Emperyalizm 90’lı yıllardan bu yana dünyada ulusal kurtuluş savaşı veren, sosyalizm mücadelesi veren silahlı örgütlere uzlaşma-teslimiyet-tasfiye politikalarıyla silah bıraktırmaya çalışıyor. Bu teslimiyet politikalarının adı zaman “Ya düşünce değişikliği ya ölüm” oluyor, kimi zaman “tecrit edip yalnızlaştırma, terörize edip imha etmek” oluyor. Dünyanın her yerinde aynı politikaları uygulasa da, her yerde aynı sonucu alamıyor.
Elli yıllık gerilla örgütleri silah bırakırken, silahlarını betona gömerlerken, silahlarını heykel yaparlarken; Dersim’in dağlarında yanmış, yıkılmış sığınaklarından silahlarını alarak halk düşmanlarından hesap sormaya giden Komutan Leylalar var!
On yıllardır silahlı mücadele yürüten “koca koca örgütler” beyaz önlük giyip katilleriyle el sıkışırken; halk düşmanlarını beyinlerinden vuran ve devamında teslim olmama geleneğini onurla sürdüren Komutan Bilgehanlar var.
Ülkemiz solu “yeni dünya düzeni, neoliberalizm” saçmalıklarına aldanarak sivil toplumculuğu keşfederken, bedelsiz, tatlı su solculuğu yapmaya çalışırken “Cephe Meclise Böyle Girer İşte!” diyen adalet savaşçıları var! BİZ VARIZ! Emperyalizm ve oligarşi beyinlerimizi teslim almak için, halkı teslim almak için hapishanelerde devrimci tutsaklara saldırıyor. Devrimci tutsaklar 2000-2007’de emperyalizmi beyninden vuran Büyük Direniş’ten öğrenmeye, feda geleneğini sürdürmeye devam ediyorlar.
Ülkemiz ve dünya solu akıllı solculuğu keşfederken; Gazi mahallesinin şahanı Gökhan Yıldırım uyuşturucu çetelerine, fuhuş yaptıranlara, kumar oynatanlara karşı mücadele ediyordu. Öğretmen Sibel Balaç gençliğimizi yozlaşmanın batağına düşmesinler diye eğitmek istiyor, ancak faşizmin saldırıları, baskısı yüzünden bunu yapamıyordu. Şimdi ikisi de halka karşı yürütülen teslim alma saldırısına barikat olmuşlardır.
DHKP-C önderi, Dayı’mız, öğretmenimiz Dursun Karataş 2000’li yılların başında bir tespit yapmıştı:
“Direnmeyen çürür, savaşmayan ölür!” Bizler Okmeydanı Cephe Milisleri olarak bir kez daha ilan ediyoruz; Kurtuluşa kadar savaşmaya devam edeceğiz! Teslimiyet katliama, direniş zafere götürür. Bizler faşizmin mahallelerimizi yozlaşmanın merkezi haline getirmesine izin vermeyeceğiz. Gençlerimizin çete savaşlarında birer birer vurulup katledilmesine göz yummayacağız. Mahallelerimizi, bizi teslim almak isteyen halk düşmanlarına dar edecek, düşmanı şehir merkezlerine hapsedeceğiz. Bizim gücümüz; can pahasına direnen Gökhanlar’ın, Sibeller ’in gücüdür. Özgür tutsaklarımızın emperyalizmin ve faşizmin teslim alma saldırılarına karşı yükselttiği ölüm orucu direnişini 200 gününde selamlıyoruz!
TESLİMİYET KATLİAMA, DİRENİŞ ZAFERE GÖTÜRÜR!
GÖKHAN YILDIRIM VE SİBEL BALAÇ ONURUMUZDUR!
YAŞASIN ÖLÜM ORUCU DİRENİŞİMİZ!
OKMEYDANI CEPHE MİLİSLERİ
