin terörist devlet ilan edilip emperyalistler tarafından nasıl kuşatıldığından bahsetti. Vatanı Suriye için ortak mücadele etmenin önemini vurguladı.
Ukrayna’dan katılan Dmitriy Koletsnik, Ukrayna’daki iktidarın faşist politikalarından ve Lugansk Cumhuriyeti üzerindeki tecrit politikalarından bahsetti. Oturumun diğer konuşmacısı Lübnan’dan Profesör Hassan Jouny, Lübnan Hizbullah’ının vatanı savunduğu için ve emperyalist politikaları boyun eğmediği için terörist ilan edildiğini belirterek Lübnan’dan örnekler verdi.
İtalya’dan katılan Gianfranco Castelotti ise dünyadaki ve avrupadaki terör listelerinin nasıl oluşturulduğundan bahsederek, emperyalizmin örgütlü saldırıları karşısında daha örgütlü olarak mücadele etmenin önemini vurguladı. “Dünyayı bir kez de Türkiye’den Sarsacağız” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Oturumun son konuşmacısı ise Türkiye’den Ümit İlter’di. Ümit İlter her ülkede yaşananların ne kadar ortak olduğunu, bu yüzden mücadelenin de ortaklaştırılması gerektiğini bahsetti. Oturumun ardından sempozyumun birinci günü sona erdi. Akşam yabancı konuklarla birlikte beraber yemek yenildi.
Sempozyumun ikinci günü Cumartesi günü Yargı’da Kriz isimli oturumla başladı. Bu oturumda Hakim Muzaffer Şakar “Türkiye’deki yargı sürecinden ve yargının nasıl bir enstrüman haline getirildiğinden bahsetti.”
İspanya’dan katılan Avukat Elena Vazquez İspanya’da çıkarılan içgüvenlik yasalarından ve normalde suç olmayan ancak idari kararlarla yüksek para cezaları getirilen afiş asma, izinsiz gösteri gibi kabahatlerden bahsetti. İspanya’da hukukun gün geçtikçe daha çok zenginler lehine çalıştığını belirtti.
Arjantin’den Lucresia Fernandez’de kendi ülkesindeki yargı örnekleri verdi.
Av. Selçuk Kozağaçlı konuşmacı ülkelerin tamamından isimleri değiştirdiğimizde kendi ülkemizdeki pratiğe ulaşacağımızı belirtti. Sorunların ortak olduğunu çünkü sorunun kaynağının ortak olduğunu belirtti. Uluslararası hukuk örgütleri oluşturmanın öneminden bahsetti.
Birinci oturumun 12.30’da bitmesinin ardından tüm katılımcılarla birlikte yemek yenildi.
Saat 14.00’da günün ikinci oturumu başladı: Ekonomik Krizler ve İşçi Mücadeleleri. Bu oturum Filipinler’den katılan Avukat Carlos Montemayor’un konuşmasıyla başladı.
Daha sonra İngiltere’den katılan Professör Bill Bowring, Sendika avukatı Murat Özveri ve avukat Behiç Aşçı sunumlarını gerçekleştirdiler. İkinci oturum saat 16.30’da sona erdi. Üçüncü oturum bir kahve arasından sonra başladı.
Üçüncü oturum Uluslararası Ortak Mücadele Nasıl Mümkün Olacak? konusu ile ilgiliydi. Filipinlerden avukat Carlos Montemayor, Ukrayna’dan Dmitri Koletsnik, Lübnan’dan Profesör Hassan Jouni, Suriye’den Avukat Salem Moustapha, ABD Siyah Hareketi’nden avukat Nathan Sheard, Arjantin’den Lucresia Fernandez ve Yunanistan’dan Voula Giannakapoluo bu oturumda önerilerini sundular. Buna göre bütün katılımcılar belli önerilerde ortaklaştılar. Emperyalistlerin medyasının gerçeklerin ortaya çıkmasını engellediği, bu yüzden ortak bir internet sitesi kurularak bu vasıtayla katılımcı ülkelerle ilgili haberlere daha sağlıklı şekilde ulaşılabileceği belirtildi. Yine ortak bir örgütlenme ve ağ için öncelikle birlikte iş yapmanın önemi vurgulandı. Bu yüzden Suriye ile ilgili her katılımcı kendi ülkesinde ortak bir etkinlik yapması gerektiği belirtildi.
Bu önerilerin bir sonra ki gün 5 Ekim Pazartesi günü gerçekleştirilecek basın toplantısı ile tüm kamuoyuna duyurulacağı belirtildi.
Oturum büyük bir coşkuyla sona erdi. Oturumun sona ermesinin ardından tüm katılımcılar ve izleyiciler ile birlikte bir toplu fotoğraf çekildi.
İki gün süren sempozyuma 2 gün boyunca toplamda 300 kişi katıldı. Sempozyum iki gün boyunca da oldukça coşkuluydu. İkinci günün sonunda sempozyum bitirken sloganlar marşlar ve halaylar ile sona erdi…
http://halkinhukuk.net/index.php/2015/10/07/fuat-erdogan-anisina-4-uluslarasi-hukuk-sempozyumu-gerceklestirildi/