AKP FAŞİZMİ ARTIK SÖYLEMDE DE KENDİSİNİ İNKAR ETMİYOR, TAYYİP ERDOĞAN, EMRİNDEKİ KAYAMAKAMLARA ‘MEVZUATI BİR KENARA BIRAKIN’ DİYEREK HALKA KARŞI AÇTIĞI SAVAŞI BÜYÜTÜYOR: FAŞİZM HUKUKSUZLUKTUR! HUKUKSUZLUKLARIN, ADALETSİZLİKLERİN KARŞISINA HALK MECLİSLERİYLE ÇIKALIM! MARAŞLARIN, 16 MARTLARIN, SİVASLARIN, GAZİLERİN, SURUÇLARIN TEKRAR YAŞANMASINI İSTEMİYORSAK, SALDIRILARA KARŞI HALK MECLİSLERİNDE BİRLEŞELİM!
Okmeydanı Halkı,
Bilindiği üzere mahallemiz giriş noktası olan Anadolu ışıklar bölgesi, son model zırhlı araçlarla ve tomalarla her gün özellikle akşam saatlerinden itibaren resmen karakola çevrilmektedir. Buna müteakip, otobüs seferleri hemen hergün “olay var” ve “güvenlik endişesi” gerekçesiyle saat 17.00 den sonra iptal durumdadır. Lakin mahallemizde ne her gün bir eylem düzenlenmektedir ne de akabinde bir takım olaylar yaşanmaktadır. Ancak bu karar yaklaşık 50 gündür, saat 17.00 den önce sanki olay çıkmayacak garantisi almışlarcasına, kesintisiz bir şekilde uygulanmaktadır. Tüm bir mahalle halkı olarak bu yasağın hukuksal hiç bir dayanağı olmadığını düşünürken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Ak Saray’ında kaymakamlarla biraraya geldiği toplantıda ”yeri gediği zaman koyun mevzuatı bir kenara ve ben bunu bu şekilde yaparım deyin ve yapın” diye konuşarak ağzındaki baklayı çıkarıyor, devletin faşist niteliğini açıkça ortaya seriyordu. Kenara bırakılması “emrolan” mevzuat; yürürlükteki hukuk kurallarının bütünüdür. AKP Faşizmi kendisini söylemde ilk defa bu kadar net ifade ediyordu. Türkiye’de demokrasinin değil, faşizmin olduğu gerçeğini bir türlü görmeyenler, Fox Ana Haber sunucusu Fatih Portakal gibi şaşkınlıklarını gizleyemezken, ”Bu kadarı nasıl olur aklımız almıyor” gibi cümleler kurarlar. Ancak bu ülkede on yıllardır alınan bir takım kararlar mevcut yasalara göre değil, faşizmin o anki çıkarlarına, politikalarına uygun olarak verilmektedir. Çünkü faşizm, kendini herhangi bir yasayla bağlamaz.
Faşizm Aldatma Ve Hile Üzerine Kurulu Örgütlü Bir Sindirme Ve Yok Etme Hareketidir
Duyduk ki, mahalle halkından insanların merak ederek sorduğu “neden hergün buradasınız” sorularına halkın can ve mal güvenliği için orada olduklarını ifade eden cevaplar veriyorlarmış.. Halbuki bu doğru değildir. Dedikleri gibi olmuş olsaydı, uzun süredir karakol olarak kullandıkları okulun hemen 20 metre karşısında bulunan yerde halkımızın hemen her gün şahit olup şikayet ettiği açık uyuşturucu satışına müdahale ederlerdi. Yine hemen biraz aşağısında halktan insanların bindiği otobüsler yakılmasına ve yine halka ait araçların kundaklanmasına göz yummazlardı. Yakılan otobüs, kundaklanan araçları söndürmeye gelen itfaiye araçlarına izin verir, alevlerin sıçrayarak bir işyerini kül haline getirmesinde engellemiş olurlardı. Bunlar olurken polisin Okmeydanı halkının demokratik hak ve taleplerini haykırdığı etkinlikler karşısındaki tahammülü ise yalnızca bir dakika sürmektedir. Yürüyüş, anma, vb. gibi eylemlikler daha başlamadan taciz edilmekte, gaz bombaları ve plastik mermi kullanarak dağıtılmaktadır.
Faşizm Demogoji ve Yalanla Kitleleri aldatmayı Hedeflerken Aldatamadığı Kesimleri de Terörle Sindirme Yoluna Gitmiştir
AKP faşizminin bizim can ve mal güvenliğimizi almak gibi derdi yoktur. Aksine düpedüz bizi canımızla tehdit ederek malımız, mülkümüz olan evlerimizi elimizden almak istemektedir. Bunu da mahallemize yıktıkları bir yığın zırhlı araçla, tomayla ve cinayet şebekeleri özel harekat polisler iile bir nevi ”yenilmezlik” ve karşı ”çıkılmazlık” düşüncesini beynimizde hakim kılarak yapmak istiyor. Gelgelelim Akp faşizmi bu amacını geçtiğimiz günlerde “konuşlanma, önleme ve anında müdahale” adı altında aralarında mahallemizinde olduğu 190 noktaya kalekollar yapacağını duyurarak resmileştirmiştir. Ancak bu duyurularını öyle bir yalanla süslemişler ki, nitekim yeni kurulacak kalekolların görevinin, şehirlerde ”kurtarılmış bölgeler” ”girilemeyen mahalleler” oluşturulmasını önlemek için olduğunu iddia etmektedirler. Lakin bu yalanları hemen hemen her hafta suratlarına çarpmaktadır. Bir kere hepimiz şunu çok iyi biliriz, yaşadığımız yer ne kurtarılmış bir bölge ne de girilemez bir mahalledir. Mahallemiz, kurtarılmış bir bölge ya da girilemeyen bir yer olsaydı neredeyse her hafta polis baskınına uğramazdı. Ve bunu istedikleri zaman yapamazlardı. Dolayısıyla devletin kolluk güçleri mahallemize istedikleri zaman girmekte, istedikleri yeri basıp dağıtmakta ve istedikleri sayıda insanı rahatlıkla gözaltına almaktadır. Üstelik bunları tüm bir halkın üzerinde terör estirerek yapmaktadırlar.
Örgütlü Olmayan Bir Mahalle Kendini Savunamadığı Gibi, Örgütlü Olmayan Bir İnsan da Kendini Savunamaz. Örgütlü Olmak Güçlü Olmaktır
Açıktır ki, mahallemize yönelik sırasıyla baskı altına alma, sindirme ve yerinden etme politikası yürütülmekte, kapsamlı bir operasyonun adımları göstere, göstere atılmaktadır. Böylesine açıktan gelen bir tehdit karşısında atılacak en anlamlı adım, onları boşa çıkaracak adımları atmaktır. Tüm mahalle halkı olarak hazırlıklı olmalıyız. Mahallemizde birliğimizi sağlayarak hazırlanmalıyız. Bunu da ancak halkın öz örgütlülükleri olan Halk Meclisleri’nde birleşerek yapabiliriz. Haklarımızı korumanın yeni haklar kazanmanın yolu gücümüzü Halk Meclisleri’nde birleştirmekten geçiyor. Örgütlü halk yenilmezdir. Mahallemiz gibi rant değeri yüksek, herkesin iştahını kabartan K.Armutlu önemli bir örnektir. Mahallemizin neredeyse 20’de 1’i kadar bir alana sahiptir. Fakat 30 yıldır yıkım saldırısı tehditlerine, katliamlara maruz kalmasına ve hemen tam ortasına kalekol türü bir karakol kurulmasına rağmen örgütlü mücadelesini sürdürmüş, bu şekliyle faşizmin tüm saldırılarını püskürtmüş, bugünlerde yine örgütlü gücüyle püskürtmeye devam etmektedir.
Halkımız! AKP Faşizminin Karşısına Halk Meclisleriyle Çıkalım
Halk Meclisleri, Armutlu halkının, Okmeydanı halkıyla saldırılara karşı birlikte mücadele etmesi göğüs germesi demektir. Tüm yoksul mahallelerin hep birlikte mücadelesi demektir.
UYUŞTURUCUYA, KUMARA, YOKSULLUĞA VE KENTSEL DÖNÜŞÜME KARŞI HALK MECLİSLERİNDE BİRLEŞELİM!
HALK MECLİSLERİ GÜCÜMÜZDÜR!
GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZDİR!
OKMEYDANI HALK MECLİSİ