Bugün Pazar, ailelerimiz yine bir arada. Kültür merkezinden çıkan ailelerimiz ziyaretimize geliyor. Gelenler ihtiyaç duyabileceğimiz şeyleri de yanında getiriyor.
Tutsağımızın ailesi de yanımızda, şeker ve çay getiriyorlar sağ olsunlar. Direnmenin gerektiği ve başka neler yapabileceğimiz üzerine konuşuyoruz.
Slovakya ve Çek Cumhuriyeti’nden gelen 2 grup imza atıyorlar, SSCB’nin yıkılmasından sonra yaşamlarında nelerin değiştiğini anlatıyorlar. Turla geldikleri diğer arkadaşlarını da çağırıp imza attırıyorlar.
Suriye’den iltica etmek üzere gelen bir grupla tanışıyor, Kürtçe anlaşmaya çalışıyoruz. Dün televizyonlarda Slovenya sınırında binlerce insanın donma tehlikesi altında olduğunu gösteriyordu. Kendilerinin de benzer koşullarda kaldıklarını anlatıyorlar. Çocuklar karton kutular içinde biraz ısınmaya ve uyumaya çalışıyor, başlarında sınır polisi ha bire talimat yağdırıyor bilmedikleri bir dilde. Kim bunların sorumlusu belli, belli elbette… Kalır mı yanlarına, kalmayacağı malum…
YOKSULLARIN ÖLÜMÜ
Ölüm, avutan da -ne çare ki- yaşatan da;
Hayatın sonu; yine de tek ümit, tek güven;
Bizi bir iksir gibi kavrayan, sarhoş eden;
Karda kışta, boralar, tipiler arasında.
Akşamlara kadar didinmek gücünü veren;
Parıldayan tek ışık, kapkaranlık dünyada;
Dört kitabın yazdığı o koskocaman handa
Mümkün artık doyup, dinlenip uyuyabilmen.
Sihirli parmaklarla, üstüne titreyerek,
Uykuların en güzelini getiren melek;
Yoksulun, çıplağın yatağını yapan eller.
Tilsimli ambar; tanrıların şerefi, sanı;
Yoksulun dağarcığı ve en eski vatanı;
Bilinmedik göklere açılan tâk-i zafer.
Charles BAUDELAİRE
NOT: Evin Timtik’in direniş çadırı, her gün 11.00-18.00 arası PARLAMENTO (Dr-Karl-Renner-Ring 3-Viyana) binası önünde ziyaret edilebilir.
Çadır Tel : (00 43) 681 106 362 51
E-mail : evin.asylstreik@gmail.com
Facebook:Evin Timtik
Online imza için kısa link: http://chn.ge/1Lwp3ll