Şişli Belediyesi önünde 407 gündür süren bir direniş var. 407 gündür yağmur, çamur, sıcak soğuk demeden ısrarla kararlılıkla devam ettirilen bir direniş. Hakkı yenmişlerin, ezilenlerin, işçilerin direnişi bu. Direnen işçi Turan Aktaş, 2017’de çıkartılan KHK ile ‘kaldırılan’ belediye taşeronundan belediye şirketine geçmiş ve burada ‘eşit işe eşit maaş’ talebiyle açtığı dava nedeniyle işinden edilmişti. İşten atıldıktan sonra direnme kararı alan Turan Aktaş 407 gündür Şişli Belediyesi’nin önünü eylem alanına çevirdi. 192 gününden itibaren kararlılıkla sürdürdüğü direnişini devrimciler öncülüğünde direnme kararı alarak daha da büyüttü.

Direnişimizin kararlılığı karşısında iyice acizleşen Şişli Belediye Başkanı Muammer
Keskin 2 hafta önce belediye meclisinde yaptığı konuşma sırasında direnişe de
değinmeden edememişti. Turan Aktaş’tan bahsederken ‘ Bu belediyenin başına bela olan
bir işin sorumlusudur ‘ diyerek aslında ‘eşit işe eşit maaş’ talebiyle açılan davadan söz
ediyor. Turan Aktaş’ın direnişinin etkisiyle verilen mahkeme kararı, ‘eşit işe eşit maaş
verilmelidir’ kararını hükme bağlıyordu. Yani faşizmin mahkemeleri tarafından bile haklı
görülen davayı, işçi düşmanı Muammer Keskin lanetle anıyor. Çünkü bu karar, çıkarlarına
dokunuyor ve kendisi gibi belediye başkanlarını ve belediyeleri işçiler lehine zarara
sokuyor. Muammer Keskin, belediye önünde yapılan sendikal eylemlerden bahsederken
de hiddetlenip ‘siyasi iktidarın eylemlere göz yumduğundan bahsediyordu. Yani en
demokratik haklarını kullanan işçilere AKP’nin katil polislerinin saldırmasını istiyordu.
Merak etme Muammer Keskin, AKP yardım çağrını duydu.
KAYMAKAMLIK DİRENİŞ ALANINA ‘COVİD 19 SEBEBİYLE EYLEM YASAĞI’ KOYDU.
‘Ohal’i sizler için getirdik’ diye burjuvaziye seslenen AKP, bu sefer Covid 19’u işçi
eylemlerini yasaklamanın bahanesi olarak kullanıyor. Önüne gelen her fırsatı halk düşmanı bir politikanın silahına çeviren AKP, Turan Aktaş ve birlikte direndiği
arkadaşlarının 407 gündür süren direnişlerine saldırmak için Covid 19’u bahane gösterdi.
Covid 19 ülkede tespit edileli neredeyse 1 yıl olacak. 407 gündür süren bir işçi direnişini
hal böyleyken Covid 19 nedeniyle yasaklamak akıl dışıdır ve ancak burjuvazinin aklına
uygundur.
AKP ve CHP, iki halk düşmanı parti ancak ve ancak söz konusu halk düşmanlığı
olunca bir araya gelebilirdi. Ve direnişimiz, düşman gibi görünen iki partinin nasıl da dost
olduklarını açığa vurdu. Ve şu gerçeği bir kez daha gördük: Burjuvazi, söz konusu çıkarları
oldu mu kenetlenir.
Ama işçi düşmanı Muammer Keskin yaptığı bu çağrının bir ihbar bir saldırıya
davet olduğunun iyice farkına varmalıdır. Hakkını yediği işçiye polis saldırtarak halka karşı
işlediği suçları büyüttüğünün farkına varmalıdır.
TURAN AKTAŞ VE BİRLİKTE DİRENDİĞİ ARKADAŞLARININ KILINA GELECEK
ZARARDAN İŞÇİ DÜŞMANI MUAMMER KESKİN VE AKP’NİN KATİL POLİSLERİ
SORUMLUDUR.
Bir direnişi sürdürebilmek için haklılık ve meşruluk gereklidir. Turan Aktaş ve
direniş sebeplerinde de bu fazla fazla vardır. Hakkını aradığı için işinden atılan bir işçidir
Turan Aktaş ve direnme sebebi budur. Haklı olan bir işçiye polisi saldırtmak suçunu
işlemeye niyetlenen Muammer Keskin, bu düşüncesinin sonuçlarını iyi tartmalıdır.
Turan Aktaş’ın sağlığı gün geçtikçe bozulmakta ve ciğerlerinde oluşan baloncuklar
yaşamsal önem arz etmektedir. Bu yüzden herhangi bir polis saldırısı Turan Aktaş’ta ciddi
sağlık sorunlarına sebep olacaktır. Ve Muammer Keskin suçlarına yenilerini ekleyecektir.
AKP’nin katilleri ile aynı safta durarak işçilere saldırmaya çalışanlar direnen işçilerin kılına
gelecek zararın sorumlusu olacaktır.
Muammer Keskin’i ve AKP’nin katil polislerini uyarıyoruz. Direnen işçilere ve
Turan Aktaş’ın başına gelebilecek zararın hesabı sorulacaktır. İşçi düşmanlığından vaz
geçin, Turan Aktaş’ı ve birlikte direndiği arkadaşlarını işlerine haklarıyla beraber iade
edin!
İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız!
Turan Aktaş İşe Geri Alınsın!
Direne Direne Kazanacağız!
Devrimci İşçi Hareketi
