Halkın Hukuk Bürosu Açıklama
Açıklama No: 454
Katliama Direnenler Yargılanamaz
19-22 Aralık 2000 tarihinde devletin adına “Hayata Dönüş” dediği hapishane katliamını gerçekleştirdi. Bu katliamın İstanbul ayağındaki Ümraniye hapishanesindeki katliamda Ahmet İBİLİ, Umut GEDİK, Rıza POYRAZ, Ercan POLAT ve Alp Ata AKÇAÖZ isimli siyasi tutsaklar katledildi. Bununla birlikte onlarca tutuklu ve hükümlü de ağır yaralanmıştır. Devlet operasyon sonrasında suçlarını aklamak için büyük bir hızla tutsaklar hakkında adam öldürme, ruhsatsız silah bulundurma, taşıma, patlayıcı madde bulundurma ve kasten yaralama suçları işledikleri iddiasıyla dava açtı. Mahkemeden aldıkları talimatlarla hapishanede bulunan 399 tutsak hakkında daha ifadelere başvurmadan tutuklama kararı verdiler.
Operasyona katılan kimi askerler hakkındaki dava ise ancak 29.03.2004 tarihinde açılabildi. O da Ümraniye operasyonunda vurulan askerin “yüksek kinetik enerjili silah ile vurulduğu’’nun Adli Tıp Kurumu raporu ile kesinleşmesinden sonra mümkün oldu. 16 Ekim 2002 tarihli Adli Tıp Kurumu raporundan önce askerin tutuklular tarafından vurulduğu iddia ediliyordu.
Tutsakların hapishane idaresine isyan etmedikleri, kendilerini korumak için direnişe geçtiklerini, operasyonun katliam amaçlı gerçekleştiği, Nurettin Kurt isimli askerin yine operasyonu yürüten askerler tarafından vurulduğu 16 Ekim 2002 tarihinde kanıtlanmıştı aslında. Buna rağmen tutsaklar hakkında bir beraat kararı vermek yerine dosya uzatıldı. 15 yılın sonunda dava bitirildi. Tutsakların öldürme suçunu işlemedikleri tespit edilmesinden, öldürme suçundan beraatlarına, hapishane idaresine isyan, ruhsatsız silah bulundurma, taşıma, patlayıcı madde bulundurma ve kasten yaralama suçlarından ise zamanaşımı nedeniyle dosyanın düşürülmesine karar verildi.
Davalar katliamı meşrulaştırmak, suçları gizlemek amacıyla açıldı. Beraat kararı vermek katliamı mahkum etmekti. Bu nedenle davaları uzattılar ve zamanaşımı kararları ile düşürülmesini beklediler. Davanın bu kadar uzamasının tek nedeni budur. Öldürme fiili ile ilgili olarak bugün tüm açık gerçekler karşısında beraat kararı vermek zorunda kaldı mahkeme. Diğer suçlar açısından ise zamanaşımı kararı verdi. Karar nasıl verilmiş olursa olsun, aradan geçen onbeş yıl F tipi hapishanelere direnmenin haklılığını ve doğruluğunu ortaya çıkartmıştır. Zulme, tecrite, katliama direnmek meşruydu. Bugün bu durum tescil edilmiştir.
Ve katliamı gerçekleştirenler, planlayanlar, kararını verenler ise hala yargılanamıyor. Korunuyorlar. Biliyoruz ki, katliamı gerçekleştirenler halkın adalet özleminden kurtulamayacaklardır.
HALKIN HUKUK BÜROSU