Newroz İsyandır İsyanı Büyütelim!
Antalya Özgürlükler Derneği 20 Mart 2016 tarihinde Dernek binasında 21 Mart 2001 ölüm orucu direnişinin 153. Gününde Sincan hapishanesinde şehit düşen Cengiz Soydaş için anma yaptı. Anma ilk önce ülkemizde ve dünyada sosyalizm mücadelesinde şehit düşenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ardından Newroz’un tarihçesini anlatan bir metin okundu.
Konuşmada şunlara değinildi.” NEWROZ ZULME KARSI ISYANDIR…
DEHAKLARIN ZULMÜNE KARSI
ISYANI BÜYÜTELIM…
Newroz halklarımızın yüzyıllar boyunca zulme karşı öfkesini haykırdığı, isyan ateşini büyüttüğü gündür.
Kürt, Türk, Laz, Arap, Çerkez, Gürcü… her milliyet ve azınlıklardan ezilen halklarımız Newroz’da hep birlikte alanlara çıkalım. İsyan ateşlerimizi birlikte yakalım, düşmana öfkemizi birlikte haykıralım.
Binlerce yillik başkaldırı ve direniş geleneği olan Newroz savaş büyüdükçe daha fazla anlam kazanıyor. Üzerine pek çok rivayet anlatılır. Ancak rivayet olmayan bir gerçek var ki Newroz başta Kürt halkımız olmak üzere ezilen Ortadoğu halklarının zulme karşı başkaldırısı, yüzbinlerce yıllık isyan geleneğidir.
Rivayet odur ki zalim Kral Dehak, yaraları iyileşsin diye her gün bir gencin beynini yiyordu. Ve bir gün Demirci Kawa isyan ateşini yaktı Dehak’a karşı. Demirci Kawa önderliğinde halklar Kral Dehak’ın sarayına hücum ettiler.
Dünün Dehakları bugünün emperyalistleri ve işbirlikçileridir. Dünün Kawaları bugünün devrimcileridir.
Şimdiki Dehaklar da insan beyniyle, kanıyla, etiyle besleniyorlar. Uçakları, tankları, topları, bombaları, nükleer, kimyasal silahları var. Halklara karşı ölüm kusuyorlar, her gün yüzleri, binleri katlediyorlar. Tek tek beyinler yetmiyor onlara, tüm halkların beyinlerini istiyorlar. Adını da “yenidünya düzeni” koymuşlar. “Yeni düzenin” dümeninde ise en büyük Dehak ABD emperyalizmi var. Bir de Amerikan emperyalizmi ve diğer emperyalistlerin uşakları, işbirlikçileri var. Türkiye oligarşisi Ortadoğu’daki işbirlikçilerin başında geliyor. İşbirlikçi oligarşiler de emperyalizmin çıkarlarının bekçiliğini yapıyorlar. Bunun karşılığında emperyalizmden arta kalan kırıntılarla besleniyorlar.
Bir yandan sömürü ve zulüm diğer yandan sömürü ve zulme karşı ezilen halkların isyanı sürüyor. Modern Dehaklar istiyorlar ki bu dünyada her şey onların çıkarlarına göre olsun. Halkları dize getirmek, teslim almak için herseyi yapıyorlar. Bomba yağdırmakla tehdit ediyorlar, katliamlarını, vahşetlerini eksik etmiyorlar. Ortadoğu halkları Dehakların dayattığı bu düzeni kabul etmiyor, zulme isyan ateşleriyle karşılık verme geleneğine sahip çıkıyor.
HİÇBIR GÜÇ NEWROZ ATESINI KARARTAMAZ
Modern Dehaklar sömürmekle, katletmekle yetinmiyorlar. Halkın tarih içinde yarattığı geleneklerine, kültürüne, diline de düşmandırlar. Onları da yok etmek istiyorlar. Halkın bayramları bile Dehaları rahatsız ediyor. Ve bu yüzden halka dair ne varsa yok etmeye çalışıyorlar.
Newrozları kana bulayan oligarsi ikiyüzlüdür. Baskı ve yasaklarla, katliamlarla halkların Newroz’u kutlamasını, isyan atesini büyütmesini engelleyemeyen oligarşi engelleyemediği noktada Newrozların içini boşaltmaya çalıştı. Newroz’u Nevruz yapmak istedi. İsyan ve kavga ateşini “barış, uzlaşı, teslimiyete” çevirmek istedi. Kürt halk gerçeğini yok saymak istedi.
Oysa sömürü ve zulüm var oldukça isyan ateşleri de bitmez, bitirilemez. Hiçbir güç Newroz isyan ateşini söndüremez. Hiçbir güç Kürt ve Türk halklarının kurtuluş kavgasını yok edemez.
İSYAN ATEŞİNİ BARIŞ VE ÇÖZÜM POLİTAKALARIYLA DEĞİL
BAĞIMSIZLIK DEMOKRASİ SOSYALİZM KAVGASIYLA BÜYÜTECEGIZ
Newroz’un halkların bilincindeki, mücadelesindeki yeri, verdiği mesaj karalatılamayacak kadar güçlüdür. Newroz, zalime, zorbaya karşı direnmektir, zulme karşı ayağa kalkmaktır. Bunun anlamı bugün emperyalizme ve faşizme karşı savaşmaktır. Dehakların iktidarını yıkmak, halkın iktidarını kurmaktır.
Her kim ki yüzyıllardır bu topraklarda katledilen, şehit düsen, yurdundan vatanından göç ettirilen, sürülen halkların acılarının, gözyaşı döken anaların ağıtlarının unutulmasını istiyorsa, Newroz geleneğine ihanet ediyordur. Her kim ki, Dehaklara “gelin uzlaşalım, barışalım” diyorsa; her kim ki halkların düşmanı emperyalistlere, faşistlere “gelin unutalım bunları, kardeşçe yasayalım” diyorsa Newroz geleneğine, halklara ihanet ediyordur.
Gelenek sürdürenlerindir. Gelenek Dehaklara karşı savaşanlarındır. Gelenek asla teslim olmayanlarındır. Geleneğin sürdürücüleri “Varsa cesaretiniz gelin” diyen Sabolar; “Asil siz teslim olun” diyerek sokak sokak çatışan Sibellerdir; onların yolunda yürüyen Şafaklar, Bahtiyarlar, Elifler, Bernalar, Çiğdemlerdir. Geleneğin sürdürücüleri düşmanın üzerinde bomba olup patlayan Zilanlar; zindanlarda ölümüne direnen özgür tutsaklardır. Geleneğin sürdürücüleri Bağımsızlık, Demokrasi, Sosyalizm yolunda yürüyenlerdir.
Kurtuluşun yolu Newroz isyan geleneğindedir.
Gelenek sürüyor. Gelenek halkın elindedir. Geleneğin öncüsü Parti-Cephedir.
Demirci Kawa’nın yaktığı ateş hiç sönmedi. O ateş dağlarda halkın umudu, düşmanın en büyük korkusu gerilladır, kentlerin barikatlarında zulme karsi öfke, isyan ateşidir. Hiçbir güç onu söndürememiştir, söndüremez. Kral Dehak’in hükmü nereye kadar sürmüsse emperyalist katillerin ve işbirlikçilerinin hükmü de oraya kadar sürecektir” denildi.
Ardın şiir okundu, sonrasında Cengiz Soydaş’ın sözleri okundu. Anmanın ardın dernek binası önünde Newroz ateşi yakıldı, Newroz ateşi etrafında halaya duruldu. Grup Yorum korosunun söylediği türkülerle birlikte halaylar çekildi, ateşin üzerinde atlandı, mahalleden de insanlar halaya durdu. Evlerinden insanlar balkonlarından izledi. Saat 18:00’de başlayan anmaya ve Newroz kutlamasına 25 kişi katıldı. Anma programı saat 19.00’da sona erdi.