“Kavganın alevlidir rüzgârı
Yayılır gider ılık ılık”
Yirmi dokuz yıl önce emperyalizmin ve onun işbirlikçilerinin kanlı cellatları İstanbul’da, Nişantaşı, Balmumcu, Yeni Levent ve Dikilitaş’ta on halkına sevdalı, vatanının bağımsızlığı için, halkının kurtuluşu için mücadele eden devrimcilerin kapısına dayandılar.
Binlerce polis ellerinde silahları bombaları, zırhları ile dört mahalleye aktılar. Hedef açıktı efendilerinin talimatı belliydi, devrimcileri imha etmek. Çözümleri korkakça ve kendilerine yakışacak derecede namerttçeydi, bombalarla, binlerle polisi askeri silahı ile gelmişlerdi.
Tekniğin tüm olanakları ile donanmışlardı ve ölüm kusuyordu silahları, tek hedefleri vardı ölüm ve yok etme, devrimcileri devrimci düşünceyi terörleri ile teslim almak, yok etmek istiyorlardı.
Katliam birlikleri görevlerini yerine getirirken yüzyıllar boyunca unutamayacakları bir direniş ile karşılaştılar binlerin karşısında bir avuç insan sloganları ölüme meydan okuyor, “Bizleri Teslim Alamayacaksınız” diyordu. Faşizmin yanına bunların kalmayacağını, yoldaşlarının halklarının yapılanların hesabını soracaklarını biliyorlardı.
“Kahrolsun Faşizm” üst üste yankılandı bir tokat oldu, bir mermi oldu saplandı zalimlerin beyinlerine.
Teknik güçleri, sahip oldukları avantajlar ile savaşı kazanabileceklerini sananlara ve onların efendisi olan yankeelere’e bir kez daha halk kurtuluş savaşçıları teslim olmamanın, savaşı sürdürmenin onların imha politikalarını boşa çıkarmanın acı burukluğunu yaşattılar.
“Türkiye’yi küçük Amerika yapacağım” diyenler, direnişimiz karşısında ecel terleri dökmüştür.
Halkların katilleri halk düşmanların tarihteki yerleri tarihin çöplüğü olacaktır, yirmi dokuz yıl geçmiş olmasına rağmen, isterse yüzyıllar geçsin bizler direnişlerimiz ile kahramanlıklarım ile hatırlanacağız, çünkü bizler halkımızın kurtuluşu için mücadele ettik, yeni dünya düzeni diye devrimciliğin, sosyalizmin bitirilmeye çalışıldığı yıllarda “Yaşasın Sosyalizm” deyip orak çekiçli kızıl bayraklarımızı İstanbul’dan Anadolunun dört bir yanına dalgalandırdık.
Emperyalizmin her türlü saldırısı karşısında direndik, tereddütsüz karşısında durduk. Vatanımızın bağımsızlığı emperyalizme karşı bağımsızlık savaşı vermektir, anti emperyalist olmaktır.
Kızıldere’de nasıl direndiysek, nasıl ki soluk soluğa yürüdüğümüz yollarda “Amerika Defol Bu Vatan Bizim” dediysek, direnişlerimizde, mücadelemizin her anında emperyalizme karşı bağımsızlık savaşımızı sürdürüyoruz demeye devam ediyoruz.
Ve siz bir kez daha yıkılacaksınız çaresizlik çemberinde
Oysa biz yeniden doğarız ölümlerden
Bu mirası kavramak esasta ideolojimizin ve geleneklerimizin gücünü kavramaktır.
12 Temmuzlar’dan geçtik.
12 Temmuz’lardan yeniden doğduk.
16-17 Nisanları yaşadık, amansız bir imha politikasıyla yüzyüze kaldık.
Kazanan Parti-Cephe’dir.
Düşmanın, oportünizmin, kontrgerilla çocuklarının, yani tüm dünyanın karşımızda birleştiği darbecilik dönemini yaşadık. Örgütlenmelerimiz dağılmış, katliamlar, tutsaklıklar, olanaksızlıklar birbirini izlemiştir.
Kazanan Parti-Cephe’dir.
Herkesin tabutumuzu kaldırmaya niyetlendiği bir dönemde atılımımız bu sefer siyasi arenayı Parti-Cephe’nin ilanıyla sarsmıştır.
Kazanan Parti-Cephe’dir.
Düşmanın tüm yok etme saldırılarına karşı mücadelemiz büyüyor. Savaşımız tüm saldırılar karşısında dirençle yükselerek büyüyor. İktidar hedefimiz, bu uğurda mücadelemiz büyüyor, bizlere bırakılan “Yoldaşlar bizi aşın” şiarını yeni Niyazi Aydınlar olarak, Hasan Eliuygunlar olarak, İbrahim Erdoğanlar olarak emperyalizmin ve onların işbirlikçilerin karşısında sürdürüyoruz.
12 Temmuz şehitleriminiz bizlere bıraktığı mirası, 16-17 Nisanlardan, Bağcılar’a, ülkemizin engin ve yüksek dağlarından, şehirlerimize kadar sürdürmeye ve taşımaya devam ediyoruz. Düşlerimizin ortak olduğu, aynı emeği ve mücadeleyi verdiğimiz, tarihimiz, şehitlerimizin bizlere öğrettiği devrim ve sosyalizm mücadelemiz devam ediyor. Bizler sizlerin mirasçısı olmanın onurunu ve gurunu yaşıyoruz yaşatmaya devam edeceğiz.
12 Temmuz Şehitlerimiz:
Niyazi Aydın, İbrahim İlçi, Ömer Coşkunırmak, Yücel Şimşek, İbrahim Erdoğan, Nazmi Türkcan, Bilal Karakaya, Zeynep Eda Berk, Cavit Özkaya ve Hasan Eliuygun, Fintöz Dikme, Buluthan Kangangil
12 Temmuz Şehitlerimiz Ölümsüzdür!
Bize Ölüm Yok!
Selam Olsun Yolumuzu Aydınlatan Teslim Olmama Geleneğini Bizlere Miras Bırakanlara!
Yunanistan Halk Cephesi

Fotograf 12 Temmuz Şehitlerimizin 1. Yıldönümü Anması (1992)