1335 yıl önce Yezid’in uzattığı suyu ‘ zalimin suyu içilmez’ diyerek reddeden Hüseyin geleneği Baba İshaklarla, Pir Sultanlarla, Bedreddinlerle Mahirlere kadar taşınmış zalimin önünde boyun eğmeme geleneği büyütülmüştür. Alevi halkının her yıl muharrem orucunun ardından evindeki erzaklarla Kerbelayı anmak için dağıttığı aşure geleneğini sahiplenmek halkın dayanışma bağını sahiplenmektir.
Antep Halk Cephesi 8 Kasım pazar günü sabah saatlerinden itibaren aş ateşini yakarak aşure için hazırlıklara başladı. Daha önceden hazırlanmış olan malzemeler kaynayan suya katılırken hep birlikte çay içip 6 Kasımdaki işgal hakkında ve tutsakları sahiplenme hakkında sohbetler edildi. Aşurenin hazır olmasıyla birlikte dernek içerisinde toplanmalar başladı. 45 kişinin katıldığı etkinliğin başlangıcında yapılan konuşmada “Kerbela’da katleden yezidin soyu bu günlere kadar gelmiş ve aynı katliamlarına devam etmiştir. Maraş Sivas Çorum 19 Aralık hapishanelerde katledenler bu yezidin soyundan gelenlerdir. Tabi Yezid soyundan gelenler bu katliamlarla kalmamış Roboskide, Haziran Ayaklanmasında Ankara’da, Amede, Suruçta katletmiş ve evinde Dilek Doğanı katletmiştir. Eve girerken galoş giyin evi kirletmeyin dediği gerekçesiyle Dilek Doğanı katletmişlerdir. Bu katliamlara sessiz kalmayacağız Adalet mücadelesi vereceğiz. Kerbeladaki Hz.Hüseyin gibi zalimin kılıcının önünde boyun eğmeyeceğiz. Pir Sultan gibi “dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” diyeceğiz, gerekirse Şeyh Bedreddin gibi kendi fetvamıza mührü basıp yine Doğru bildiğimiz yoldan şaşmayacak doğru bildiğimiz yolda sonuna kadar yürüyeceğiz. “ denilmiştir. Daha sonrasında okunan şiirlerin ardından aşureler hep birlikte yenilmiş ve hep birlikte mahalle halkına ve esnafa aşure dağıtımı yapılmıştır.