2. Ekip 11. Gün
Merhaba
Bugün saat 07.30 civarı çadıra geldik, nöbetçi arkadaşlar çadırı biz gelmeden temizlemiş, çayı da demlemişler. Hava çok soğuktu bugün, çadıra girer girmez sobanın yanına oturup sıcak bir çay içtik, sonra saat 08.30 gibi gidip gazetelerimizi aldık. Gündem Kürdistan’da katledilen halktı, halkın katliamlardan, kurşunların bombaların arasından kaçışlarından, devletin her gün infaz ettiği Kürt çocuklarından bahsediyor gazetelerde. Dilek Doğan’ın katledildiği ana ilişkin video kayıtlarındaki konuşma da vardı bugünkü gazetelerde, onu okuduk.
Daha sonra saat 11.30 gibi B1’lerimizi içtik, saat 12.00 gibi DİH’ten Mehmet abi çadıra 1 günlük destek açlık grevine geldi, hep birlikte slogan saatinde slogan attık. Daha sonra mahalleden gelen halkla ilgilendik, sohbet ettik. Aynı zaman da 21 Aralık’ta Hasan Ferit’in mahkemesi olduğunu, Armutlu’nun yiğit evladını uyuşturucu çetelerine karşı ve onları koruyan katil devlete karşı sahiplenmeye çağırdık.
Saat 17.00’da çalışmayı bitirip çadıra döndük. Yağmur yağdı, bütün gün sırılsıklam olduk. Biz çadıra geldikten hemen sonra DİH(Devrimci İşçi Hareketi)’ten Ahmet abi nöbet için geldi, akşam etkinlik yapacaklarını, F TİPİ filmini izleyeceğimizi söyledi.
Akşam 18.00’da sloganımızı attıktan sonra Dilek’in abisi Emrah abi geldi çadıra, biraz sohbet ettik. Sonra saat 19.30’da F TİPİ filmini izlemek için bilgisayarı kurduk, Ahmet abi DİH’ten arkadaşların geleceğini, onlar geldikten sonra izlememizin daha iyi olacağını söyledi. Biz de öyle yaptık, zaten 15 dakika sonra geldi onlar da. Münevver abla, Oya Baydak ve eşi gelmişti, önce bir toplu fotoğraf çekip haberini yaptık, daha sonra çayımızı koyup sohbet etmeye başladık.
Önümüzde 19 Aralık katliamı anması olduğu için o dönemi yaşamış biri olarak Münevver abladan dinlemek istedik bir de. Anlatmaya başladığı andan itibaren yaşadık o günü, öyle doluyuz ki düşmana, öyle dolmuşuz ki, yüreklerimiz yerinden çıkacak gibi oldu. Münevver abla anlattıkça bir kez daha direnişimizin yüceliğini, o günlerden bize kalan cüreti hissettik.
Saat 10.00 olmuştu biz sohbet ederken, ‘hadi kalkalım’ dedi Oya ablalar. Onlar gittikten sonra filmi açıp izledik. Tabi yarısına kadar izleyebildik çünkü çok geç oluyordu, saat 11.00’da nöbetçilere çadırımızı emanet edip dinlemek için evlere dağıldık açlık grevindeki arkadaşlarla.