25.02.2017
KORULUK YAPMA HALKINI SATMA
Samandağ Kaymakamlığından koruculuk ilanı verildi verilen ilana göre 30 kişi alınacak. Buraya kadar hiçbir sorun yok gibi görünebilir. Ama sorun çok büyük çünkü ülkemizde koruculuğun tarihi hiç temiz olmamakla birlikte katliamlarla anılmaktadır.
Samandağ Kaymakamlığının ilanına göre: “Samandağ kaymakamı Cahit ÇELİK’in imzasını taşıyan çağrıda, 07 Şubat 2017 tarihinden, 10 Şubat 2017 gününe kadar geçerli olduğu belirtilmiştir. Samandağ İlçesi mülki sınırları içinde görev alacakları duyuruldu”
Yapılan duyurunun devamında; “çeşitli sebeplerle azalan Güvenlik Korucusu (GK) sayılarının takviye edilmesi maksadıyla; Samandağ İlçesine bağlı Hıdırbey-Kapısuyu-Yoğunoluk-Çubukçu-Büyükoba-Batıayaz-Ceylandere-Çamlıyayla-Eriklikuyu-Yeniköy ve Seldiren Köylerinde toplam (30) GK alımı yapılacaktır. GK’lar ilgili mevzuatla kendilerine verilen görevleri icra edecekler ve özlük işlemleri mülki idare amiri adına İlçe Jandarma Komutanlığınca yürütüleceği duyurulmuştur.
Korucu olma halka karşı suç işleme.
Antakya’nın mozaik özelliğini ne koruculuk sistemi nede AKP’nin mezhepçi faşist politikaları Samandağ’ın mozaiğini bozamayacaktır.
Antakya’nın etnik mozaiğinin yanı sıra devrimci mücadelede, siyasi anlamda halkın haklarına, kendi haklarına sahip çıkan dayanışmacı özelliğini yıkamayacaktır. Ülkemizde Korucuların zulmünü on yıllardır Kürt halkı yaşamaktadır. Bu duruma ise devletin kendi açıklamalarına baksak bile yeterli olacaktır.
Korucuların işlediği suçların bazıları.
Korucuların Doğu ve Güneydoğu’daki (Kürdistan) köylerin boşaltılmasında, siyasi ve faili meçhul cinayetlerin işlenmesinde rol oynadıkları kaydedilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, 1985’ten 1997’e kadar görevde ihmal, yardım ve yataklık, adam öldürme, dolandırıcılık, kadın kaçırmak, ırza geçmek, uyuşturucu madde, silah ve mühimmat kaçakçılığı, büyük ve küçükbaş hayvan çalmak, mesken masuniyeti ihlali, köy ve aşiretler arası çatışmaya girmek, terör, asayişe müessir, zabıtanın takibini gerektiren ve kaçakçılık olayları kapsamına giren suçları işlemişlerdir.
İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, 1985’ten Mart 2009’a kadar 123.476 kişi “geçici köy korucusu” olarak görev yaptı ve bunlardan 38.945’i hakkında adli veya idari işlem yapıldığı belirtiliyor.
İnsan Hakları Derneği’nin koruculuk sistemine yönelik raporuna göre 1990’dan bu yana 183 kişi köy korucuları tarafından öldürüldü, 259 kişi yaralandı.
Mayıs 2009’da Mardin’in Mazıdağı ilçesi Bilge köyünde 7’si çocuk 44 kişinin öldürüldüğü katliamın zanlısı Mehmet Çelebi, 17 yıl koruculuk yaptığını ve iki faili meçhul cinayete tanıklık ettiğini dile getirdi. Çelebi’nin ihbarıyla tutuklanan köy korucusu Burhan Çelebi’nin, 5 Ağustos 1994’te öldürülen Davut Karçi’yi tasarlayarak öldürmek suçundan ömür boyu hapis istemiyle yargılanmasına başlandı, ancak dava zaman aşımından düştü
Koruculuğun ülkemizdeki karşılığı budur yaşanmış gerçekler bunlardır.
Şimdi Samandağ halkının buna itibar etmemesi ve kendi halkına düşman olmasın vatanseverlik faşizme karşı mücadele etmektir.
Yukarda adı geçen köylerin hemen hemen tamamı Amanos dağlarının eteğinde yer almaktadır. Çoğu ise Türkmen halkımızdan oluşmaktadır. Biz bu noktaya özellikle dikkat çekmek gibi bir sorunumuz yoktur. Samandağ’da yaşayan diğer milliyetlerin bugüne kadar Türkmen halkıyla hiçbir sorun yaşanmamıştır. Bugünden sonrada yaşanmamasını istediğimiz için bu noktaya dikkat çekmek istedik. Bizler yüz yıllardır bu topraklarda kardeşçe yaşadık yaşıyoruz. Bizim ortak sorunlarımız açlık ve yoksulluktur gelin hep birlikte dini ve mezhebi ne olursa olsun, Irkı milliyeti ne olursa olun bizi açlığa, yoksulluğa mahkum edenlere karşı AKP faşizmine ve Amerikan emperyalizmine karşı mücadele edelim.
UMUT VEREN ASİ GAZETESİ