Oya Baydak Mahkemesine Çağrı
Ben Oya Baydak,
Disk-Genel İş Sendikası Beni İşten Attı!
120 Gündür Direniş Çadırımda İşim, Ekmeğim, Onurum İçin Direniyorum!
Tüm Direnenleri 25 Şubattaki Mahkememe Çağırıyorum!
Ben DİSK-GENEL İŞ sendikasında çalışırken, 27 Haziran 2015 tarihinde bir sabah işe geldiğimde, günlük işlerimi yaparken, sabah 10.30 gibi gelen postacı şahsıma evrak olduğunu söyledi.
10 günlük iznimden yeni dönmüştüm. Bu zarfta gelen evrakın izin evrakı olduğunu düşünürken zarfı açtığımda işten atıldığımı beyan eden bir mektupla karşılaştım.
İçeriği çok fazla olmamakla birlikte, iki satırla işime son verildiğini öğrendim.
Buda yetmezmiş gibi mektupta alaycı bir uslupla, “daha önceki çalışmalarınızdan dolayı teşekkür ederiz,30 Haziran itibariyle ilişiğiniz kesilmiştir, bilgi için muhasebeyi arayabilirsiniz “ notu vardı. Bende aynen öyle yaptım. Bilgi almak için muhasebeyi aradım, ne yazık ki oradan da bilgi alamadım. Bana muhasebe görevlisi “ bize de aynı yazı geldi, hemen Oya Baydak’ın ilişiğini kesin “ denildiğini söyledi.
Bunu öğrendiğimde, şok oldum. Çalışanı olduğum sendikanın beni bu şekilde sanki bir sürpriz yapar gibi ansızın haksız, hiçbir gerekçeye dayanmaksızın işten atması, asla ummadığım bir durumdu.
Kaldı ki, DİSK-GENEL İŞ deki bu işime başlatılırken, 23 yıl çalıştığım önce Eminönü sonra Fatih belediyesinden yine sendikamızın avukatının yanlış yönlendirmeleri sonucunda işten atıldım. Sonrasında yine sendikanın avukatının %99 kazanacağız dediği işe dönüş davasını kaybetmem sonucunda işe geri dönme durumumun tamamen önü kapandı. Hak kaybım bununla da sınırlı değildi. Aynı zamanda 23 yıllık emeğim olan “kıdem tazminatı “hakkımı da kaybettim. Bu mağduriyetimin giderilmesi için sendikam 13 ay sonra beni işe aldı.
O zaman işten atıldığımda, üyesi olduğum DİSK-GENEL İŞ sendikamın beni işe geri aldırmak için, Fatih Belediyesi önünde direniş yapacağını düşünüyordum. Ama sendika yöneticilerimiz Fatih Belediyesi başkanı Mustafa Demiri karşılarına almak istemeyip, “zaten hukuki olarak kazanabileceğimiz bir dava, neden şimdi ilişkilerimiz bozulsun, diğer arkadaşlarımızda zor durumda kalır, alabilirsek tazminatı tanıdıklar aracılığıyla alalım “ diyerek sürekli beni oyaladılar. ”Kaldı ki davayı kazanırız“ diyerek beni 13 ay beklettiler. İşsiz kalmam nedeniyle kiramı ödeyemez duruma geldim, borçlarım birikti. Bu dönemde çokça da sağlık sorunu yaşadım. Sonundada sendika yöneticilerimi zorlayarak “ işten atılan işçiniz için direnmiyorsanız, sahip çıkmıyorsanız, sizde beni işten atan belediye başkanının ortağısınız “ diyerek içinde bulunduğum zorluğu defalarca yüzlerine vurdum. Çünkü haklıydım, bir sendikacı bile olsa Mustafa Demire gidip “bu kadını neden işten attın“ diye hesap sormamı, gidip görüşmemiştir. Kaldı ki sendikamın avukatının benimle ilgili yazdığı dilekçeyi noter kanalıyla Fatih Belediyesine göndermemden 25 gün sonra disiplin kurulu kararıyla işten atıldım.
Yani 23 yıl çalıştığım işim, ekmeğim, belediye başkanı tarafından elimden alınırken bana sahip çıkması gereken sendikam belediye başkanına sahip çıktı. Sendika avukatım yasal haklarımı koruması gerekirken yaptığı yasal başvuru sonrası işten atıldım.
Maddi kaybımın yanında manevi olarak da çok yıprandım. Öyle oldu ki eşim kalp rahatsızlığı geçirdiği için “ fatih belediyesine açtığım işe geri dönme davamın sendika avukatı tarafından kaybedildiğini “ uzun süre söyleyemedim. Ülkemizde işten atılan bütün işçi arkadaşlarımın yaşadığı sorunların hepsini ve belki de daha fazlasını yaşadım. Uğradığım haksızlık o kadar büyüktü ki, kendi avukatım tarafından bile örnek dava olarak gösterildi ve halen gösterilmekte.
Şimdi soruyorum? İşçi arkadaşlarım, direnenler…
Bu yaşadıklarımın hesabını kim verecek? Bu adaletsizlik nasıl ortadan kalkacak? Siz olsanız ne yapardınız?
İşinin, ekmeğinin peşinde olan tüm onurlu işçiler gibi bende bu yaşatılan haksızlığa karşı hakkımı aradım direndim.
Sendikada işe başladıktan sonra tam 4 yıl 4 ay çalıştım.
Birden bire ne olmuştu ki işten atıldım? Hala direnişimin 120.günü olmasına rağmen bu soruya yanıt alamadım?
NEDEN BENİ İŞTEN ATTINIZ? NEDEN HAKLI BİR GEREKÇENİZ YOK?
FATİH BELEDİYESİNDE BENİ İŞTEN ATTIRDIĞINIZ İÇİN SENDİKADA İŞE BAŞLATTINIZ.
NE OLDU, 4 YIL SONRA BU MAĞDURİYETİMİ Mİ GİDERDİNİZ? MUSTAFA DEMİRDEN 23 YILLIK TAZMİNATIMI MI ALDINIZ?
Tüm bu yaşadığım haksızlıklar sonucunda, bende benim yerimde olan tüm onurlu işçinin seçeceği yolu seçtim. Ve işimi, ekmeğimi bir kez daha kaybetmemek için direniş kararı aldım. Eşimle konuşup “bundan önce sendikam sahip çıkmadığı hatta işten atılmama ve direnmeme neden olduğu için işten atıldığımı ama bu kez kendi kararımla bir kez daha işimi çalmalarına asla ve asla müsaade etmeyeceğimi “ söyledim. Bu karar benim için işten atılma kağıdı elime ulaşıp okuduğumda çoktan netleşmişti.
Birkaç gün kadar sağlık sorunlarımla ilgili tedavi gördüm. Sonrasında 8 Temmuz tarihinde, öğlen saatlerinde
Benim için en doğru direniş yerinin Şişli de bulunan DİSK binası önü olduğunu düşünerek çadırımı bina önüne kurdum, basın açıklaması yaparak direnişime başladım.
BANA NEDEN DİSK ÖNÜNDE DİRENİYORSUN DİYE SORANLARA, BENİ SENDİKADAKİ İŞİMDEN KİMİN ATTIĞINI SORMAK LAZIM? BU SENDİKANIN BAŞKANI KİMDİR? YERİ NERESİDİR? GENEL İŞ SENDİKASININ BAĞLI OLDUĞU KONFEDERASYONUN YERİ NERESİDİR?
Direnişe başladıktan çok kısa bir süre sonra, 22 yıl üyesi olduğum ve 4 yıldan fazla çalışanı olduğum sendikamın yöneticilerimin gelip sorunumla ilgilenmelerini beklerken, “çadırını kaldırsın oradan, muhatabı biz değiliz “ sözleriyle karşılaştım.
PEKİ, BENİ İŞTEN KİM ATTI? SİZ ATMADINIZ MI? BİRDE SİZE DİRENECEĞİM YERİ Mİ SORACAKTIM?
Ertesi günün akşamı, mesai saat 17.00 da bitmesine ( kapıda görevlinin saat 18.30 gitmesine ) rağmen sendikanın kapısı saat 16.00 da kilitlenip, sendika personeli hızla uzaklaştı. Son anda fark ettik. İyiki de fark ettik. İçeride günlük zorunlu ihtiyaçlarımızı karşıladığımız için, kendi kişisel eşyalarımız olmasına rağmen kapı hiçbir şey söylenmeden kilitlendi.
DİSK İN KAPISINA 12 EYLÜLDE BİLE KİLİT VURULAMADIĞINI SÖYLEYENLER, BAKIN İŞTE DİSK İN KAPISINA KİLİT VURAN KİMMİŞ? SİZ O KİLİDİ 29 YILLIK EMEĞİNİ ÇALDIĞINIZ ÜYENİZ OYA BAYDAĞA KARŞI VURDUNUZ. KAPIYI SİZ KİLİTLEDİNİZ.
Buda yetmedi sorunumu çözmesi gereken DİSK-GENEL İŞ sendikamın yöneticileri 3 gün sonrasında da Diyarbakır,Ankara,Mersin,İzmir ve sendika yönetiminin kendine yandaş gördüğü, 1.000 TL para verdiği kişilerden oluşan 300 kişi ile sendika önüne gelerek direniş çadırımıza ve direnişimize saldırdılar.Bir arkadaşımızın çenesini kırdılar, küfürlerin hakaretlerin bini bir paraydı.Kadın arkadaşlarımızın karnına tekme atıp yerlerde tekmelediler.”Seni satarız“ diyecek kadar aşağılaştılar.Sabah 09.00 dan akşam 16.30 a kadar linç edildik.Ben bir kadın işçi olarak, sendikamın önünde bizzat sendika yöneticileri tarafından linç edilirken, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonun Genel Sekreteri Dr.Arzu Çerkezoğlu sendikanın içinde bizi linç edenlerle gülümseyen fotoğraflar çektirip internette yayınlamışlardır.
KİMDİ BUNLAR? BUNLARA PARA VERİP GETİREN KİMDİ? LİNÇİ ÖRGÜTLEYENLER KİMDİ? SENDİKA YÖNETİCİLERİ NE YAPTILAR?
NEDEN HİÇ BİR DİSK YÖNETİCİSİ OYA BAYDAĞIN LİNÇ EDİLMESİNE MÜDEHALE ETMEDİ? ARZU ÇERKEZOĞLUNA LİNÇÇİLERLE FOTOĞRAF ÇEKTİRTEN ÖFKENİN NEDENİ NEDİR?
Yetmedi Ankara’da genel kurullarının yapıldığı yerin önüne gittiğimizde polis çağırtıp, saldırttılar. Polis şefi açıktan “sendika şikayetçi, sendikacıların talebi, sizi buradan uzaklaştıracağız “ diyordu. Ve saldırı sonucu bayıldım. Ben yerde baygın yatarken sendika yöneticileri polis kalkanı arkasında, zebaniler gibi gülerek “polisi dinleyin, çıkın gidin “ çağrısı yapıyorlardı. Vede saldıran polisten sayı alıp yemek dağıttılar.
İşte benim120 günlük iş, ekmek, onur mücadelemde DİSK sendikası önünde yaşadıklarım.
Daha bunları nasıl ifade edebilirim ki?
Bugün bu gerçeklerle direniyorum, bu gerçeklerle açlık grevimi sürdürüyorum.
Kimseye dağıtacak 1.000 er TL param yok.
Ben sadece işimi, ekmeğimi geri istiyorum.
Ve bu yolda tüm işçi arkadaşlarımın ve tüm direnenlerin bana destek olmasını istiyorum.
Bu nedenle yapılacak olan iş mahkememi tüm halkımızı şimdiden sahiplenmeye çağırıyorum, işimi geri istiyorum!
MAHKEME:
TARİHİ: 25 ŞUBAT PAZARTESİ GÜNÜ
SAAT: 10.15
YER: ÇAĞLAYAN 11.İŞ MAHKEMESİ
OYA BAYDAK