Hatice Yüksel Beraat Etti
Valiye Halk Düşmanı Demek Hakaret Değil, Gerçeklerin Dile Getirilmesidir
İfade Özgürlüğümüze Sahip Çıkmaya Devam Edeceğiz!
Eskişehir’de basın açıklamasına katıldığı için açığa alınan ve görevine iade edilmek için mücadele veren Hatice Yüksel ve meslektaşıyla dayanışma içerisinde bulunan Mehmet Doğan, Eskişehir Valisi’nin açtığı kamu görevlisine hakaret davasının 10 Aralık’ta görülen ilk duruşmasında beraat ettiler. Davanın konusu direniş sürecinde kullandıkları bildiride geçen “Halk düşmanı kimliğiyle tüm Türkiye’nin yakından tanıdığı Güngör Azim Tuna” ifadesiydi. Duruşma öncesi Eskişehir Adliyesi önünde bir basın açıklaması yapılarak, gerçekleri söylemeye devam edeceklerini, baskılardan yılmayacaklarını ifade ettiler. Vali Güngör Azim Tuna, şikayetçi olduğu halde mazeret bildirmeksizin duruşmaya katılmamış, gerçekleri duymaktan kaçınmıştır. Hatice Yüksel ve Mehmet Doğan duruşmada verdikleri ifadede, halk düşmanı ifadesinin bir hakaret değil tespit olduğunu, Vali Güngör Azim Tuna’nın Ali İsmail Korkmaz katledildikten sonra kullandığı “Arkadaşları öldürmüş, suçu polise atmıştır” ifadesinin, yapılan adalet nöbetlerini gerekçe göstererek davayı Kayseri’ye taşımasının, gazeteci İsmail Saymaz’a tehdit mailleri atmasının, bir kamu görevlisi olarak tarafsız olması gerekirken siyasi erkin sözcülüğünü yapmasının bu kanıyı ortaya çıkardığını ve bu kanıyı dile getirmenin suç olmadığını, düşünce ve ifade özgürlüğü olduğunu ifade ettiler. Duruşma sonucunda bu ifadenin suç teşkil etmediği gerekçesiyle ancak davaya bakan hakim tarafından “kaba” bir davranış olduğu yorumu yapılarak her ikisi için de beraat kararı verildi. Bir hakimin yasaya uygun karar verip bunun uygulanmasından sorumludur. Vali’ye hakaret olmadığı ve bunun ifade özgürlüğü kapsamında ele alınması kararı sonrasında, eğitim emekçilerine, binlerce öğrenciye eğitim vermiş ve vermeye devam eden iki öğretmene “KABA” bir davranış olduğunu söylemesi bulunduğu konuma ve tarafsızlığına uygun düşmediğini söylemek isteriz.
Hatice Yüksel, açığa alındığı basın açıklamasına ilişkin takipsizlik kararı verildi. Gerek takipsizlik kararı gerekse beraat kararı Hatice Yüksel’in davasında ne kadar haklı ve meşru olduğunu görüyoruz. Tüm bunların sonucunda kendisiyle ilgili siyasi kararların kendi mahkemeleri tarafında da mahkum olması sürgün kararında bu kapsamda ele aldığımızı ve bu kararın derhal sonlandırılmasını istiyoruz. Sürgün Hatice Yüksel’ e verilen bir cezalandırma yıldırma politikasıdır. Bu politikanın sonlandırılarak Hatice Yüksel tekrar Eskişehir’e geri getirilmelidir. Bu kendisine hukuk devleti denen anlayış için uyulması gereken bir durumdur. Bu adaletsizliğe son verilmelidir. Adalet sağlanana kadar bizler Hatice Yüksel’in haklı ve meşru mücadelesinin yanında olmaya devam edeceğiz.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SUÇ DEĞİLDİR!
SÜRGÜNE DERHAL SON VERİLSİN!
ADALET İSTİYORUZ!
EMEKÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!
KAMU EMEKÇİLERİ CEPHESİ