Açlık Grevimizin 32 + 7. Günü
İşbirlikçi Zenginlerin Kaçacakları Yerler Olabilir; Fakat Bizim Vatanımız Dışında Hiçbir Yerimiz Yok. Bunun İçin Bırakmıyoruz; Onların Kirli Ellerine Sur’u, Cizre’yi, Gazi’yi, Okmeydanı, Cerattepe’yi
Buket öğlen Ankara’ya dönüyor. Ayşegül emekçi yanıyla çadırın düzenine yenilikler getirdi. Almanya’dan gelen Seher’de bizimle vedalaşmak için geliyor. Sabah tüm sokağı temizledikten sonra film izlemeye başlıyoruz. İzlediğimiz film 1911 Çin Devrimini anlatıyor. Çin devrim süreci hakkında konuşuyoruz.
Çadırımızı hiç yalnız bırakmayan İdil’deki arkadaşlardan Fırat her zamanki esprileriyle çadırı neşelendiriyor.
Gazi Mahallesinden İbrahim amca geldi. Polis baskınıyla tezgâhı basıldığında, siyasi polis hakkında işlem yapamayınca, kaçak sigara satmaktan tutanak tutmuş. Kendisi 70 yaşında bir insanımız. Mahkeme kaçakçılıktan, delil olmamasına rağmen, 3 yıl hapis cezası vermiş. Temyiz dilekçesine yardımcı oluyoruz. Ülkesini satanlar ve kaçakçılığın en büyüğünü yapanlar, Rıza Sarraf gibilere bu cezayı veremeyen mahkemeler, 3 -5 sigara için halka böyle bir ceza veriyor. Adaletsizlik kanlarına işlemiş mahkemelerin.
Gülşen abla, Zerrin abla, Hüsnü abi sohbetleriyle çadırımızı ısıtıyorlar.
Denizli’de okuyan, Okmeydanı’na misafirliğe gelen, üniversite öğrencisi, annesini alarak sohbete gelmiş. Anne, bizlerin avukatlık yönümüzle ilgili sorular soruyor. Herkesin zaman zaman sorduğu “ niye bir avukat açlık grevi yapar, yaptığınız çok fedakârca bir şey” gibi sorular. Kısaca anlattığımızı özetlersek; devrimci avukatlık bir tercih değil zorunluluk, faşizmin hukukuna karşı açlık grevi olsun, diğer eylemlikler olsun mutlaka direnilmelidir. Adaletin olmadığı yerde direnmek meşrudur. Bunu yapmadığınızda zalime hizmet edersiniz.
Artvin Cerattepe direnişini değerlendiriyoruz. Emperyalizm her şeye düşman… İnsana, doğaya, vatana, halka kısaca her şeye düşman… Vatanı ve halkını satanlar, üç kuruş kazanmak için geçmişte başka yerleri katletti. Bugün Cerattepe’yi katlediyor. Neyin karşılığında; onurlarını sattıkları, kağıt para karşılığında. İşbirlikçi zenginlerin kaçacakları yerler olabilir; fakat bizim vatanımız dışında hiçbir yerimiz yok. Onun için vatanımızı yaşanmaz hale getirmelerine izin vermeyeceğiz. Bunun için bırakmıyoruz; onların kirli ellerine Sur’u, Cizre’yi, Gazi’yi, Okmeydanı, Cerattepe’yi. Çünkü bu vatan bizim.
Gece uyamaya hazırlanırken Armutlu’dan bir gencimizin katledildiği haberi geliyor. Adı Yılmaz Öztürk… Yaşı 20. Katledilen diğer gençlerimiz gibi. Kontrgerilla habercileri yalanlarına hemen başladı. Avukat arkadaşlarımız hemen adli tıpa geçmişler. Onlardan aldığımız haberlerin merakıyla sabahı karşılıyoruz.
“bir çocuk vurulduğu an
Tanrının gözleri kanar
Kurşun yaralarından sonra
Ayağa kalkıp uğur
Enes olur
Mizgin olur
Ölü olur
ölü çocuklar
Melek olur
Ve peşine düşer katilin
İlahi adaletidir bu halkın
tecelli eder meleklerin elinden” (Ümit İlter)