Halk Cephesi Açıklama
AKP Faşizmi Halklarımızı Kimyasal Gazlarla, İşkence Ederek, Toplu Katliamlarla Teslim Alamayacak!
AKP, iktidara geldiği 2002 yılından bu yana çeşitli yollarla halkı teslim almaya, direnme dinamiklerini yok etmeye çalıştı. Çünkü biliyorlar ki direnen tek bir dinamik bile zulüm iktidarını tehlikeye sokar. Tarihin sonu, demokratik emperyalizm, faşizmle barış masalları zulüm düzenini sürdürmeye yetmedi. Hala direniyor halklarımız, hala beyinlerini teslim etmedi ve etmeyecek.
AKP son aylarda yönetememe krizlerini toplu katliamlar ve tek tek öldürmelerle, açık terör yöntemleriyle aşmanın yollarını arıyor. HDP mitinglerine bomba koymaktan, binalarına sabotaj düzenlemeye, Suruç’tan Ankara’ya ve Kürdistan’ın tamamına yayılan açık terörcü diktatörlük ideolojik olarak tasfiye edilen solun değerlerini yeniden hatırlatmalıdır!
AKP, sadece Kürt halkına değil, tüm direnen dinamiklere, devrimcilere terör uygulamaktadır. İlan ettikleri gibi İstanbul’un ve Ankara’nın devrimci potansiyel taşıyan, Kürt, Alevi, Sosyalist dünya görüşlerine sahip mahallelerine de sindirme, baskı planları yapılmaktadır. Son bir aydır Armutlu’da Dilek Doğan için açılan Adalet Çadırı’na yapılan saldırılar, bu saldırılarda kullanılan kimyasal gazlar, uzun namlulu silahlar, özel harekat polisleriyle tüm mahalleyi abluka altına alma çabaları devrimcilerin örgütlülüğü karşısında hükümsüz kalacaktır.
Armutluya yapılan saldırı ideolojik olarak beyinleri teslim almanın amacının fiili olarak devamıdır. Yapılan saldırılar sonucu iki devrimci günlerdir hafızalarını kaybetmiş durumdadır. Buna yol açan kullanılan sinir gazları mıdır, kafalarının hedef alınması mı yoksa gerçek mermi sağanağı altında katletme çabaları mıdır? Bunlar işin tali yanlarıdır. AKP Hitler faşizmini aratmayacak pervasızlıkla çeşit çeşit gaz bombaları kullanmaktadır. Kullanılan kimyasal gazların halk sağlığı üzerinde kısa ve uzun vadede çok ciddi sonuçları vardır ve olacaktır.
AKP faşizmi tüm halka karşı topyekûn bir saldırı içindedir. Bu saldırı yalnızca devrimcilere yönelik bir saldırı değildir. Bu saldırı AKP’ye muhalif olan, doğruyu, haklıyı, güzeli savunan ve düşünen tüm insanlara karşıdır. Saldırıları püskürtmenin yolu birlikte direnmekten geçiyor. Kürdistan halkı iki aya yaklaşan sokağa çıkma yasaklarına, katliamlarına karşı nasıl direniyorsa bizde öyle direneceğiz. Asla teslim olmayacağız.
Her türlü yolla, halka karşı kullanılan kimyasal gazların niteliğini araştıracak, çalınan günlerimizin hesabını soracağız. Tabipler odalarını, baroları ve tüm demokratik kitle örgütlerini kendi bulundukları noktadan faşizmin yöntemlerini teşhir etmeye ve mücadeleye çağırıyoruz;
İstanbul tabip odasını göreve çağırıyoruz; kullanılan gaz bombalarının içeriğini, niteliğini araştırın ve tıbbi sonuçlarını tüm halkımızla paylaşın!
Başta Türkiye Barolar Birliği olmak üzere tüm barolara sesleniyoruz. Barolar iktidarın koltuk değneği değil halkın, adaletin savunucusu olmalıdır. Halka karşı işlenen suçların takipçisi olun!
Bu saldırı hepimize yönelik bir saldırıdır bu nedenle sessiz kalınamaz!
Bir kez daha ilan ediyoruz;
Üzerimize kurşunlar da yağsa, her gün gaza boğulup hafızamızı da yitirsek, tüm geçmişimizi de çalsanız düşmanımız olduğunuzu katlettiğiniz halkları asla unutmayacağız. Asla unutmayacağımızın örnekleri tarihimizde saklıdır. Saldırılarınız karşısında her şeyi unutsak da sizden hesap soracağımızı unutmadık yine unutmayacağız.
AKP’NİN HALK ÇOCUKLARININ HAFIZALARINI ÇALMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ!
HAFIZALARI ÇALINAN HALK ÇOCUKLARININ HESABINI SORACAĞIZ!
AKP’NİN HALKLARIMIZIN GELECEKLERİNİ ÇALMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ!
ÖRGÜTLÜ BİR HALK ASLA YENİLMEZ!
HALKIZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!
HALK CEPHESİ