Suriye’nin başkenti Şam’ın Seyyide Zeynep Beldesinde 21 Şubat’ta 3 bombalı saldırı yaşandı. Şiilerin yoğun olarak yaşadığı bölgede geneli kadın ve çocuklardan oluşan 83 kişi yaşamını yitirdi, 178 kişi de yaralandı.
Emniyet müdürlüğünden açıklama yapan bir kaynak: saldırganların öğleden sonra beldenin Okullar caddesinde büyük miktarda patlayıcı ile hazırlanmış bombalı bir aracı havaya uçurduklarını, patlamada yaralananlara yardım etmek için toplanmaların arasına giren iki saldırganın da üstlerindeki bombalarla kendilerini kalabalığın içinde patlattığını belirtti.
Aynı gün Homs ilinin merkezinde sivillerin yoğun olarak bulundukları Zehra bölgesindeki Sittin Caddesinde iki bombalı araç havaya uçuruldu. Homs Valisi Telal el Berazi yaptığı açıklamada: patlama gücü yüksek iki aracın patlatılması sonucunda 39 kişinin yaşamını yitirdiği, onlarca kişinin yaralandığını belirtti. Ayrıca ağır yaralananların olması nedeniyle ölü sayısının artabileceğini de ifade etti. Ayrıca, saldırının, halk otobüsü duraklarının olduğu bölgede meydana gelmesi nedeniyle onlarca otobüsün yanı sıra civarda bulunan sivil evler ve işyerlerinde büyük hasarlar oluştuğu da belirtildi.
Suriye Halk Meclisi Homs’ta meydana gelen vahşi bombalı saldırıları nefretle kınarken; bu saldırılarda sivil insanların hedef alınmasının sorumluluğunu başta Türkiye, Suudi Arabistan ve işbirlikçi çapulcuları destekleyen daha başka rejimlere yükledi. Meclis açıklamasında; Suriye’de tüm bu vahşet ve katliamları işleyen işbirlikçi örgütleri ve kimi devletlerin bu örgütlere sınırsız destekleri karşısında uluslar arası toplumun sessiz kalmasının teröre destek ve teşvik niteliği taşıdığını belirtti.
Suriye Bakanlar Konseyi de, saldırıları şiddetle kınadığını ifade ederken; sivillere karşı bu gibi vahşetleri işleyen işbirlikçi örgütlere destek veren devletlere bu desteklerini kesmeleri için etkili yaptırım kararları alınması gereğini vurguladı.
Enformasyon Bakanı Omran el Zoubi ise, Homs Kenti ve yurdun daha başka bölgelerinde meydana gelen bombalı saldırıların, Suriye Ordu Birliklerinin işbirlikçi örgütlere karşı sağladıkları başarıların bu örgütlere ve işverenlerine ne derecede rahatsızlık verdiğini ortaya koyduğunu belirtti.
Rusya ve İran yönetimlerinin şiddetle kınadığı saldırılarla ilgili yapılan açıklamalarda da IŞİD gibi örgütlere desteğin kesilmesinin önemi ve bu örgütlere karşı savaşın ciddiyetle sürdürülmesi gereği üzerine duruldu.
IŞİD’in üstlendiği ve daha öncede defalarca saldırıların olduğu bu iki bölgede yaşanan iki saldırıda dökülen kanların, yaşamını yitiren onlarca insanın ve yaralının sorumlusu, bu gibi örgütlere desteğini sürdüren Türkiye, Suudi Arabistan, Katar gibi işbirlikçi ülkeler ve Amerikan emperyalizmidir. Özellikle Şii ya da Alevilerin yaşadığı bu gibi saldırılarla hedeflenen halklar arasında düşmanlığı körüklemek, korkutmak, sindirmek ve direncini kırmaktır. Bu tür saldırıların milliyet, mezhep, din, dil, ırk ayırmadan tüm halklara yönelik saldırılar olduğunu yaşanan onlarca örnekten biliyoruz. Suriye’de 6 yıldır hedeflerine ulaşamayanlar, bugün de ulaşamayacaklardır. Suriye halkı direniyor direnecek.
Bizler Suriye Halk Cephesi olarak, Suriye halkının acısını paylaşıyor, bu onurlu direnişinin yanında olmaya devam edeceğimizi tekrar belirtiyoruz. Saldırılarda yaşamını yitirenlerin ailelerine, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.
Direnen Halklar Yenilmez! Yaşasın Halkların Kardeşliği! Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi Ve İşbirlikçileri!
Suriye Halk Cephesi
23.02.2016