“Yürümek;
yürümeyenleri
arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
bir mavzer gözü gibi
karanlığın gözüne bakarak
yürümek!..
…
Yürümek;
yürekten
gülerekten
yürümek…”
Böyle güzel yürüdü ölümsüzlüğe Koçak Mustafa. Zalimlerin işbirlikçileştirme, muhbirleştirme politikasının önüne bir dağ keçisi gibi dikildi. Boyun eğmedi, baş eğmedi. O, ser verip sır vermeyenlerin soyundan geliyordu. Ve Anadolu halklarının onuruyla feda feda direndi adaletsizliğe Mustafa. Adalet istedi, ölüme yattı…
“Ölüler adına
Bizim ölülerimiz adına
Bir ceza istiyorum
Vatana kan sıçratanlara
Bir ceza istiyorum”
Mustafa’nın katilleri bellidir. Katil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır, İçişleri Bakanı Soysuz Süleyman’dır, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’dür, zorla müdahale işkencesinin talimatını veren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dır. Zorla müdahale işkencesinin sorumluları Şakran Hapishanesi 1. Müdürü Abdullah Demirci’dir, Hapishane Savcısı Murat Kayançiçek’tir, Mengele artıkları işkenceci Metin Erdal, Ali Gamlı’dır; tetikçi savcı Can Tuncay, adaletsizliği temsil eden ACM Hakimi Tamer Keskin ve heyetidir.
Katiller bellidir, cezalandırılmalıdır. Bilinmelidir ki; her suçun bir bedeli vardır, bir cezası vardır. Ve elbette halkımız adaletsiz kalmayacaktır, Mustafa’mız adaletsiz kalmayacaktır.
Mustafa Koçak Ölümsüzdür!
Mustafa Koçak’ın Katilleri Cezalandırılsın!
Çayan Halk Cephesi
25.06.2020
