Devrimciler halkın çıkarları, halkın mutluluğu için mücadele ederler. Yoksulluk kalksın, herkesin karnı doysun ve herkes eğitimden ve kültürden eşit şekilde yararlansın isterler. Bir avuç asalağın halkın büyük çoğunluğunu sömürerek refah içinde yaşamasının son bulmasını isterler. Kısacası insanın insan gibi, insana yaraşır bir şekilde yaşaması için savaşırlar. Bu sınıf savaşı bizim gibi emperyalizmin yeni sömürgesi olan ülkelerde çok zorlu geçer çünkü bizim gibi ülkeler faşizmle yönetilir. Ve faşizmin olduğu bir yerde faşizme karşı mücadele edenler de her zaman vardır.
Bu mücadelede bazı devrimciler şehit düşer. Onlar bizim yüreğimizde sonsuza kadar yaşarlar, bazıları da tutuklanır ve hapse atılırlar.
Emperyalizm devrimcileri diri diri mezara gömmek, onları yaşayan ölüler haline getirmek için tutsaklığı işkenceye dönüştüren TECRİT yöntemini buldu. Bizim ülkemizde devrimciler TECRİTE karşı bedenlerini ölüme yatırarak mücadele ettiler ve bu mücadelede 122 devrimci, karanfilleşti. 19 Aralık 2000 de, tecrit hapishaneleri olan F Tipi hapishaneler açıldı. Tutsaklar TAYAD’lılarla birlikte 7 yıl boyunca sürdürdükleri büyük ölüm orucu direnişiyle tecritte bir delik açmayı başardılar.
TECRİT’İN amacı tutsakları yalnızlaştırmak, onları yakınlarından ve halktan kopartmaktır. Onların beyinlerini teslim almak, onlara boyun eğdirmek ve onları kişiliksizleştirmektir. Devrimci tutsakları teslim aldıktan sonra sıra halka gelecektir. Devrimci tutsaklar halkın öncüleri, halkın mücadelesi için her şeylerini feda eden halkın yiğit evlatlarıdır. TECRİT işkencesi çok ince psikolojik bir işkencedir. Beyaz ölüm de denilen tecrit yalnız mimari yapıdan ibaret değildir. Yani tutsakları tekli ya da üçlü hücrelerde tutmak değildir. Ama tretman denilen ve insanı yavaş yavaş bitiren bir yöntemdir. Tretman ise tutsakları tedavi edilmesi gereken insanlar olarak görülür ve nasıl akıl hastaları sakinleştiricilerle sonunda robot gibi olurlarsa tutsakların da böyle olması istenir. Tecrit disiplin cezalarıyla, her şey için dilekçe yazılmasının istenmesiyle tutsakları sürekli yalnızlaştırmayı, onları dışarıdan yalıtmayı ister. Tutsakların o korkunç sessiz ortamda delirmeleri istenir.
Ama devrimci tutsaklar sürekli üreterek ve sürekli dışarıyla ilişki içinde olma koşulları yaratarak tecrit işkencesini kırmayı başarmışlardır. İçerde çeşitli dergiler çıkararak, çeşitli el ürünleri üreterek tecridi alt etmeyi başarmışlardır.
Bizlere düşen onları yalnız bırakmamaktır. Tutsaklarımız bizler için, bizim mutluluğumuz için, bizim barınma hakkımız için, bizim sağlık hakkımız için, bizim çocuklarımızın eğitim hakkı için bizim için Demokrasi ve Adalet mücadelesinde tutsak düştüler. Onun için hepimizin onuru olan tutsaklarımızı yalnız bırakmamalıyız. Onlara mektup yazmalı, onları ziyaret etmeliyiz. Onlar aylarca, yıllarca bazen hiç kimseyi görmeden, bazen de yalnızca iki tane hücre arkadaşını görerek yaşamaktadırlar. Bu çok korkunç bir olaydır. Oysa hepimiz ziyaretçi olabilir, onları ziyaret edebiliriz. Yasaya göre tutsaklarımızın 3 arkadaş görüşçüsü hakkı vardır, bu görüşçüler ve ailesi dışında kimseyle görüştürülmemektedirler. Tutsakları ziyaret etmek inanın ki, çok büyük bir mutluluktur. Çoğumuz onların güzel mektuplarını okuyarak, onları ziyaret ederek örgütlendik. Halkın mücadelesine atıldık.
TUTSAKLARIMIZ ZİYARET EDELİM! YAŞAMIMIZA ANLAM KATALIM! HALKIN MÜCADELESİNE KATILALIM!
GÖRÜŞÇÜ OLMAK TECİRİTİ PARÇALAMAK İÇİN TAYAD’A ULAŞIN!
Adres: Güzeltepe Mah. Birsen Sok. No:19/2 Eyüp- İstanbul
Tel: 0545 989 89 37
E-Mail: tayadmail@gmail.com
TAYAD’LI AİLELER