Soma katliam davası 16 Ekim Cuma günü tanık işçilerin dinlenmesi ile devam etti. Bugün işçilerin verdiği ifadelerde yine iş yerinde var olan eksiklikler ve katliamın yaşandığı güne dair anlatımlar dile getirildi.
Has Karabeyoğlu, patlamanın ardından yoğun bir duman kütlesinin hızlı bir şekilde geldiğini ve çok sıcak olduğunu belirterek, “U3 içindeki telefonu denedim ama çalışmadı. 5 dakika sonra oradan uzaklaştık.” dedi.
Kardeşi Cengiz Çantal’ın S panosunda çalıştığını belirten Fethi Çantal, “o gün ilk aklıma kardeşim geldi. Acaba dumandan etkilendi mi diye merak ettim. Yeryüzüne çıktığımda kardeşimin de çıkması için dua ettim. 6 buçuk saat çıkar diye bekledim ama çıkamadı. Sorumlulardan sonuna kadar şikâyetçiyim.” dedi.
Aileler, Can Gürkan’a “Başımıza Avukat da Oldun” Diye Tepki Gösterdi
Duruşmada mağdur olarak dinlenen Fethi Çantal’a, şirket sahibi Can Gürkan soru sormaya çalışınca madenci yakınları, “başımıza avukat da oldun” diye tepki gösterdi. Diğer işçilerin anlatımlarında da, 14.20 gibi dinamit atışı olduğu, yaklaşık 20 dakika sonra, önce seyrek sonra çok yoğun ve hızlı şekilde duman geldiği, kablo yanığı kokusu olduğu dile getirildi.
İşçiler Ocakta ki Eksiklikleri Anlattı
“1 kasa kömür çıkartılabilecek göçük riski olan bir yer vardı, taşeron 2 kasa çıkaracaksın dedi, çıkaramadığımız için yevmiyemden kesinti oldu…”
“Üretim normal olduğunda bir baskı olmazdı. Bir sorun olup üretim durduğunda açığı kapatmak için baskı olurdu…”
“Ocakta kaynaklı malzeme kullanırdık. TH direklerine kaynakla ek yapılırdı.”
“Tarama ekibinde olduğumdan farklı bölgelerde çalıştım. Bazı yerlerden sürünerek geçebiliyorduk…”
Savcıya verdiği ifadede, kalibrasyon yapılan gaz sensörleriyle oynandığını, bunların sınır değerlerinin değiştirildiğini, gaz yüksekliğinde elektrik sisteminin otomatik kesilmemesi için müdahalelerde bulunulduğunu anlatan Recep Doğan, mahkemede ifade değiştirdi.
Hakimin bunu sorması üzerine, Recep Doğan ifadesinin yanlış anlaşıldığını söyleyerek; “ben bu cihazları kullanmayı bilmem. Savcının sorusuna, bu tür müdahaleler yapılabilir diye düşünüp öyle yanıt verdim” dedi. Böyle bir değişikliğe tanık oldun mu sorusuna ise; “hayır tanık olmadım” yanıtını verdi.
Son dönemde 3 bin TL maaş aldığını, şimdi işsiz olduğunu söyleyen Doğan’a avukatlar; mahkemeye geldiği lüks cipin kime ait olduğunu sordu. Doğan, “benim” cevabını verdi. Bunun ardından avukatlar işsiz olan ve çalıştığı dönemde de 3 bin TL maaş alan bir kişinin böyle lüks bir arabaya nasıl sahip olduğunu sordu. Bu soru üzerine Can Gürkan ve avukatı aynı anda ayağa kalkıp itiraz ettiler. Bu itiraz aslında gerçekleri de ortaya çıkarttı. Salondaki mağdur ailelerini yakınları da bu duruma tepki gösterdi. Ancak hâkim, ”bizim işimiz mal varlığı tespiti yapmak değil” diyerek itirazları kabul etti.
Davaya 19 Ekim Pazartesi günü saat 09.30’da devam edilecek.