HALKIMIZ KATLİAMCI VE KONTRACI POLİSİN OYUNLARINA GELMEYECEK!
Faşizm kendi iktidarını sürdürebilmek için katliamlar yapar, mezhepleri birbirine kırdırır, tutuklar, işkence yapar yani kısacası terör estirir. Aynı zamanda işbirlikçi devşirmeye çalışır. Faşizmin kanlı yüzünü bilen halkımız her zaman bunu red edecektir. Bu alçak oyunu oynarken halka ya da devrimcilere yakın olan insanları seçer. En son Hatay’da 25 Ocak Pazartesi günü Atanmayan Öğretmen Gökhan Demir’i yolda yürürken durdurmuşlar işbirlikçilik teklif etmeye çalışmışlardır.
Kontracı katliamcılar, atanmayan öğretmen Gökhan Demir’den umduklarını bulamamışlardır, bulamayacaklarda. Kontracıları uyarıyoruz çekin pis ellerinizi halkımızın üzerinden, vereceğiniz hesap verdiğiniz hesaplardan daha büyük olacaktır.
GÖKHAN DEMİR’İN ANLATIMINDAN…
25 Ocak pazartesi günü Antakya Eğitim ve Araştırma Hastanesine diş etimde bulunan kistten dolayı ameliyat için sıra almaya gitmiştim. Hastanede yoğunluk nedeniyle yaklaşık 3 saat bekletildikten sonra ayrılabildim. Hastane dönüşünde satın aldığım bir ürünü değiştirmek için Antakya Köprübaşı’na giden yol üzerinde bir işyerine uğradım. İşim bittikten sonra Samandağ’a gitmek için geldiğim yönden Samandağ dolmuşlarının kalkış yeri olan Bankalar caddesine doğru yürümeye başladım. Antakya Paladium AVM önüne geldiğimde Samandağ dolmuşlarına ulaşmam için sadece yolun karşısına geçmem kalmıştı. Saat 17.00 sularında Antakya Paladium AVM önünden geçerken çalan telefonuma cevap vermek için açtığım sırada karşıma takriben 27-28 yaşlarında biri sarı ceketli, kısa boylu, kısa sarı kirli sakallı erkek; biri de orta boylu, minyon tipli, sarı saçlı kumral bir kadın olmak üzere 2 kişi çıktı. “Gökhan Bey merhaba bir şey konuşmak istiyoruz” diyerek başladılar söze. Bu sırada ben de telefonu kapatmak üzereydim. Telefonu kapattığımda tanışıp tanışmadığımızı sordum. Tanışmadığımızı birazdan tanışacağımızı söylediler. Ardından ben sormadan polis olmadıklarını söyleme ihtiyacı hissettiler. “Peki kimsiniz, beni nereden tanıyorsunuz” diye sorduğumda ise sadece “devlet görevlisiyiz” dediler. “Şu an yanımızdan geçen zabıta da devlet görevlisi” cevabını verdikten sonra ısrarla “şunun tam adını daha doğru koyalım mı” dediğimde “İstihbarat da denebilir” dediler. İstihbarattan olduklarını kendi ağızlarıyla doğruladıktan sonra, çevreye hızlıca bir göz gezdirdim, başka elemanlarının çevrede olabileceğini düşünerek. Kısa bir göz gezdirdikten sonra yanılmadığımı anladım. Karşı tarafta yüzleri birbirine dönük siyah pardösülü 2 kişiden, siyah bereli olan yüzü kendine dönük arkadaşının omzunda gizlediği kamerayla beni çektiğini fark ettim. Ve onu görür görmez önümde duran 2 kişiye de “İnsanların akıllarıyla dalga mı geçiyorsunuz? Nasıl istihbaratsınız siz? Söyle şu karşıdaki arkadaşlarına o telefonu indirsin” diye çıkıştım.. “lütfen sakin olun” demeye ve beni sakinleştirmeye çalıştı erkek olan. Sadece konuşmak istediklerini ve soru sormayacaklarını yineleyerek, benden bilgi alışverişinde bulunmak gibi bir amaçlarının olmadığını ve hiçbir arkadaşımla ilgili konuşmayacaklarını, sadece bir şeyler anlatmak istediklerini söylediler. Yaptıkları aymazlık yetmezmiş gibi ısrarla yinelerken bir de “bir yerde oturup çay içip konuşalım” dediler. “Sen kimsin yahu, benim sizin gibi kontracılarla işim olmaz. Umuyorum ki bir defa daha bu şekilde karşılaşmayız, zira bu kimse için iyi olmaz” cevabını verdikten sonra, erkek olan bir daha konuşmadı. Kadın ise o zamandan itibaren lafı devralarak “ Şimdi Gökhan bey şöyle ki…” dedikten sonra lafının sonunu getirmesini beklemeden defolup gitmelerini söyledim. Olay kabaca ve unutmuş olabileceğim küçük ayrıntılarla bu şekilde gelişti… Konuştuğum erkeği daha önce de görmüşlüğüm vardı sanki. Yani bir göz aşinalığı söz konusuydu. Ama bu aşinalığın kaynağının ne olduğunu bilmiyorum. Kadını ise ilk defa görüyordum. Verdiğim cevaptan sonra hiçbiri konuşmayarak ters yöne doğru yürüyerek kayboldular. Ben de Samandağ dolmuşlarından birine binip evime döndüm…
POLİS SİMİT SAT ONURUNLA YAŞA!
FAŞİZMİ DÖKTÜĞÜ KANDA BOĞACAĞIZ!
HATAY HALK CEPHESİ
31.01.2016