Suriye’de yaşanan katliamlara, Esad düştü – düşüyor diye bakıp heyecanlananlar; Reyhanlı, Suruç, Ankara ve Paris’te yaşanan katliamlarında bizzat sorumlusudur!
Nitekim, saldırıları düzenleyen IŞİD ve benzeri cihatçı-selefi çeteleri bizzat kuran, kurulmasına destek veren, içlerinde ABD, Türkiye ve Fransa’nın da bulunduğu 130 ülkeli ”Suriye Dostları” grubudur. Bu grubun öncelikli hedefi açıktır ki, Esad yönetiminin devrilmesi idi. Ne var ki, Esad karşıtı cihatçı güçler bu grup tarafından mümkün olan tüm yollarla desteklendi. Suriye yakılıp, yıkılarak paramparça edildi. 300 binin üzerinde insan katledildi. Sayıları 5 milyonu bulan Suriyeli ise ülkesini terk etmek zorunda bırakıldı. Tüm bu yaşatılanlara rağmen Suriye halkı direnip Esad yıkılmayınca, grup dağılmak zorunda kaldı.
Dolayısıyla, bugün artık bu selefi çeteler emperyalizmin denetiminden çıkmış kontrolsüz bir güç haline gelmiştir.
Paris’te gerçekleştirilen katliamların sorumlusu, selefi çetelerin kurulmasına destek verip silahlandıran Fransız emperyalizmidir, emperyalistlerdir!
Selefilikle bağlantılı dinci örgütleri ”Suriye Dostları” grubu içinde en önce tanıyan ülke Fransa’dır. Bu örgütleri, AB’nin silah ambargosunu bile dikkate almayarak silahlandıran ve bu yardımlara çıkan ülkeleri sert bir dille eleştiren yine Fransa’dır. Ancak, ESAD rejiminin devrilmesi için gönderilen bu silahlar bir bumerang misali bugün kendi halkına çevrilmiş ve bu gözü dönmüş çeteler kendi ülkesinde birer truva atına dönüşmüştür. Lakin 13 Kasım cuma akşamı Paris’in 7 ayrı bölgesinde yapılan saldırılarda büyük çoğunluğu Fransız vatandaşı 129 kişi selefi çeteciler tarafından hunharca katledilmiş, 99’u ağır 352 kişi de yaralanmıştır.
Hiç şaşırmıyoruz. Katliamdan hemen sonra suçlarının bilincinde olsalar gerek, hiç vakit kaybetmeksizin terörizm demogojisi yapıyor, emperyalizmin temsilcileri. Terörü icad edenler, terörü kınayamaz. Gerçek teröristler, emperyalistlerdir.
Velev ki, bu tür eylemleri yaratan koşulları gözden kaçırırsak, dünyanın en azılı teröristleri olan emperyalistlerin katliamlardan sonra yarattıkları demogoji rüzgarlarına da yelken açmış oluruz.
OKMEYDANI HALK MECLİSİ