Dilek Doğan Dortmund’da Anıldı
Türkiye’de AKP’nin katil polisleri tarafından “Ayağınıza galoş giyin” dediği için göğsünden vurulan ve hastanede bir hafta yaşam mücadelesi veren Dilek Doğan’ın hayatını yitirmesi Dortmund’da basın açıklaması ile protesto edildi. 27 Ekim 2015 Salı saat 18.30 da Dortmund Hauptbahnof’ta bir araya gelen Halk Cepheliler “FAŞİZMİ DİLEKLERİN KANINDA BOĞACAĞIZ” yazılı pankart açtılar. Dilek Doğan’ın fotoğraflarının olduğu Türkçe ve Almanca yazan dövizler taşındı. Yere mumlarla Dilek Doğan yazıldı. Eylem sırasında 100 tane açıklama çevredeki insanlara dağıtıldı. Açıklamayı duyup dinleyen insanlar arasında üç tane genç bildirileri alıp kendileri dağıttılar. Dilek Doğan’ın katledildiğini duyan, basından takip eden insanlarda açıklamayı dinleyip üzüntülerini belirttiler. 25 kişiyle başlayan açıklama dışarıdan katılıp dinleyenlerle daha da arttı. Eylem yaklaşık bir saat sürdü. Açıklama da Pablo Neruda’nın ” Bir Ceza İstiyorum” şiiri okundu. Birlikte söylenen “Bize Ölüm Yok ve Haklıyız Kazanacağız” marşından sonra sloganlar ve zılgıtlarla eylem bitirildi. Almanca ve Türkçe okunan basın açıklamasında “KATİLLER! GÖZÜ DÖNMÜŞ KANLI KATİLLER! İŞLEDİĞİNİZ HİÇ BİR SUÇ YANINIZA KAR KALMAYACAK! KATLETTİĞİNİZ HİÇ BİR HALK EVLADININ KANI YERDE KALMAYACAK! Kardeşler, Sorun o işkenceci bu işkenceci sorun değil elbette. Sorun ağzını her açtığında kandan katliamdan söz eden faşist, işbirlikçi hırsız Erdoğan sorunu da değil. Sorun topyekun düzen sorunudur. Düzen içine düştüğü krizden kurtulmak ve halkın yükselen mücadelesini bastırmak için azgınca saldırıyor. Roboski, Suruç, Ankara katliamları gibi peş peşe kitle katliamları yapıyor. Devrimcileri katlediyor. Evlerini devrimcilere açan sıradan halkı katlediyor. Bu bilinçli bir politikadır. Çünkü Türkiye halkları, faşizmin korku duvarını aşan bir halkın karşısında yaşama şansı yoktur. Bu nedenle ya bu halkı yeniden korkunun esiri yapıp yıldıracak ve sindirecek ya da korkusu büyüyerek sonunun gelmesine rıza gösterecektir. Ama biliyoruz ki, faşizm buna asla rıza göstermez. O halka karşı gözü dönmüş bir savaş ilanıdır ve savaştan başka dilden anlamaz. Onu asla barışa, demokrasiye ikna edemezsiniz. Bu faşizmin doğasına aykırıdır. Kendi kendini inkârdır. O halde, faşizme karşı barışı sayıklamak değil, mücadeleyi örgütlemek azmi ve kararlılığında olmalıyız. Tüm halkımızı buna hazırlamalı ve bu zeminde örgütlemeliyiz. FAŞİZMİ YIKMADAN HİÇ BİR HALKIN ÖZGÜR OLMAYACAĞINI, BARIŞ VE HUZURA KAVUŞMAYACAĞINI ısrarla anlatmalıyız. Halkı asla kandırmamalıyız.” denildi.