İmbat Maden İşçileri Direniş Günlüğü
Alsancak Direnişimizin 5.Günü, 13 Ocak
Dün yaşadığımız gözaltından sonra bugün işe bu durumu protesto ederek başlamak istedik. Karşıyaka-Alsancak vapurunda bir arkadaşımla birlikte pankart açarak halka bir konuşma yaptım. Kim olduğumu, neden işten atıldığımı, nasıl direndiğimizi anlattım.
Bize sürekli sorulan sorulardan bir tanesi var ki vapurda da karşıma çıktı. Anlatmaya çalıştım. “Biz Soma’da çalışan maden işçileriyiz. İşten atıldık, dememizle birlikte, bazı insanlar, peki neden o faciadan sonra da Soma’da AKP birinci parti oldu deyip duruyorlar.
Şöyle anlatıyorum, AKP birinci parti olsa ne çıkar, yani ona oy verdi diye ölümü hak mı etti, işsizliği, açlığı hak mı etti Soma’nın insanı. Nedir yani, siz faciadan sonra çıkar için mi geldiniz Soma’ya. Kaldı ki, Soma’da şehit düşen arkadaşların çoğu hem de çok büyük bir çoğunluğu Soma dışından arkadaşlardı. Türkiye’nin cenaze gitmeyen yeri kalmadı neredeyse. O yüzden Soma insanını çok etkilemedi.”
AKP nerdeyse her yerde birinci oldu, ne yapalım yani, meydanı bırakıp gidelim mi, hayır onurlu olan tek kişi de kalsan dik duracaksın, dinç duracaksın. Gelelim CHP’ye ve Soma katliamı sonrası bize desteğe gelen, ağırladığımız, misafir ettiğimiz, baş üstünde tuttuğumuz demokratik kitle örgütlerine, kendine solcuyum, sosyalistim diyenlere…
TAM 27 GÜNDÜR SOMA İMBAT MADEN ÖNÜNDE 6 GÜNDÜR DE ALSANCAK’TAKİ ŞİRKET BİNASI ÖNÜNDE DİRENİYORUZ. HANİ SOMA KATLİAMI UNUTULMAYACAKTI, HANİ ORADAKİ MADENCİLERE SAHİP ÇIKILACAKTI? Şu ana kadar ciddi bir destek gelmedi hiç birinden.
Türkiye’nin en büyük enerji şirketlerinden birinin önünde tamamen dayanışma ruhuyla direniyoruz. İlla yüzlerce ölmemiz mi gerekiyor solcuların bize destek olması için. İŞSİZ KALMAK YAŞARKEN ÖLMEK DEĞİL MİDİR BİR MADENCİ İÇİN?
Öğlen saatlerinde direniş yerimize geldik. Kaç gündür bizi görmeye alışık olan, destek veren insanlar merak etmişler. Gözaltında kolum şişince doktor hareket ettirmemem için boyun askısı vermişti. Öyle geldim direniş yerine. Halktan insanlar gelip geçmiş olsun dediler. Çay getirenler oldu. Sohbet edenler oldu. Şu an için çok kalabalık değiliz. Ama insanların gözündeki ışığı görebiliyorum. Hep yanan bir isyan ateşi o. Bazen sönükleşiyor, bazen dalgalanıyor, bazen titreşiyor, bazen de gezide olduğu gibi tutuşuyor. O ışık şimdi bize güveniyor. DİRENİN diyorlar. Zaten yalnız kendimiz için değil, milyonlarca insanın onuru için direndiğimizi biliyoruz.
Hava akşama doğru soğumaya başlayınca çadırı kurma girişimlerine başladık. Tabi şakalar da yapılıyor. Bir arkadaş çadırın nasıl kurulacağını bilmediğini söylüyor, soruyor. Diğeri boşver oğlum bilmene gerek yok, zaten eline alır almaz polis saldıracak…
Şaka gerçek oluyor, traji-komik ülkemizde. İki arkadaş birlikte hem daha dün sakatladıkları kolumla beraber gene gözaltına alınıyoruz. Sloganlar atıyoruz. Yılmayacağız. Zaten demişiz bir kez bizim buradan ölümüz gider diye.
Alsancak direnişimizin 6.günü, 14 Ocak
Sabah erken başladık güne. Pankartımızı yere serdik. Battaniyelere sarıldık. Bugün hava yağışlı değilmiş. Ama ayaz, çok soğuk… Direniş böyle çetin şartlarda sürüyor. İhtiyaçlarımız oluyor çünkü sürekli gözaltına alındığımız için eşyalarımız kayboluyor. İhtiyaçlarımızı internetten de duyurduk, gelen gidenlere de söylüyoruz.
Gazetelerde çıkan haberlerimizi okuduk bugün. Zaten basın sürekli gidip geliyor. Ama daha yeterince duyuramadık derdimizi. İnternete girdik biraz. İmbat maden işçileri yazınca, işten atıldılar, gözaltına alındılar senin anlayacağın zulüm işkence çıkıyor.
İMBAT MADENCİLİK ARİF KURTEL yazınca da padok zengini, atlar koşuyor kasa doluyor diye çıkıyor. Dolar tabi kasalar, 6500 maden işçisinin sırtından kazandıklarıyla doluyor. Onların at yarışlarında cumhurbaşkanlık kupaları alırken, kızları diskolarda dans ederken, Cenevrelerde gezerken ki resimleri var bizim ise hakkımızı istiyoruz diye yerlerde sürüklenip gözaltına alınış resimlerimiz var.
ADALET BUNUN NERESİNDE?
DİRENEN İMBAT İŞÇİLERİ