Direnişinin 168.Gününde Zafer Kazanan Sarıyer Belediyesi İşçi Zülfikar Doğan
VE EŞİ GÜL DOĞAN İLE YAPILAN RÖPORTAJ
Halkınsesi: Kendinizi tanıtabilirmisiniz?
ZÜLFİKAR DOĞAN: İsmim Zülfikar Doğan, 24 yaşındayım. Sivas Divriğiliyim ve Sarıyer’de yaşıyorum.
Halkınsesi: Direnişiniz ne kadar sürdü, neler yaşadınız? Neler kazandınız?
ZÜLFİKAR DOĞAN: Direnişim 170 gün boyunca sürdü.Benim için önemli olan arkadaşlarımızla birlikte yola çıktığımızda çok keskin konuşan arkadaşların, direnişin 150. Gününe yaklaşırken bırakması etkiledi. CHP bizi polise teslim etti, adam tuttu, zabıtaları saldırttı. Yeri geldi bizleri görmemezlikten geldiler, yeri geldi bize “AKP ‘den para aldılar” diye hakaret ettiler, yeri geldi “bunlar paralarını aldı halen oturuyorlar “ diye yalan söylediler. AKP çıkıp medyaya, katliam yaptığında “ bunlar dış mihraklar, terörist “ diyor. CHP de “ bunlar AKP den para aldı “ diyor. Demekki solcu geçinen CHP nin AKP den hiçbir farkı yoktur. Ve CHP solcu geçinen faşist bir partidir.
168 günlük direnişim sonunda işimi, direniş sürecindeki maaşımı ve haklarımı geri aldım.
Halkınsesi: Senle birlikte başlayan işçiler 150. Günde direnişi bıraktılar ancak sen direnişe devam ettin. Senin direnişini etkileyen neydi?
ZÜLFİKAR DOĞAN: Eşim ve eşimin bana verdiği manevi destek DİH li arkadaşlarımın bana söylediği “ bunlar sahtekar, bunlar yalancı, bunlar alçak, sizleri oyalamaya çalışıyorlar inanmayın “ demesi ile direnişime devam ettim. Eşim ve ben kendi irademizle tüm hızla direnişimize devam kararı aldık. Diğer üç arkadaşam ise davasını satarak ve siyasi iradeyi ezerek direnişi bıraktılar. Şunu anlamış olduk, yola çıkmadan önce arkadaşını iyi tanıyacaksın. DİH li arkadaşlar direnişin başında bizlere “ bu yol engebelidir, zordur, bu yolda ölmek de var, kazanmak da. Biz hiçbir direnişi kaybetmedik. Bu direnişi gerekirse bedel ödemek pahasına da olsa kazanacağız “ dediler. Ben ve eşimde sonuna kadar ölmek var dönmek yok diyerek direnişe devam ettik ve kazandık.
Halkınsesi : Bildiğimiz kadarıyla uzunca bir süre eşinde seninle birlikte geceli gündüzlü çadırda kaldı. Eşinin bu direnişe nasıl bir katkısı oldu?
ZÜLFİKAR DOĞAN : Eşimin bana katkısı hem sevgi yönünden hemde 8 yıllık beraberliğimize dayanan güçlü birliktelik olması.Eşimle 8 yıl boyunca telefondan görüşerek haberleştik.Ve bu nedenle bizim içimizdeki sevgi, bu direnişle bizi ayırmadı daha da yaklaştırdı.Direnişin 138.gününde evliliğimizin birinci yıl dönümünü çadırımızda kutladık.Bu evliliğin 6 ayı bu çadırda geçti.Ve o yüzden eşimle birlikte evlenirken verdiğimiz “iyi ve kötü günde birlikte olma “ sözümüzü tutmuş olduk.Eşimin bana böyle bir katkısı oldu.
Halkınsesi : Direniş’de geçen günleri biraz da sen anlatabilirmisin Gül ?
GÜL DOĞAN: Oradan çıkan en büyük ders direnen kazanır oldu. Koşullar hangi koşulda olursa olsun, gücün ne olursa olsun, direndiğimiz zaman kazandığımızı gördüm. Beni gerçekten etkileyen geride kalan üç arkadaşın direnişi bırakıp, direnişi kendi çıkarları adına kırması oldu. Devrimcileri tanımış oldum. Kim olduklarını öğrendim. İyiki de tanımışım. İstanbulda bunca pislik varken devrimcileri tanımak mucize oldu. Tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum.
Halkınsesi: Gül Doğan, sizce aile olarak direnmenin önemi nedir ?
GÜL DOĞAN: Aile olarak direnmenin bence tek önemi karşı tarafa gücünü belli etmektir. Eşimin sağlıklı kararlar almasına sebep olur. Birlikte direnebiliyorsak hayatta kaybedeceğimiz hiçbir şey yok kazanacağımız çok şey vardır.
ZÜLFİKAR DOĞAN: Gerçek yaşam koşullarına ve faşizm olan bu düzene karşı direndik. Ve bunu halka eşimle birlikte anlattık. Aile sadece kağıt üzerinde değil. Gerçek yaşamda direnmeyi de birlikte mücadele etmeyi, bu faşist düzene karşı boyun eğmemeyi gösterdik.
BİTTİ.