Günay Özarslan’ın katili AKP’nin katil polisidir. 24 Temmuz sabahıİstanbul’un birçok mahallesinde eş zamanlı yapılan operasyonlarda yüzlerce insan gözaltına alınırken Bağcılar’da Günay Özarslan’ın kaldığı eve gelen halk düşmanları, kapıyı koçbaşıyla kırarak Günay Özarslan’ı infaz etmiştir.
TAYAD’lı Aileler, Halkın Hukuk Bürosu avukatları ve Günay Özarslan’ın yakınları katliam haberini alır almaz evlatlarını sahiplenmek için Yenibosna Adli Tıp Kurumu’nun önünde beklemeye başladı.
Adlı Tıp Kurumu önünde Halkın Hukuk Bürosu avukatları otopsiye katılmak için kapıdaki güvenlikle uzun süre tartıştılar. Günay Özarslan’ın nasıl katledildiği, üzerinde kaç kurşun izinin olduğu, yakın mesafeden mi katledildiği gibi daha birçok sorunun netleştiği otopsisine avukatlar alınmayarak katliamın delilleri saklanmak istendi. Fakat yapılan hukuksuzluğa karşı avukatların ve ailelerin ısrarlı mücadelesi sonucu Günay Özarslan’ın kardeşi ve halkın avukatlarından Oya Arslan Adli Tıp Kurumu’na alınarak otopsi işlemlerine katıldılar. Günay Özarslan için saat 15.30’da Adli Tıp Kurumu önünde “Günay Özarslan Ölümsüzdür TAYAD’lı Aileler” pankartı açıldı ve TAYAD’lı Aileler adına Feridun Osmanağaoğlu ajitasyon çekerek katledilen evlatlarını hiçbir zaman sahipsiz bırakmadıklarını ve bundan sonrada hiçbir zaman bırakmayacaklarını dile getirdikten sonra halkın avukatlarından Aycan Çiçek ve Süleyman Gökten açıklamada bulundu. Halkın avukatlarının açıklamasında; müvekkilleri Günay Özarslan’ın akrabalarının evinde kaldığını ve gece polis baskınında polislerin girdiği giriş kapısı tarafında hiçbir kurşun izinin olmadığı ama Günay Özarslan’ın olduğu odada ise onlarca kurşun deliği olduğu bir çatışma ortamının değil infaz şeklinde katliam yapıldığını ve hatta daha sonra polislerin kurşun deliklerinin olduğu duvardaki delikleri ovarak delilleri ortadan kaldırdığını açıkladılar. Açıklamadan sonra evlatlarını beklemeye başlayan aileler, TAYAD’lı Aileler pankartını yere sererek oturma eylemine başladılar. Kısa süre sonra çevrede bekleyen çevik kuvvet polisi kapının önüne yığılarak oturma eylemi yapan ailelere saldırıp 4 kişiyi gözaltına aldı. Feridun Osmanağaoğlu, Hicri Selviler, Seval Yaprak ve Murat …. yaka paça gözaltına alındı ve pankarta el konuldu. Diğer aileler ise itilerek Adli Tıp’ın girişine doğru atılmak istendi fakat avukatların ve ailelerin direnişi sonrası polisin saldırısı durduruldu. Saat 17.00 sularında evlatlarını almayı bekleyen ailelere Günay Özarslan’ın Gazi Mezarlığı’na defnedilmesine izin verilmeyeceği gidip başka bir yerde gömülürse izin verileceği söylendi. Ailenin ve şehidimizin vasiyeti Gazi Mezarlığı olmasına rağmen, savcılığın aile cenazeyi alabilir demesine rağmen emniyet hukuksuzca ve pervasızca Gazi Mezarlığı olmaz memleketine götürün dayatmasında bulundu. İçişleri bakanlığı ve valilikle yapılan görüşmelerde kararın cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından verildiği açıklandı. Katil Tayyip yine iş başındaydı.. Katlettiği devrimcilerin cenazelerini ailelere vermek istememiş sessiz sedasız halkın şehidinin gömülmesini istemişti. Bunun üzerine cenazemizi alana kadar oturma eylemindeyiz kararı alın TAYAD’lı Aileler Adli Tıp önünde oturma eylemine başladı. Ayrıca HDP Ermeni milletvekili Garo Paylan Adli Tıp’a gelerek cenazenin alınması için işlemlerde bulundu. Saat 22.30’a kadar Adli Tıp önünde bekleyen, günlerce de olsa bekleme kararlılığı içinde olan aileler ve avukatların uğraşı sonucu düşman geri adım atmak zorunda kalarak cenazeyi aileye verdi. Zafer direnen devrimci iradenin ve Günay yoldaşımızın yüzünde eksik olmayan zafer gülüşünün oldu. Cenaze işlemleri bitirildikten sonra şehidimiz Adli Tıp’tan alındı ve çok sevdiği, emeğinin çok geçtiği vatan topraklarına Gazi barikatlarına getirildi. Daha sonra Günay Özarslan sloganlarla, marşlar ve zılgıtlarla Gazi Cemevi’ne kadar yoldaşlarının omuzlarında taşındı.