Sistemin yarattığı ve öğrettiği bencilliğe yalnızlığa karşı, bizler lokmalarımızı paylaşmaya, sorunlarımızı belirleyip, çözümünü birlikte üretmeye devam ediyoruz.
Her Pazar olduğu gibi sabah kahvaltısıyla başlayan halk toplantımızın gündemleri, ülkede kurulmaya çalışılan bakım evi ve Erdoğan Çakır’ın zaferiydi.
Düzenin her kurumuna olduğu gibi, huzur evleri dedikleri ve aslında huzursuzluk veren kurumlarına da alternatifiz biz. Emekçilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak ve onların sosyalleşmesini, birlikte yaşayıp birlikte üretmesini amaçlayan bakım evimizin nasıl olması gerektiği konusunda sohbet edildi. Konuşanların mutluluğu sesinin tonuna ve gözlerine de yansıyordu. Tek tek söz alarak konuşan herkes fikir belirtip yorum yaptılar. Engelli çocuğu olan bir ablamız ve bakım evinde çalışan bir arkadaşımız deneyimlerini aktardılar. Buradan ihtiyaçları olan araç ve gereçleri temin etmekten, çalışanlarına destek olmak ve bizzat gidip orda gönüllü olarak çalışmak isteyen de çıktı.
Fransa hapishanelerinde, onursuzca aramalara karşı direnerek, taleplerini kabul ettiren Erdoğan Çakır’ın zaferi konuşuldu ve baklava yendi.
Ayrıca kurumlarımızın işlevi ve önemi üzerine konuşularak, şu anda içinde bulunduğumuz kurumu daha fazla sahiplenme konusunda sohbet edildi. Sonuç olarak dernek kirasının ödenmesi için aidat komitesi oluştu ve hemen orda ise başladılar.
5’i çocuk 23 kişinin katıldığı, halk toplantılarımızın geleneği olan “Öğretmenimiz ve Biz Diyoruz Ki” köşesi okunarak toplantı sona erdi.
İngiltere Yürüyüş dergisi Temsilciliği
12 Ocak 2016