Genel-İş Sendikası Genel Merkezi önün de saat 12.30’da Ankara Devrimci İşçi Hareketi “Oya BAYDAK İşe Geri Alınsın” talebiyle bir eylem yaptı. 8 kişinin katıldığı eylemde, tarihsel olarak direnen işçinin haklılığından kaynaklı mutlaka kazanacağı vurgulandı. Tahir ELÇİ başta olmak üzere son katliamlara da değinilen basın açıklaması metni aşağıdadır:
“Basına ve halkımıza
Öncelikle Tahir ELÇİ yi VE Dilan KORTAK’ıI katleden devlettir. Her ikisini de saygıyla anıyoruz. Tutsak düşen ÖZGÜR BASINI selamlıyoruz.
Oya BAYDAK direnişinin 150. günlere yaklaştığı bu günlerde, tekrar Genel-İş Genel Merkezinin önündeyiz. Oya BAYDAK işe geri dönene kadar da her gün olmasa da zaman zaman burada olacağız.
Oya BAYDAK, işten atılmasının ardından, 8 Temmuz 2015 tarihinde DİSK Genel Merkezinin önünde eyleme başladı. Eylem bu gün 150. güne dayandı. 150 günde Türkiye’de neler yaşandı? 13 Temmuz 2015 tarihinde Genel-İş yöneticileri ve Arzu ÇERKEZOĞLU tarafından toplanan bir güruh tarafından, DİSK Genel Merkezi önünde Oya BAYDAK ve Devrimci İşçiler linç ettirildi. 20 Temmuz 2015 tarihinde, Suruç’ta, 33 insanımız faşist iktidar tarafından katledildi. Ardından 24 Temmuz 2015 tarihinde Günay ÖZARSLAN, İt sürüleri tarafından Bağcılar’da katledildi. Kürt halkının üstünden faşist iktidarın kanlı pençesi hiç eksik olmadı. Her gün onlarca insanımız katledildi ve AKP, sokağa çıkma yasakları ile yaptıkları katliamların üstünü örtmeye çalıştı. Buzdolabında saklanan ölülerimiz sokağa çıkma yasaklarını dinlemedi. Gerçek balçıkla sıvanmazdı, mutlaka delerdi karanlıkları. Ölülerimiz deldi karanlığı ve toprağına kavuştu. Faşizm kana doymuyordu, ‘fıtratında’ katletmek var tabi ki. Ölülerimize bile işkence etmekten geri durmadı. Hangi dinde vardı ölüye işkence etmek. Kadınlarımızın ölülerini çırılçıplak sokak ortasına bıraktılar. Yetmedi katlettiklerini sürüklediler, 4 Ekim 2015’te Hacı Lokman BİRLİK katledildikten sonra yerlerde sürüklendi. 10 Ekim 2015’te Ankara Garı önünde 103 insanımız katledildi. Türkiye tarihinin en kanlı katliamıydı yaşanan. Arkasından Dilek DOĞAN evinde faşist iktidarın eli kanlı katilleri tarafından katledildi. Diyarbakır kan gölü bugün. Sur’da en son Tahir Elçi katledildi. Faşist iktidarın susturamadığı gazeteciler tutsak edildi. Kimisi tehditle işlerinden edildi. Neden? Çünkü hiçbiri bu iktidarın istediği gibi değildi. Katletti, yok etmeye çalıştı.
Genel-İş Sendikası Oya BAYDAK’ı işten attı, neden? Genel-İş Sendikası yöneticilerini eleştirdiği için. Barış KAYA diye bir işçi, Genel-İş Genel Kurulunda şube yönetimi tarafından üyeliğinin iptali istendiği için genel kurul kararı ile üyelikten çıkarıldı. Neden? Genel-İş Genel yönetimi ve linççi şube yönetimleri gibi düşünmediği için. Oya BAYDAK’a yapılanları eleştirdiği, linç saldırısına karşı çıktığı için.
Genel İş Sendikası 18 Ekim 2015 tarihinde genel kurul yaptı. Ve burada kendisini protesto eden Oya BAYDAK ve ona destek veren devrimcilere saldırtmak için polis çağırdı. Polis, Oya BAYDAK’ı yerlerde sürükledi. 10 gün önce de aynı polisler Ankara Gar Önünde katledilmemizi seyretmişlerdi, yetmemiş ölmeyenlerimizin üstüne gaz sıkmışlardı. Yaralıları ziyarete giden, o gün Genel-İş Sendikasının sekreteri olan, 18 Ekim 2015 tarihinde başkan seçilen Remzi ÇALIŞKAN, polislere o gün yemek vermiştir. Yani katilleri beslemiştir.
Şimdi diyoruz ki: Kendinize devrimciyim demokratım diyorsanız, adınızın başında yer alan DEVRİMCİ İŞÇİ SENDİKALARI sıfatına uygun davranıp, bunca insanımız aynı düşman tarafından katlediliyorken, işçi düşmanlığından vazgeçin. Ortak düşman faşist iktidara karşı mücadele yürütülmesi gereken zamanlardan geçiyoruz. Kapınızın önünde direnen bir işçi var ve siz halen daha haklı bir iş akdi feshi diyorsanız, iki gün sonra hiçbir işçinin hakkı için direnemezsiniz. Sizi hiçbir patron kaile almaz. Bu yaptığınız patron sendikacılığıdır. Bu sendika, patron sendikacılığına karşı kurulmuş bir sendikadır. Eğer patron sendikacılığına devam edecekseniz istifa edin, çünkü sendikalı işçilerin başına tek bir patron yeter.
Katliam yapan faşist iktidar kimi katlediyor? Kendisi gibi düşünmeyeni. Patron işçiyi neden işten atıyor? Patronun çıkarlarına ters gelen haklarını istediği için. Ya sendika? Hatta kendi adında “devrimci” sıfatı yer alan bir sendika neden işçi atar? Bunu da haklı bir fesih diye nasıl savunur? Kendinize güldürmeyin, işçi düşmanlığından vazgeçin.
Bizler her koşulda direndik, direnmeye devam edeceğiz. Oya BAYDAK işe alınana kadar da onun yanında olacağız. Genel-İş Sendikasına çağrımızdır. Oya BAYDAK işe geri alınsın, işini kaybeden her işçinin direnmek en doğal hakkıdır. Bu bir sınıflar mücadelesidir. Sınıflar mücadelesinde tarihe bakarsanız göreceksiniz, zafer her zaman direnen emekçinin olmuştur.
Oya BAYDAK Yalnız Değildir
Direne Direne Kazanacağız
İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız
Kahrolsun Patron Sendikacılığı
Linççilerden Hesap Soracağız
Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz
Katil Devlet Hesap Verecek