ŞEHİTLERİMİZİ KORONA KOŞULLARINDA ANDIK
2020 yılında şehitlerimizi farklı bir şekilde andık. Brüksel’de, evimizde yaptığımız anmada 681 şehidimizi ve dünya halklarının verdiği şehitleri andık.
Avrupa Halk Cephesi tarafından yapılan çağrıda bu yıl kitlesel anma etkinliklerinin olmayacağı belirtilerek, anmaları bulunduğumuz yer neresiyle orada gerçekleştirmemiz önerilmiş ve şöyle denilmişti:
“Bir araya gelmenin sağlık açısından sakıncalı olduğundan mümkün olmadığı koşullarda şehitlerimizi bulunduğumuz yerde yaptığımız etkinliklerle anacağız.
Bir araya gelemiyorsak biz de birer ikişer, annemizle, eşimiz komşumuzla, kardeşimiz arkadaşımızla, kimle yanyana gelebiliyorsak, gerekirse tek başımıza da olsak anma programımızı hayata geçirebiliriz.”
Biz de Belçika Brüksel’de yaşayan bir aile olarak böyle yaptık. Kendi evimizde bir anma düzenledik.
*
Tıpkı yine Avrupa Halk Cephesi açıklamasında denildiği gibi, “bir kişi bile olsak, sanki 10 kişiymiş, 100 kişiymiş gibi bir program” uyguladık.
Şehitlerimiz için saygı duruşuyla başladık anmamıza. Yumruklarımız havada, onları yaşatacağımıza söz verdik. Sözümüzü, “Mahir’den Dayı’ya / Helin İbrahim Mustafa’ya / Sürüyor Bu Kavga” yazılı bir pankartın altında tekrarladık.
Ardından Türkiye devrim tarihini anlatan bir video izledik.
Daha sonra ise Halk okulu’nda yayınlanan ve Kızıldere’nin tarihsel ve bugünkü anlamını anlatan yazının tamamını okuduk. Zaman zaman ara verip bellli bölümlerini tartıştık, yorumladık.
Evet, olağanüstü günlerde ve olağanüstü koşullarda koşullarda yaşıyoruz. Şunu gördük ki, koşullar ne olursa olsun, hiçbir şey bizi şehitlerimizi anmaktan, yaşatmaktan alıkoyamaz. Mutlaka bir biçimi, bir yolu bulunur. Bulduk, şehitlerimizi Korona altında andık.
Devrim
Şehitleri Ölümsüzdür!