3 ŞUBAT 2016 AÇLIK GREVİNİN 21 GÜNÜ
Sabah gazeteleri gelmiş ve çadırdaki herkes okumaya dalmış durumda. Anıl Ankara’dan gelip destek açlık grevine başladı. İçimizde en çok okuyan ise 70 yaşındaki Kadir Dayı. Çat kapı “Ben destek için geldim 1 haftadan azını da yapmam açlık grevinin” dedi. Günün kalabalık saatlerinde bile kitap okuyor. Elindeki kitap kütüphanemizin üç kitabından biri olan, Paul Robeson’u, Nazım’ın “İnci Dişli Kartal Kanaryasını” anlatıyor. Ziyaretimize gelen ve kendisi de bir avukat olan Hülya Ablamıza Robeson’un dünyada bir oyuncu ve atlet olarak tanındığını ancak haklar ve özgürlükler mücadelesi veren bir avukat olduğundan bahsedip uzun uzun Robeson’u anlatmaya koyuldum. Meğer kitabı çeviren Hülya ablamızmış. Haklar ve özgürlükler mücadelesi içinde ne çok avukat var. Bunların içinde açlık grevi, ölüm orucu yapanlar da var, silahlanıp özgürlük mücadelesi verenler de. Hapis yatanlar da var, devlet yöneticisi olanlar da. Ancak görünen o ki adaletsizliği çok yakında yaşayan ve gösterilen yolların etkisiz birer kandırmaca olduğunu ilk görenler avukatlar oluyor. Gerisi ise tercih meselesi ya gözlerini kapatacaksın ve kendini kandırmaya devam edeceksin, ya da mücadele edeceksin.
Ankara katliamından sonra Adliye’de basın açıklaması yapan avukat arkadaşlarımıza örgüt propagandası yapmaktan soruşturma açmışlar. Öyle ki avukatların hangi örgütün propagandasını yaptıklarını bile söylemiyor savcı. IŞİD’e karşı söz söylemek, katliamı kınamak demekti devlete karşı işlenen bir suç sayılıyor. Böylece katliamdaki sorumluluğunu da kabul etmiş oluyorlar. Avukatlar da ne söylediysek odur diye anlatıp geri adım atmıyorlar. Yanlış yere sopa salladın savcı bey, soruşturmadan davadan korkacak kimse yok burada. İfadeye katılan avukat arkadaşların bir kısmı dönüşte bize uğruyorlar. ÖDAV’lı avukat arkadaşlarımız burada, Berkin soruşturması için yapacak bir şey var mı diye konuşuyoruz. ÇHD yöneticileri de ziyaretimize gelmiş. Güneşli günden yararlanıp Sibel Yalçın parkına gidiyoruz.
Altınşehir’den ve İkitelli’den ziyaretçilerimiz geldi. Onları da parkta ağırladık. Bugün park da kalabalık gezmeye gelenlerle sohbet ediyor açlık grevi eylemimizi anlatıyoruz.
Bugün iki tahliye kararı var. Bir günde iki karar: Cem Aygün’ün katilini Yargıtay, Ahmet Sülüşoğlu’nun katilini ise Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tahliye etti. Bu hızlı tahliye kararlarının ortak özelliği iki katilin de polis olmasıydı.
İsmail Akkol Söke’de gözaltına alınmış. Bu konuda daha ifadesine bile başvurulmadığı halde basın Onu Sabancı eyleminin faili olarak ilan etti bile. Basına ülkemde yaşanan adaletsizliği görünce duramadım demiş. Bakalım Ne senaryolar yazacak burjuva medyanın polis muhabirleri.
Eğitim- Sen’li öğretmenler ziyarete geliyorlar. 657 sayılı devlet memurları kanunu değiştirilmek isteniyor. Öğretmen arkadaşlar sendikalı öğretmenleri görevden alıp AKP’lilerin yerleştirilmesi için yapılan bir değişiklik olduğu fikrindeler.
Çağlayandan gelen ziyaretçilerimiz çeşit çeşit şeker getirmişler… TAYAD’lılar ise 7 Şubat ta yapılacak olan geceye davet ediyorlar. Dolu dolu bir gece olacakmış. 50 sinden 70 ine Analar Babalar koro kurmuş tiyatro oynuyormuş kaçırılmaz bir gece… Gelmeye çalışacağız.
Gece misafir olduğumuz uzun bir sohbete başlıyoruz; hani nerde halk?
Sen bakma havanın durgunluğuna
Derya dediğin uyur uyur uyanır