KATİL DEVLET ÇOCUKLARIMIZI KATLETMEKTEN VAZGEÇMİYOR, VAZGEÇMEYECEKTİR!
27 Eylül 2015 tarihinde çıkış yasağı uygulanan Amed’in Bismil İlçesinde 8 yaşındaki Elif Şimşek polis kurşunuyla vurularak katledildi. Faşist devlet yönetememe krizinde bulunuyor ve işte bu yönetememe krizini katliamlarla, açık saldırılarla örtmeye çalışıyor. Bu şekil saldırganlaşan katil devlet en küçüklerimizi vurmaktan da çekinmiyor, önüne geleni kurşuna diziyor. Öyle ki halkımız daha minik Elifi toprağa vermenin acısını atlatamamışken, yeni haberler ulaşıyor bize. Elifin bedenine kurşun yağdıran katil polis aynı şekilde 9 yaşındaki Berat Güzel‘i kurşunlayarak katletti. Arasında kaç gün var? Üç yaşındaki İsa Dağın damda oynarken kafasından vurulmasından kaç gün geçti? Berkin Elvanın katledilişinden kaç gün geçti? Ceylanları, Elifleri, Beratleri, Berkinleri, Roboskiyi unutmadık, unutturmayacağız!
Ülkemizde katliamlar devlet politikasıdır. Faşizm ile yönetilen yeni sömürge ülkemizde, katliam yapmak devletin bir yönetme aracıdır, her zaman da böyle olmuştur. Faşizm, ne zaman yönetememe krizine kapılırsa, işte o zaman en saldırgan, en şiddetli, en kanlı yüzü ortaya çıkar.
27 Eylül 2015 tarihinde AKP’nin katil polisi Bismil’de 8 yaşındaki Elif Şimşeki katletti. Ardından iki gün geçmeden, 9 yaşındaki Berat Güzeli de katletti. AKP iktidarı süresinde 240’tan fazla çocuk katledildi ve katledilmeye devam ediliyor. Bu katliamlara nasıl son verebiliriz? Çocukların öldürülmediği bir toplumu nasıl yaratabiliriz?
Ülkemizde 69 YILDA 17 GENEL SEÇİM, 93 YILDA 63 HÜKÜMET, 3 DARBE geldi geçti. Hepsi sözde halkın sorunlarını çözecekti, hepsi açlığı, yoksulluğu bitirecekti. Ama hiç bir hükümet, “sağcısından“, “solcusuna“, „milliyetçisinden“ “dindarına“, halkın sorunlarını çözemedi. Açlık, yoksulluk, işsizlik dönem dönem arttı, katliamlar, baskılar, sömürü ve zulüm peşi peşine geldi. Halk hiç bir zaman hak ve özgürlükler sahibi olmadı. Bu düzende olamaz!
Ülkemiz yeni sömürge bir ülkedir, yönetme aracı ise yeni sömürge tipi faşizmdir. Yani emperyalistler ve işbirlikçi tekeller tarafından yönetilir. Yeni sömürge tipi faşizm, halkı uyutmak için, en uygun biçimde sömürebilmesi için parlamentoya başvurur. Bir kaç senede bir yeni seçimler olur, dönem dönem daha solcu, daha halkçı, daha sempatik partiler yaratılır ve direnen halklar pasifize edilir, düzene yedeklenir. Hepimiz biliriz teyzelerimizin, amcalarımızın sözlerini: “Yavrum, kim gelirse gelsin, olan yine halka olacaktır.” Evet, doğru! 63 hükümet gelip geçmiş, hiç birisi halka haklarını vermedi, veremedi, tam tersine terör estirdi. Seçimlerle hükümet olan parti, o burjuvazinin ahırı olan parlamentoda kalabilmesi için halkını satması lazım, emperyalistlerin ve tekelcilerin politikalarını yerine getirmesi lazım. Ülkeyi yöneten bu güçler isterlerse beğenmedikleri hükümeti anında darbe ile yok ederler, keza buna tarihimizde defalarca başvurmuşlardır. O parlamento emperyalizmin, işbirlikçi tekellerin elinde olan bir tiyatro sahnesidir. Ülkemizde parlamentoya girerek halkın hiç bir sorunu çözülemez! Tarihten farklı örnekler: Şili’de 1970 yılında Salvador Allende seçilir ve iktidara gelir. Fakat Salvador Allende emperyalizme baş eğmediği, halkın sorunlarına çözüm yaratmak istediği için başta Amerika ve NATO olmak üzere emperyalistler Şili’de askeri darbe düzenleyip, halkların sanatçısı olan Victor Jara gibi onbinlerce insanı katledip Şili’ye yine Pinochetin öncülüğünde işbirlikçi ve faşist bir iktidar getirmişlerdir. Yunanistan da yine sempatik, halkçı görünen, SYRIZA isimli parti geldi başa. En keskin, en radikal söylemlerle başa geçen SYRIZA hani fakirliği bitirecekti? Hani emperyalistlerin borçları geri çevirilecekti? SYRIZAnın diz çökmesi kaç gün sürdü? 3 hafta ayakta durabildimi? Halkın sorunlarını sömürerek başa gelen SYRIZA bu kan kusan halka nasıl hesap verecek? İşte emperyalizm budur. Ya IMF’siyle, Dünya Bankası ile, borç politikaları ile, yasaları ile diz çöktürür yada diz çökmeyenleri tanklarıyla, toplarıyla yok eder.
Peki çözüm nedir? Bizim ülkemiz de yeni sömürge bir ülke! Bizim ülkemiz de emperyalizm tarafından işgal edilmiş. Bu düzeni yıkıp yerine halk iktidarını koymadan, anti-emperyalist, anti-oligarşik bir devrim gerçekleştirmeden, halkımızın hiç bir sorunu çözülmez! Halkımızı sömüren, çocuklarımızı katleden, katliamlarla ülkemizi yöneten emperyalistleri ve onların işbirlikçilerini ülkemizden atacağız ve yerine halkın iktidarını kuracağız! Ancak böyle duracak faşizm, ancak böyle duracak katliamlar.
Berkinleri, Elifleri, Beratları asla unutmayacağız. Öfkemize öfke katıyorlar, sevdamıza sevda. Onların tek tek hesaplarını soracağız.
Gençlerimiz; faşist teröre karşı ülkemizde ve Avrupada DEV-GENÇ saflarında birleşelim, mücadele edelim, halkın iktidarını kuralım!
EMPERYALİZM VE İŞBİRLİKÇİ TEKELLER TARAFINDAN YÖNETİLEN ÜLKE SEÇİMLERLE KURTULAMAZ!
KAHROLSUN FAŞİZM, KAHROLSUN EMPERYALİZM!
ÇOCUKLARIMIZI KATLEDENLERDEN HESAP SORACAĞIZ!
HALKIZ, HAKLIYIZ, KAZANACAĞIZ!
HAMBURG DEV-GENÇ
29.09.2015