Mahkemeye Çağrımızdır!
Kızımı Sahiplenmek Suç Değildir!
Yargılanan Ben Değil Anneliğimdir!
Adalet İstiyorum!
29 yıldır Adliye’de zabıt kâtibi olarak görev yapmaktayım, aynı zamanda BES üyesiyim. Adaletin sağlanması için çalışılan ortamda en büyük adaletsizliğe maruz kaldım. Üniversite öğrencisi olan kızımın arkadaşlarıyla görüşmem sorgulanmakta, Grup Yorum elemanı olan kızım Helin Bölek’in annesi olmam nedeniyle yargılanmaktayım.
13.04.2015 tarihinde evime yapılan baskın ile hiçbir suç unsuru taşımayan dergi ve kitaplara el konularak suçlu gösterilerek gözaltına alındım. 14.04.2015 tarihinde bir adliye personeli olarak mesai bitmeden polis ve kamera eşliğinde savcılığa getirtilerek ifadem alındı. İfademi aynı kurumda görev yaptığım hâkim ve savcılar yanlarına çağırarak alabilecekken, böyle bir yol izlemişlerdir. Bir gece gözaltında kaldım ertesi gün serbest bırakıldım. Serbest bırakıldıktan sonra işime gitmeye devam ettim. Ama işe girerken yıllardır girdiğim kapıdan üst araması ve çanta aramasıyla karşı karşıya kaldım. Bu benin şahsıma ve mesleki onuruma yönelik bir saldırıdır. Ardından kısa bir süre sonrada açığa alındım. “ ‘Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz’ şeklinde Anayasa’nın 38. maddesinde yer alan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin altıncı maddesinde de benzer ifadelerle tanımlanan ilke “masumiyet karinesi” aykırı davranılmıştır.
NEDEN?
Gözaltına alındığım dava kapsamında kızım ve arkadaşları da tutuklanmış, akabinde de bu dava açılmıştır. Kızım ve arkadaşları 1 ay sonrasında da serbest bırakılmışlardır. Kızımın üniversiteden arkadaşlarıyla yaptığım telefon görüşmeleri, Grup Yorum’un 30. Yıl konseri için Çanakkale’de yaptığı söyleşiye katılmam, kızımı görmek için İstanbul’a gitmem, bütün Çanakkale halkının katıldığı gezi eylemlerine katılmam suç gibi gösterilmektedir. Düşünün kızıma öğrenci olması nedeniyle harçlık göndermem suç ilan edilmiştir ve bana neden para gönderdiğim sorulmuştur. Adaletin bozuk terazisinde yargılanarak, suçlu duruma düşürülmek istenmekteyim. Bütün anne ve babaların çocuklarını büyütüp, beslemesi, yetiştirmesi, sahip çıkması, kollaması ve görüşmesi hayatın olağan akışı içerisinde olması gereken bir annenin babanın yapması gereken görevdir. Bunları yapmamak toplum nezdinde yargılaması gereken bir durumdur. Bu nedenlerle yargılanmak, kabul edilebilecek bir durum değildir. Bir annenin çocuğuna sahip çıkması suç olarak gösterilemez. Bundan sonra ki süreçte de kızıma sahip çıkmam kaçınılmaz olacaktır. Hiçbir mahkeme beni annelik görevlerimi yerine getirdiğim için yargılama hakkına sahip değildir.
Her ne kadar anneliğim yargılanıyorsa da, mahkemeden çıkacak olumsuz herhangi bir kararda da kızımın yanında olmaya devam edeceğim. 19.11.2015’te Perşembe günü saat 14.00’de yapılacak olan duruşmaya Çanakkale’nin tüm anne ve babaları, duyarlı insanları basın emekçilerini demokratik kitle örgülerini destek olmaya çağırıyorum.
AYGÜL BİLGE İŞLEK