“Halkım ben, parmakla sayılmayan
Sesimde pırıl pırıl bir güç var
Karanlıkta boy atmaya
Sessizliği aşmaya yarayan
Ölü, yiğit, gölge ve buz, ne varsa
Tohuma dururlar yeniden
Ve halk, toprağa gömülü
Tohuma durur bir yerde
Buğday nasıl filizini sürer de
Çıkarsa toprağın üstüne
Güzelim kırmızı elleriyle
Sessizliği burgu gibi deler de
Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerle.”
Paplo Neruda
21 Şubat’ın ilk saatlerinde Küçükarmutlu Mahallesinde katil polis bir gencimizi, Yılmaz Öztürk’ü katletti.
Dilek’i katleden kanlı eller bu kez de Yılmaz’a çekti silahı. Sırtından vurulan Yılmaz, kaldırıldığı hastanede şehit düştü. Daha cenazesi adli tıpa bile gitmeden burjuva medyanın tetikçisi Şenol Gezer kontra haber yaptı. Hiç bir şey yokken katillerin hedefiyle sokak ortasında vuruldu. Buradan Yılmaz’ın katillerine, tetikçi burjuva medyaya sesleniyoruz: Halk çocuklarını katletmekten, hedef gösterip katline ferman çıkarmaktan vazgeçin! Er ya da geç yaptıklarınızın hesabı sorulur. Hesabımız asla mahşere kalmaz…
Armutlu’nun yoksul sokaklarında yetişiyor Sevcanlar, Hasan Feritler, Dilekler, Yılmaz’lar. Siz öldürdükçe halk çocukları hesap sorma bilinciyle savunuyorlar mahallelerini. Ölüm pahasına da olsa savunacağız kondularımızı. Hiçbir katilin rahatça dolaşmasına izin vermeyeceğiz.
YILMAZ ÖZTÜRK ÖLÜMSÜZDÜR!
HALKIZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!
İDIL KÜLTÜR MERKEZI