Açıklama No: 450
25.10.2015
BİR DİLEK TUTTUK ;
HALKLAR ÖZGÜR OLACAK
“Bu toprakta kalır adın
Tohumların arasında
Yeşilinde tarlaların
Başakların sarısında
Yıllar geçse de aradanKopar gelir ırmaklardanIşır yine kurşunlananDostlarının yarasında Günü gelir dağa çıkarYıldızlardan şiir çekerKanımızı siler yıkarSuların en durusunda Bir annedir bir kardeştirOvalarda bir ateştirSırasında hayat verirÖlüm sırasında
Bayrak olur bize yarın
Rüzgârıyla ilkbaharın
Dalgalanır genç kızların
Gözlerinin karasında”
Anadolu’nun baş eğmezliğini kara saçlarında büyüten, kara gözlerinde cüretin ateşleri yanan yiğit kızımız Dilek, Maraş’ın Afşin ilçesinden gelip İstanbul’un yoksul kondularına yerleşen ailemizin kızı; anasının ağabeylerinin bir tanesi gözbebeğidir…
Avukatız diye şimdi Dilek’in ardından O’nu vuranların suçlu, zalim ve korkak olduğunu söylesek; Dost da bilir bunu düşman da…
Ama Dilek tıpkı Maraş’ın halkı gibi cesurdur, ilk katledilişi değildir O’nun. Korku dağlarını büyütmek için gecenin en mahrem saatinde halkın kondusunu basan polisin elinde uzun namlulu silah var diye susar mı Dilek, korkar mı silahın gücüne güvenen yüreksizlerden…
Ana babasının bin bir emekle yaptığı gecekonduyu, emeklerini çiğnetmemeyi kafasına koymuş bir kez; yılar mı onların TOMA’larından, zırhlarından, tehditlerinden,
Dileğin zalimin ayaklarıyla çiğnemesine izin vermediği halkımızın onurudur. Berkin’in, Helin’in katillerine; Amed’in, Suruç’un, Ankara’nın katillerini değil Armutlu’nun kondularını aramaya gelmiş olanlara “hoş geldin” demedi…
Dilek zulmün karşısında başı dik durduğu için, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytanlardan olmadığı için vurulmuştur.
Ve dimdik ayaktadır umudumuz… acımız kadar tazedir… içimizde korkunun eseri yok…
Güzeller güzeli kızımız Dilek’in, 24 yıllık genç ömrüyle bize anlattığı budur…
Tarih bunu böyle yazar artık…
HALKIN HUKUK BÜROSU