
DİRENEN KAMU EMEKÇİLERİNİN YANINDA OLMAK SUÇ DEĞİLDİR!
ÖĞRETMEN BİR ÜLKENİN AYDINIDIR VE PELİN ÖĞRETMEN ONURLU BİR AYDIN OLMANIN SORUMLULUĞU İLE DİRENEN KAMU EMEKÇİLERİNİN YANINDA OLMUŞTUR!
BUGÜN AKP FAŞİZMİ DİRENEN KAMU EMEKÇİLERİNİ VE DİRENİŞE DESTEK VEREN KAMU EMEKÇİLERİNİ KHK LİSTELERİ İLE TERÖRİZE EDEREK CEZALANDIRMAK İSTİYOR!
BU ADALETSİZLİĞİ KABUL ETMİYORUZ!
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) geçici 35. maddesi gerekçe gösterilerek kamudan toplamda 6 bin kamu emekçisi ihraç edildi. İhraç edilen kamu emekçileri arasında Hatay Eğitim-Sen’e kayyum atanmadan önce Hatay Eğitim-Sen şube yönetiminde olan ve 14 yıldır öğretmenlik yapan Pelin Akbaş Yeşil’de var.
Pelin Öğretmenin asıl ihraç edilme nedeni OHAL ilan edildiğinde ilk çıkan KHK’lar ile kamudan ihraç edilen 140 bin kamu emekçisinin emeği için yaratılan Yüksel Direnişi’ne destek vermesidir.
Hatay’da ihraç edilen kamu emekçileri için direnip zafer kazanmış olmasıdır.
AKP faşizmi sorgulayan, üreten, haklarının ve kim olduğunun bilince olan kamu emekçileri değil, kendi faşist düzeninin kapı kullarını yaratmak istiyor. Bu hedef doğrultusunda bir tasfiye süreci başlattı ve kamu emekçileri üzerindeki politikalarını KHK’lar üzerinden sürdürüyor.
Bu süreci yalnızca direnerek aşabiliriz.
Bulgar devrimci Dimitrov Faşizme Karşı Birleşik Cephe kitabında faşizmi şöyle tanımlamaktadır; “Faşizm, finans kapitalin en gerici, en şoven ve en emperyalist unsurlarının açık terörcü diktatörlüğüdür.” demektedir. Faşizm biz onu durdurmadığımız sürece de durmayacaktır. Faşizmi yalnızca direnişimizle, ona karşı mücadelemizi büyüterek durdurabiliriz.
Bizler Kamu Emekçileri Cephesi olarak diyoruz ki;
KHK’lar ile kamu emekçilerine yönelik yapılan bu saldırıların başta sorumlusu AKP iktidarı olmak üzere bu süreçte üzerine düşen misyonu yerine getirmeyen KESK’tir.
KESK en başında Yüksel Direnişi’ne ve Akademisyen Nuriye Gülmen ve bugün ölüm orucu direnişinde olan Öğretmen Sibel Balaç’a sahip çıkmış olsaydı bu ihraçlar yaşanmayacaktı.
Kamu emekçilerinin yaşadığı ve yaşamakta olduğu adaletsizliğin temel sorunu buradadır. Bu bizlere bir kere daha kendi öz örgütlülüklerimizin olması gerekliliğinin zorunluluğunu hatırlatmaktadır.
Memur Meclisleri, sendikaların yasallığa hapsolarak hareketsiz kaldığı yerde, meşruluğundan ve haklılığından aldığı güçle hareket eder.
Bir kere daha Öğretmen Pelin Akbaş Yeşil yalnız değildir, diyoruz.
Kamu emekçilerini KHK’ların yarattığı adaletsizliğe karşı mücadele etmeye Yüksel Direnişi’ne, Direnişler Meclisi’ne ve Memur Meclisleri’ne çağırıyoruz.
Faşizm saldırdıkça direnmeli ve direnişlerimizi büyütmeliyiz.
Bugün bu adaletsizliklerin son bulması için ömürlerini ortaya koyup ölüm orucu direnişi ile Anadolu halkı ve AKP faşizmi arasında barikat olan Öğretmen Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım’ın ölüm orucu direnişine ses olalım diyoruz.
Bu direnişin zafere taşınması demek Anadolu halkının zafer kazanması demektir.
EMEKÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!
KAHROLSUN FAŞİZM YAŞASIN MÜCADELEMİZ!
YAŞASIN ÖLÜM ORUCU DİRENİŞİMİZ!
KAMU EMEKÇİLERİ CEPHESİ (02.08.2022)