Son zamanlarda Diyarbakır’da, Cizre’de yaşanan çatışmalarda ölen polislerin bir kısmının ataması yapılmayan öğretmen olduğu yansıdı basına. Ülkemizde 350 bini aşkın ataması yapılmayan öğretmen var. Kimi Balıkesir’deki Selma Koşan gibi intihar etmekte çözümü buluyor, kimi kitap satarak geçimini sağlamaya çalışıyor kimi de polis olmayı seçiyor.
Polis olmak halkın katili olmaktır. Polis olmayı bir tercih olarak kabul etmek, esas olarak, öğretmen olmak için yıllarca verdiğimiz emekten vazgeçmektir. Ve bu anlamda polis olmak AKP’ye boyun eğmektir.
Hakkını aramaktan vazgeçip hakkını arayan emekçilerin karşısında AKP faşizminin yanında yer almaktır.
AKP öğretmen atamıyor, polis atıyor. Sürekli yeni yeni polis alımları oluyor.
Neden?
Çünkü AKP hiçbir zaman halkı düşünmedi, emekçileri düşünmedi. Sadece kendi iktidarını korumayı, kendi karını artırmayı düşündü. Bunun için Diyarbakır’da Cizre’de olduğu gibi çoluk çocuk demeden genç yaşlı demeden herkesi taradı, öldürdü. Evinde sofrasında yemek yerken insanlarımızı öldürdü. Yetmişinde insanlarımızı 3 aylık torununu hastaneye yetiştirmeye çalışırken öldürdü.
AKP iktidarı Kürt halkını imha ederek, Kürt halkını ve tüm halklarımızı teslim alarak ömrünü uzatmayı istiyor. AKP halka açtığı savaşı tırmandırıyor. Bu savaşta kullanmak için de tetikçilere ihtiyaç duyuyor. Halkın katillerine ihtiyacı var. Bunun için sürekli polis alımı yapıyor. Ataması yapılmayan öğretmenleri mesleklerine atamıyor, polis yaparak tetikçisi yapıyor.
Polisler halkı katlediyor. Vicdanlarını, insanlığını kaybediyor ve sadece faşizme hizmet eden öldüren bir robota dönüştürülüyor.
AKP faşizmle yönetiyor. Ve faşizm halka düşmandır… Emekçiye, öğretmene, doktora düşmandır, düşünen beyne düşmandır, hisseden yüreğe düşmandır…
Peki ya ataması yapılmayan öğretmenler… Onlar polis olup öldürmek için değil, öğrencileri eğitmek, geleceğe hazırlamak, halkına vatanına faydalı bilim insanı yetiştirmek için öğretmen oldular. Öğretmenlik mesleğinin gerçek amacı bu olmalıdır…
Bu amaçla okuyan birinin gidip polis olması, eğitmesi gereken çocukları öldürmesi kabul edilemez. Bu ne ekmek parası diye açıklanabilir, ne de başka çaresi yoktu diye masum görülebilir. Hayır polis olup halkın kanını akıtmayı hiçbir gerekçe haklı ve makul göstermez.
Ataması yapılmayan öğretmenlere çağrımızdır, polis olmayın, Kürt halkının katili olmayın, emekçilerin katili olmayın…
Elinizi halkın kanına bulaştırmayın… Polis olmayın onurlu yaşayın. Onurunu kaybeden her şeyini kaybeder. Bu yüzden; simit satın, ama asla polis olmayı alternatif olarak düşünmeyin.
350 bini aşkın ataması yapılmayan öğretmen var. Biraraya gelindiğinde örgütlü hareket edildiğinde çok şeyi değiştirebiliriz. Kendi onurumuzu, ekmeğimizi, hakkımızı kazanabiliriz.
Ataması Yapılmayan Öğretmenler Meclisi’nde hep birlikte hakkımız için, işgüvencemize sahip olmak için mücadele edelim. Bu halkın onurlu evlatları olun.
Bugün polis olmak halkın katili olmaktır, Kiralık katillere, öldüren robotlara dönüştürülmeyi kabul etmeyin. Faşizme hizmet etmeyin. Onurunuzla yaşayın. Gelin Ataması Yapılmayan Öğretmenler Meclisinde gücümüzü birleştirelim, mücadele edelim.
POLİS OLMAK HALKIN KATİLİ OLMAKTIR…
AKP FAŞİZMİNİN TETİKÇİSİ DEĞİL HALK İÇİN EĞİTİMİN NEFERLERİ OLALIM!
EMEKÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!
17 Şubat 2016
Kamu Emekçileri Cephesi
(KEC)