Halkın Mühendis Mimarlarının Basın Toplantısı Düzenledi
Halkın Mühendis Mimarları Hakkında Tutuklama Kararı Bulunan Halkın Mühendisleri Mayıs Kurt, Demet Büyüktanır Ve Çiğdem Şenyiğit Hakkında Basın Toplantısı Düzenledi
23.10.2015 Cuma günü saat 12.30’da Halkın Mühendis Mimarları tarafından Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısı düzenlenerek haklarında gıyabi tutuklama kararı bulunan Halkın Mühendisleri Mayıs Kurt, Demet Büyüktanır ve Çiğdem Şenyiğit hakkında bir kampanyanın başlatıldığı basına duyuruldu. Ailelerin ve Halkın Hukuk bürosu avukatlarının da bulunduğu basın toplantısı Halkın Mühendis Mimarlarından Mehmet Göçebe’nin okuduğu basın metni ile başladı. Metinde Halkın Mühendis Mimarı olmanın suç olmadığı ve bu kararı veren mahkemenin hukuka aykırı davrandığı belirtildi. ‘’Bizler de halkın mühendis mimarlığını yapıyoruz, eğer bilimsel bilgiyi, teknik bilgimizi halkın yararına halk ile birlikte kullanmak suç ise bu suçu hepimiz işliyoruz. Hepimizi tutuklayın.’’ Diyen Halkın Mühendis Mimarlarından Mehmet Göçebe bu kararın tamamen keyfi bir şekilde alındığını belirtti. Halkın Mühendis Mimarlarının açıklamasının ardından söz alan Çiğdem Şenyiğit’in ablası Gamze Şenyiğit kardeşini aylardır göremediğini, haklarında çıkarılan gıyabi tutuklama kararının bir suç olduğunu ve başlatılan kampanyanın sonuna kadar arkasında olduğunu belirtti. Mayıs Kurt’un ablası Zöhre Kurt ise kardeşinin ve arkadaşlarının üzerine atılan ‘’suç’’ olarak gösterilen pankart asmanın, haklarında tutuklama kararı verdirecek bir suç olmadığını belirtti. Ayrıca halkın mühendis mimarlarının üzerlerine atılan pankart asma ‘’suçunun’’ delillere dayanmadığını ve özellikle savcılığın delil toplamadığını belirtti. Son olarak söz alan Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Özgür Yılmaz müvekkillerine karşı savcı, polis ve hakimlerin talimatla görevlerini yerine getirerek suç işlediğini belirtti. ‘’Hukuk siyasallaşmıştır.’’ Diyen Özgür Yılmaz, müvekkillerinin teslim olursa daha fazla bedel ödeyeceğini ve hukukun yerine gelmesi için bu kampanyanın önemli olduğunu belirtti. Özgür Yılmaz hukuksal sürecin takipçisi olacaklarını belirterek sözünü bitirdi.
Halkın Mühendis Mimarlarının hazırladığı basın metninin tam hali aşağıdaki gibidir;
DÜZENİN ADALETİNE TESLİM OLMAYACAĞIZ. KEYFİ TUTUKLAMA ZULMÜNE SON!
15 ağustos günü Halkın Mühendis Mimarları’ndan Mayıs Kurt, Demet Büyüktanır ve Çiğdem Şenyiğit’e Ankara Hüseyin Gazi Mahallesi’nde miniüs bekledikleri esnada AKP’nin katil polisleri tarafından keyfi olarak kimlik kontrolü yapılmak istenmiş ve 3 arkadaşımız işkenceyle gözaltına alınmıştır.
Önünde minibüs bekledikleri parka asılan pankart bahane edilerek gözatına alınan Halkın Mühendis Mimarları 3 gün gözaltında tutulduktan sonra çıkarıldıkları savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmiş, mahkemeden adli kontrolle serbest bırakılmışlardır. Ancak AKP’nin savcısına adli kontrol ve yurtdışı yasağı kafi gelmemiş olacak ki mahkemenin serbest bırakma kararına itiraz etmiş ve halkın mühendis mimarları hakkında tutuklama kararı çıkarttırmıştır.
HALK İÇİN MÜHENDİSLİK MİMARLIK YAPMAK SUÇ DEĞİLDİR
Faşizmin bütün kurumları gibi mahkemeleri de halka karşı suç örgütüdür. AKP’nin savcısı, hakimi ve polisleri işbirliği içinde demokratik hakkını kullanmak isteyen devrimci/demokratlara, yurtseverlere ve halkın her kesimine karşı terör estirmektedir.
Bizler Halkın Mühendis Mimarları olarak yoksul mahallelerde çalışma yürütüyor, bilgi ve pratiğimizi halkla paylaşıyoruz. Ankara’daki Hüseyin Gazi Mahallesi de halk için mühendislik örnekleri sunduğumuz, halkın sorunlarını halkla birlikte tespit edip bu sorunlara sosyalist çözümler ürettiğimiz mahallelerden birisidir. O gün orada bulunup gözaltına alınan ve sonrasında haklarında gıyabi tutukluluk kararı verilen arkadaşlarımızın tanıklıkları şöyledir:
“Hüseyin Gazi Ankara’nın yoksul mahallelerinden birisidir. Emperyalizmin gıda tekellerine karşı halkın ucuz ve sağlıklı gıda ihtiyacını karşılamak üzere bir alternatif olarak İstanbul Küçük Armutlu’da kurduğumuz Şenay Gülsüman Halk Bahçesi’nin ikincisini burada kurmak için çalışmalar yapıyorduk.
Gözaltına alındığımız gün, Hüseyin Gazi Halk Bahçesi’ni ziyaret etmek ve bahçenin ihtiyaçlarını görüşmek üzere mahallede bulunuyorduk. Hüseyin Gazi’deki halk bahçesi İstanbul’dakine nazaran küçük, mütevazı bir bahçeydi. Ancak AKP faşizminde yarattığı korku büyüktü. Çünkü Şenay Gülsüman Halk Bahçesi, Hüseyin Gazi Halk Bahçesi, Hasan Ferit Gedik Rüzgar Türbini ve Ferhat Gerçek Yürüteci bizim, faşizmin halkı çaresiz bırakmaya çalıştığı bu düzende, halka çözümsüz olmadığımızı gösterdiğimiz alternatiflerimizdi. ”
“Tutuklama kararı tamamen keyfidir. Bizler somanın katil mühendisleri değil halkın mühendisleriyiz. Rant için değil halk için mühendislik yapıyoruz. Bu yüzden Soma katliamında sorumlu olan mühendisler terfi ettirilirken haklar ve özgürlükler mücadelesi yürüttüğümüz, düzene alternatif olduğumuz için bizler hakkında tutuklama kararları çıkarılmaktadır.
Her türlü baskıya rağmen bu alternatifleri büyütmeye devam edeceğiz. Çünkü bizler hayatı sosyalist çözümlerle donatmak için uğraşan, meslek onurumuza, örgütümüz TMMOB’a yönelik tasfiye saldırılarına karşı militan mücadele yürüten devrimci mühendis mimarlarız. ”
Evet, AKP faşizmi için asıl sorun da budur. AKP’in katil polisleri tarafından katledilen Günay Özarslan’ın pankartını astınız diyerek, ortada hiçbir delil yokken, hakkımızda tutuklama kararları çıkarmıştır faşizmin yasaları. Kaldı ki bu ülkede pankart asmak da suç değildir. Ancak Halkın Mühendis Mimarları, düşük ücretle güvencesiz çalışmaya, işsizliğe karşı mücadele yürüttükleri için, AKP’nin TMMOB’a yönelik başlattığı saldırıları teşhir ettiği için, Berkin Elvan’ın ölüm yıldönümünde hayatı durduracak boykota katıldıkları için, yoksul gecekondu mahallelerinde halkın ucuz ve sağlıklı gıda sorununa çözüm üretmek adına halk bahçeleri kurdukları, elektrik faturalarının altından kalkamayan halka kendi enerjilerini üretecekleri rüzgar türbinleri diktikleri için, emperyalizmin kentsel dönüşüm saldırısına Küçükarmutlu’da yerinde ve yerlisiyle iyileştirecek mimari fikir yarışması örgütledikleri için haklarında pekçok soruşturma ve davalar açılmıştır.
Tutuklama kararları keyfidir, adaletin olmadığı yerde gidip teslim olmayacağız. Tanıklıklara devam ediyoruz:
“Biz halkımızı seviyoruz. Kimimizi binbir zorlukla okuttu ailelerimiz. Kimimiz düzenin yoz bireyci düzeninden sıyrılıp geldik. Rant için değil halk için mühendislik mimarlık yapmak, aynı zamanda onurlu yaşamanın, insan kalabilmenin yoluydu bizler için.
Küçükarmutlu’nun gecekondularını kapı kapı dolaşırken halkın direnirse, örgütlü halde hareket ederse ne büyük değerler yaratacağını gördük. Hüseyin Gazi gibi yoksul mahallelerde halkın ihtiyaçlarına örgütlü gücümüzle çözüm bulabileceğimizi gösterdik. Uyuşturucu çeteleri tarafından Gülsuyu’nda katledilen armutlu halkının evladı Hasan Ferit Gedik’in mahkemesini sahiplendiğimiz için gözaltına alındığımızda, savcı ne iş yapıyorsun diye soruyordu bize. ‘Halk icin mimarlık yapıyorum’ diyen arkadaşımıza ‘Yoksulların mimara ihtiyacı mı var?’ diyerek, uşağı olduğu bu düzenin halka reva gördüğü zihniyeti seriyordu gözler önüne. Evet yoksul halkın mimara da, mühendise de ihtiyacı vardı. Halkın Mühendis Mimarları da bu yüzden var.”
Her şey sizin faşist sisteminizin dayattığı gibi olmayacak. Kendi yasalarına bile uymayan bu düzen çürümüştür artık. Faşist AKP iktidarı kendi düzenine çomak sokan herkese saldırmaya devam ediyor. Adeta kendisine muhalif olan herkesi ama ilk önce devrimcileri gözaltı ve tutuklama terörüyle sindirmeye çalışıyor. Kimse demokratik haklarını kullanmasın istiyor.
Polis/savcı/hakim işbirliğiyle sahte davalarla insanları yıllarca hapishanelerde tutuyorlar. Tutuklamanın kendisi artık bir ceza olarak kullanılıyor. Bu adalete güvenen kim var Türkiye’de? Her gün hakim ve savcıları görevden alıp oradan oraya sürüyorlarken kendimizi nasıl güvende hissedeceğiz? Yargıya, düzenin adaletine güvenmiyoruz. İnanmıyoruz. Berkin’in katillerine inanmıyoruz. Adaletin olmadığı yerde gidip teslim olmayacağız. Verilen tutuklama kararı tamamen keyfidir. Bizler halkın mühendis mimarlarıyız. Arkadaşlarımız hakkında verilen tutuklama kararı ile halk için mühendislik mimarlık yapmak suç olarak gösterilmeye çalışılıyor. Asıl suçlu, Günay Özarslan’ın pankartını astığı gerekçesiyle hakkında tutuklama kararı çıkartılan mühendisler değil; Günay Özarslan’ı katledenlerdir… Halkın Mühendis Mimarlarını tutuklayarak, mücadelelerini engellemek isteyen AKP’nin yargısıdır…
AKP’NİN SALDIRILARI, GÖZALTI VE TUTUKLAMA KARARLARI BİZİ SİNDİREMEZ, YILDIRAMAZ. ADALETSİZ DÜZENİNİZE TESLİM OLMAYACAĞIZ. Aksine daha da çoğalacağız. “HALK İÇİN MÜHENDİSLİK MİMARLIK YAPMAK SUÇ DEĞİLDİR” diyen; “MÜHENDİSİZ MİMARIZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ” diye haykıran yüzbinler olup çıkacağız karşınıza. Eda Yüksellerin, Hatice Alankuşların, Hasan Balıkçıların, Tülin Aydın Bakırların yolunda faşizme karşı savaşıp sosyalist çözümler üretmeye, halkın mühendis mimarı olma onuruna sahip çıkmaya devam edeceğiz.
HALKIN MÜHENDİS MİMARLARI