Karşı binamızda oturan bir kadın caddeyi koşarak geçip imza atıp gitti. Defalarca kez bildiri uzatmıştık almamıştı. Hatırımızı, hukuki durumumu sordu. İşte azmin zaferi deyip yanımdaki arkadaşla gülüyoruz… Gün boyunca Almanca bildirilerimizi dağıtıp imza topluyoruz.
Çadırı kaldırdıktan sonra, yurdundan sürgün edilmiş binlerce insanın kaldığı Westbahnhof’a gidiyoruz. Burası, Almanya trenlerinin kaldığı merkezi tren istasyonu. Her yer kalabalık, aslında kapitalizmle özdeş “kaos” kelimesi daha iyi tanımlıyor. Tam bir keşmekeş hali, insanlar koşuyor ama kimin ne iş yaptığı belli değil. Birkaç yardım kurumu yiyecek ve içecek dağıtıyor gelişigüzel. Üniversiteli gençler var Arapça ve Kürtçe tercüme yapmak için gönüllü gelen. Bizim yanımızda da Kürtçe bilen bir arkadaşımız var. Afganlı ve Suriyeli ailelerle konuşuyoruz yollarda yaşadıklarını, bir ihtiyaçları var mı diye soruyoruz…
Suriyeli bir aile, aramızda Türkçe konuştuğumuzu duyunca yanımıza geliyor. Anne çok az anlıyor; ama çocuklar gayet düzgün konuşuyorlar. Neye ihtiyacınız var diye soruyoruz. ‘Bizim her şeyimiz var, bizi Almanya’ya gönderin’ diyorlar. Babaları 4 ay önce Almanya’ya gitmiş,henüz evi ve işi yokmuş ama onları bekliyormuş. 9 aydır görüşmüyorlarmış. Uzun süren açlık ve susuzluktan sonra çantalarını yiyecek ve içecekle doldurmuşlar. Çocuklardan biri karnını tutuyor, ne olduğunu sorunca kardeşleri cevaplıyor, çok çikolata yedi de ondan… Evet yardımsever insanların getirdiği yiyecekler kısa süreli açlık sorununu çözdü; yarın bu insanların ne olacağı tam bir muamma… Kimse uzun vadede sorumluluk üstlenmek istemiyor.
Peronlar polisle dolu, ne iş yaptıkları belli değil; ama tutmuşlar her yanı. Almanya treninin geldiği söyleniyor, bakıyoruz tren sadece Linz’e kadar gidiyor. Kimbilir kaç aktarma yapıp yollarda ne kadar bekleyecekler çoluk çocuk. Biz de aileyle birlikte perona yanaşıyoruz. Ailece İstanbul’da tekstilde çalıştıklarını anlatıyor Ruhat. Kendi ülkenizde de çalışır mıydınız diyoruz. “Yok, sadece babam çalışırdı bize yeterdi. Biz de okula giderdik, mutluyduk” diyor. Sonra IŞİD’in kelle kestiğini, Şam’a düşen bombaları, orayı çok özlediğini ve bota bir sürü insan bindiklerinde çok korktuğunu anlatıyor.
Soru sorma sırası onlarda; abla siz ne yapıyorsunuz burada diyor, anlatıyoruz biz de zorunluluktan burada yaşadığımızı. “Burası güzel mi abla” diyor. İnsanın en güzel yeri vatanıdır, Suriye çok güzeldir değil mi diyoruz. Evet abla çok güzel diyor, gülüyor. Bir Avusturyalı sepetinden çıkardığı çikolataları çocuklara dağıtıyor. Ruhat hızla açıp bize ikram ediyor, önce kardeşlerine ver diyoruz. ‘Onlar yedi abla, siz alın’ diyor. Ruhat’ım, ne kadar güzelsin, ne kadar güzelsiniz… Yanımdaki Avusturyalı arkadaşım, umarım bu çocuklar hep böyle kalır diyor. Düşünceyi koşullar belirler, kötü insan yoktur kötü sistem vardır diye konuşuyoruz…
Linz treni geldi, topu topu 25-30 kişi binecek o trene. Hemen polislerden koridor oluşturdular. İnsanlar birbirini iterek öne geçmeye çalışıyor, aileler birbirini kaybetmemek için çantalarından kavrıyorlar birbirlerini. Polis ittirerek zorla sıraya sokmaya çalışıyor ve 2 dakika içinde tren hareket etti. Ruhat ve ailesi binene kadar el salladılar bize…
En ufak bir sorunu bile “kaos” haline getiriyor kapitalizm. Görseniz dünyanın en zor işi insanları trene bindirmek sanırsınız. Çevirmenlik için gelen gönüllülerden birini çağırıp, insanlara sakin olmalarını ve herkese yetecek kadar yer olduğunu söylemek yeterli olacaktı. Ama ısrarla karmaşa yaratıyorlar. Madem devletiniz kapılarını açtı Almanya ile karşılıklı olarak. Direk tren seferleri koymak çok mu zor? Ya da hiçbir şey yapamıyorsanız treni 3 dakika önce perona almak. Çocuklu aileler için… Elbette sayısız kolay çözüm bulunabilir bu kargaşaya…
Öğrendik ki sosyalizmin kapitalizme karşı başarısı plan-program, eleştiri-özeleştiriden gelir. Bu yüzden yenilmezdir… Ne mutlu ki öğrendik, öğreniyoruz…
NOT: Evin Timtik` in direniş çadırı, Passcenter der Regionaldirektion binası önünde (Wasagasse/Berggasse`nin kesiştiği köşe) her gün 10.00 – 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Çadır Tel : (00 43) 681 106 362 51
E-mail : evin.asylstreik@gmail.com
Facebook: Evin Asyl
Online imza için kısa link: http://chn.ge/1Lwp3ll
Viyana Pasaport Bölge Müdürlüğü Tel: (0043) 1 42792 96-7300